Dries Van Noten’ın Gücü Özgürlüğünde

Özgür ruhuyla geçmişe, geleceğe ve an'a karışmayı seven Dries Van Noten modanın açık hava sahası. Kodların, kuralların dışına çıkıp kendi dünyasının en özel izlerini tasarımlarına yansıtması bu yüzden tesadüf değil, doğasında var. Tezat olanı kusursuz bir uyum içerisinde hikayeleştiriyor. Hikayesiyle yetinmiyor, anlatıyor da. Paris Moda Haftası’nda sunduğu 2015-2016 Sonbahar/Kış koleksiyonu, farklı zamanlardan, akımlardan ve öykülerden esinlendiği o eşsiz karışımla maceraperest bir yolculuğa çıkıyor. 19. yüzyılda Çin’in ihtişamından, yeşilin özünü bulduğu bahçeleriyle ünlü Londra’daki Bloomsberg Meydanı’ndan ve Japonya’nın törensel geyşalarından oluşturduğu mozaiği yalın ve sade çizgilere dönüştüren Noten, zarafeti rahatlıkla buluşturmakta kararlı.

O yaratıcılığın bir odaya hapsedilmeyeceğine inanıyor.  En ufak bir fikir,  bir düşünce için bütün kapıları, pencereleri aralamasının temelinde bu inanç yatıyor. Yaratıcılığını beslerken şimdi’yi kaçırmayı ihmal etmeyen Noten’ın bir adım önde olmasının nedeni de an’ı ustalıkla yakalaması. Destiny’s Child, Björk, Kylie Minogue, Kate Bush, Rihanna ve Lilly Allen gibi ikonik seslerin a capella seslendirdikleri şarkılarıyla Dries Van Noten’ın podyumdaki hikayesine eşlik etmeleri bu ustalığın temel parçası.

Fotoğraf: Getty Images Turkey

Geçtiğimiz Şubat ayında, Paris’ten Anvers’e taşınan Inspirations sergisiyle kreatif dünyasına buyur eden tasarımcı, modayla birlikte sanatın da izinde. Sabit kalmanın değil, sürekli hareket halinde olmanın büyüsüyle üreten Dries Van Noten'ın gerçek gücü ise özgürlüğünde. 

İnan Kırdemir