Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dermokozmetik alanındaki öncü markalardan SkinCeuticals, tasarımcı Aslı Filinta ile işbirliği yaptığı “Değer Katmak Elimizden Gelir” projesiyle güzelliği, kolektif faydayı ve kadın dayanışmasını bir çatı altında topluyor. Bu değerli projenin tüm detaylarını SkinCeuticals Marka Lideri Melis Şahin’e sorduk.
Öncelikle tasarımcı Aslı Filinta ile yolunuz nasıl kesişti?
SkinCeuticals 35 yılı aşkın süredir 50’den fazla klinik çalışmayla yüksek performanslı ve kanıta dayalı patentli ürünleri ile kendi versiyonunu en iyisini dönüşmek isteyen tüketicilerle buluşuyor. 10 binden fazla dermatoloji ve plastik cerrahi kliniğinde estetik işlemler ve işlemlerden sonra evde profesyonel bakıma devam eden sürdürülebilir bir fayda sağlanıyor. Bu noktada marka, vaat ettikleri ile büyük bir değer yaratmakta. Yaşanılan depremin ardından ülkemiz için nasıl faydalı bir iş yapabiliriz konusunu çok düşündük ve yarattığımız marka değeri ile kol kola girecek “kolektif fayda” kavramı üzerine bir süre çalıştık. Bölgeye fayda sağlamak üzere fikir ürettirken marka misyonumuza uygun kavramlara yoğunlaştık: Değer yaratmak ve sürdürülebilir bir ekosistem yaratmak. Projenin iskeletini oluşturmaya başladığımız dönemde; Anadolu’dan ve kadının gücünden ilham alan, pek çok kez ileri dönüşüme öncülük etmiş, sürdürülebilirlik üzerine yaptığı çalışmalar ile bilinen tasarımcı Aslı Filinta ile yollarımız kesişti. Bu sayede; marka misyonlarımızı ortak paydada buluşturarak bugün belki de artık kullanılmayan bir geleneğin hayatımıza bir şekilde yeniden girmesini ve kadınlarımızın gücünü keşfetmelerini, farklı yaratımlarla gelecek nesillere aktarmalarına destek olacak bu projeyi tasarladık.
“Değer Katmak Elimizden Gelir” projesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Gerçekleştirilen iş birliğine ait çantalar nasıl ve kimler tarafından üretildi?
“Değer Katmak Elimizden Gelir” projesi ülkemizde 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremin ardından, depremden etkilenen kadınlara istihdam sağlamak, toplumdaki yerlerini güçlendirmek adına doğdu. Bu güçlendirmeyi yaparken Anadolu kültüründe yeri olan el sanatlarını yeniden dönüştürerek değerlenebilmesi adına harekete geçerek, 2019 yılında Hatay’ın Altınözü ilçesinde kurulan Hazek Kadın Kooperatifi ile bir araya geldik. Dönüşüm hikayemizin en büyük paydaşlarından biri olan bu kooperatif sayesinde depremden etkilenmiş ve istihdama açık kadınlarımıza doğrudan ulaşma imkânımız oldu. Buğday sapından yarattığımız kofre çantalarımızı Hazek Kadın Kooperatifi bünyesinde yer alan kadınımızlar üretti ve kaybolmaya yüz tutmuş Altinözü cimem geleneğini az sayıda bilen kadınlarımız, yeni nesillere aktarmış oldu.
Bu proje sayesinde kadınlarımıza nasıl bir katkı sağlandı, onların hayatında neleri değiştirdiğinizi düşünüyorsunuz?
2023 yılında başladığımız projemizin ilk ayağında Altınözü kadınlarımıza, onların ailelerine dokunmuş olduk. 2024 yılında da çok daha fazla aileye dokunmak, dayanışmayı güçlendirmek hedefimiz. Bu proje sayesinde umutları ve dayanışmaları artmış durumda. Çok fazla duygu bir arada yaşanıyor. Aynı zamanda Hatay’da bulunan buğday tarlalarından toplanan sap buğdayların el emeğiyle örülmesiyle onların zanaatkarlık gücünü gösterme imkanları da oldu. Bir yandan sosyalleşme ortamı kurulurken, diğer yandan bir kadın olarak kendi güçlerinin farkına varmaları sağlandı.
Bu tarz zanaat gerektiren işlere genç neslin pek ilgi göstermediği gibi bir algı var. Sizin projenizin üretim aşamasında bölgedeki genç kadınların ilgisi nasıldı? Sizce bir aktarım söz konusu oldu mu?
Tabii ki hem de muhteşem bir dayanışma ile... Bu proje sayesinde nesilden nesile bir aktarım söz konusu diyebiliriz, genç yaştaki kadınlar buğday sapı örücülüğünü öğrendi ve bu pazarın, üretimin ve dayanışmanın bir parçası haline geldi. Unutulmaya yüz tutmuş cimem geleneğini, gençlere öğretilerek modern hayata, günlük yaşantımızda kullanabileceğimiz ürünlere ileri dönüşebileceği gösterildi. Altınözü kızlarının projeye olan ilgisi çok güzel, onlar sayesinde çanta tasarımlarımıza ek başka ürünler, modeller de çalışmaya başlamışlar, bu çok mutluluk verici.
