Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
LVMH bünyesinde yer alan ve yeni açılan Cheval Blanc Paris, bu muhteşem şehrin tadını daha iyi çıkarabilmeniz adına dört farklı restorana ev sahipliği yapıyor.
Fotoğraf: Alexandre Tabaste
Çoğu otel kendi bünyesinde yer alan bir restorana sahiptir. Ancak LVMH'nin kendi şehrinde yeni açılan beş yıldızlı oteli Cheval Blanc Paris için bir tane pek de yeterli değil. Hatta iki ve üç de… Dört, sanıyoruz ki onların mükemmel sayısı.
Otelin Sen Nehri'ne bakan tarihi Belle Epoque binasının içinde, adeta harikalar diyarını andıran tam teşekküllü bir mutfak bulunuyor. Zemin katta, tüm gün açık fırın ve kafe olan Limbar, kruvasanlardan tartlara Paris’e özgü lezzetleri sunuyor. Akşam olduğunda ise Florian Thireau'nun yönettiği bir kokteyl salonuna dönüşüyor.
Fotoğraf: Alexandre Tabaste
Bir kat yukarıda üç Michelin yıldızlı şef Arnaud Donckele imzalı Plénitude var. Cheval Blanc Paris Operasyon Müdürü Christian Boyens, buranın Fransa'nın sunabileceği en iyi şeyleri sergilediğini söylüyor. İç mekan tasarımı ise ünlü mimar Peter Marino’ya ait. Turumuz tüm bunlarla sınırlı değil. Yedinci katta klasik Fransız bistrosu Le Tout-Paris var. Pazar günleri, şenlikli bir Fransız ziyafeti olan dimanche à la folie misafirlere sunuluyor. Boyens, “Güzel bahçeleri, balkonları ve taze görünümüyle Le Tout-Paris, Paris'in en iyi atıştırmalık yemeklerine sahip.” diye açıklıyor. Dördüncü ve son restoranları için Cheval Blanc rotasını başka bir moda şehri olan Milano’ya çeviriyor. Misafirler burada şehrin ışıltılı manzarasının tadını çıkarırken Boyens, gün batımının ihtişamını yakalamak için tam saatinde gelinmesi tavsiye ediyor.
Fotoğraf: Alexandre Tabaste