Aslında bu projeyi geçen sene Eylül ayında başlamıştınız. Geçen sene ile bu seneki arasında farklar var mı, varsa nelerdir?
Projenin işleyişiyle ilgili her şey aynı devam ediyor, fakat dayanışmamızı, ileri dönüşüm hikayemizi güçlendirdik ve ileri taşıyoruz; bu sene projenin devam ettirilmesiyle daha fazla kadına istihdam sağlamış oluyoruz. Geçen yıl 4 bin adet üretilen çanta sayımız bu sene 6 bin adede çıkıyor.
Peki bu çantalara nasıl erişebiliriz?
SkinCeuticals yetkili satış noktalarından yapılan CE Ferulic Antioksidan Serum alışverişlerinize buğday sapından örülmüş kofre çantamızı hediye ediyor, ayrıca içerisine; 15 ml Resveratrol B E Gece Antioksidan’ı da ekliyoruz. aslifilinta.com adresinde de sadece çantalarımız mevcut.
“Değer Katmak Elimizden Gelir” projesi önümüzdeki yıllarda Anadolu'nun farklı yerlerinde farklı zanaatleri icra eden kadınlarla devam eder mi?
Neden olmasın… Bir geleneğin hayatımıza yeniden ve ileri dönüşerek girmesini sağlamak çok kıymetli ve markamızın DNA’sı, değerleri ile birebir örtüşüyor. Bunu yaparken de kadınlarımızın gücünü keşfetmelerini sağlamak, onlara umut olmak, cesaret vermek her zaman hedefimiz. Biz bu yola çıktığımızda planımızı mutlaka devam edecek şekilde tasarlamıştık. Bu tek seferlik bir sosyal sorumluluk projesi değil. 2024 yılı içinde kadın kooperatifleri ile ikinci büyük adımlarımızı atıyoruz. Kadın kooperatifler üretim aşamalarına dahil edildiği zaman değer katmakta beraberinde geliyor. Bu da işin sürdürebilirliğini kanıtlıyor.
Güzellik dünyasında sürdürülebilirlik ve ileri dönüşüm ne anlama geliyor?
Güzellik dünyasında artık sürdürülebilirlik vazgeçilmez ve tüketicinin çok önemsediği bir kavram. Sadece içerik, ambalaj, paketlemeye dair çevresel etki sağlayacak sürdürülebilirlikten bahsetmiyoruz. Temiz içerik, “daha az ürün daha çok ve uzun fayda” oldukça yaygın bir görüş. SkinCeuticals bir performans markası. Ürünlerimizle dönüşümü yaratırken tüm kullanıcılarımıza sürdürülebilir bir değer yaratmış oluyoruz. Yani değer katmak elimizden geliyor. İşte bilimdeki sürdürülebilirlik anlayışımızı yaşamda da sürdürülebilir hale getirmek bizler için çok kıymetli. “Kendi versiyonunun en iyisine dönüşmek isteyen” tüketicilerimizle SkinCeuticals marka vaadi ile de ileri dönüşümlerine katkı sağlamış oluyoruz.
SkinCeuticals olarak sizin bu iki alana olan yaklaşımınızı ve yaptığınız çalışmaları öğrenebilir miyiz?
SkinCeuticals olarak sürdürülebilirlik ve ileri dönüşüm çalışmalarımızı 3 ana temel kavram üzerinde planlayarak yürütüyoruz: Önleme, Düzeltme ve Koruma.
İlk olarak Önleme kategorimizde; düşünceli ürün geliştirme ile fazla tüketim ve atıkları azaltıyoruz. Örneğin; ürünlerimizdeki plastik kullanımını azaltıp, çevreye zararlı olacak materyallerimizi minimuma indirgiyoruz. Hedefimiz 2025’e kadar tüm ürünlerimizde yüzde 75 geri dönüştürülebilir formüller kullanmak. Kapaklarda değişiklikler gerçekleştirerek, ürün materyallerini küçültmeye ve azaltmaya gidiyoruz ve bazı ürünlerimizi dış jelatinleri olmadan üretmeye başlıyoruz. Diğer ana temel odağımız olan Düzeltme kategorimizde; materyal yeniliklerimizle çevreye verdiğimiz zararı azaltıyoruz. Mesela; temizleyicilerimizi artık yüzde 100 PCR yani geri dönüştürülmüş plastik kullanarak üretip, plastik atıklarımızı minimuma indirgiyoruz. Geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımını arttırarak daha sürdürülebilir bir gelecek sunmayı hedefliyoruz. Son olarak Koruma kategorimizde; medikal topluluklarımızı her daim geliştirmeye yönelik aktivasyonlar planlıyoruz. Türkiye’de önde gelen doktor kliniklerinde işlem performansını artıran inovatif yeni ürünler ile profesyonel olarak hekimlerimizi destekliyoruz. Global tarafımızda ise; Pioneering Women in Reconstructive Surgery (PWRS) olarak başlattığımız projemizde; tıbbi estetikte kadın doktorların liderliğini teşvik ederek, en çok ihtiyaç duyulan topluluklara cerrahi kapasiteyi artırmak için gerekli araçlara sahip olmalarını sağlayarak değişimi destekliyoruz. 2017’den bu yana ReSurge International ile iş birliğimiz sayesinde, sağlık hizmetlerine erişimi artırıp kadın doktorlarımızı güçlendiriyoruz.