Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Şişkinlik ve yorgunluğu önlemek için seyahatte anti-inflamatuar alışkanlıklar edinin.
Yaz mevsimi, keyifli öğle yemekleri, gün batımı kokteylleri ve tatlılarla doludur. Ancak seyahat ve öğünlerde aşırıya kaçma birleşince, kısa sürede keyfinizi kaçıracak fiziksel rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
İyi haber şu ki: Eğlenceden ödün vermeden vücudunuzu dengeleyen birkaç basit alışkanlıkla günü kurtarmak mümkün. Paris’te yaşayan, sindirim bozuklukları, iltihaplı hastalıklar ve bağırsak mikrobiyotası üzerine uzmanlaşmış naturopat Julie Pradines şöyle açıklıyor: “Tatilde iltihap önleyici birkaç alışkanlık edinmek, kısıtlama ya da suçluluk duygusu yaratmaz; aksine sezonun keyfini çıkarırken bedenin dengesini korumak için basit ama etkili bir yöntemdir.”
Kronik, sessiz inflamasyon; sindirim sorunlarından hormonal dengesizliklere, sinir sistemi yorgunluğundan kas ve eklem ağrılarına kadar birçok rahatsızlığı tetikleyebiliyor. Tatilde rutinlerin bozulması ve düzensiz beslenme de bu etkileri artırabiliyor. Pradines’in vurguladığı nokta şu: “Bizi asıl yoran şey küçük kaçamaklar değil, yapının tamamen yok olmasıdır.”
Amaç mükemmel olmak değil, tutarlı kalmak. Düzenli alışkanlıklar iltihaplanmayı azaltıyor, sindirimi destekliyor, kilo alımını önlüyor, kan şekerini dengeliyor. Bunun sonucu daha kaliteli uyku, stabil enerji, sindirim ve dolaşım rahatlığı ile güçlü bir bağışıklık sistemi. En önemlisi, bağırsak mikrobiyotasının sağlığını koruyarak ruhsal dengeyi de destekliyor.
İşte Pradines’in tatilde de kolayca uygulanabilecek 5 anti-inflamatuar önerisi:
Çiğ sebzeler, yeşil salatalar ya da buharda pişirilmiş sebzeler... Lif, şekerin yavaş emilmesini sağlar, bağırsaktaki faydalı bakterileri besler ve yemek sonrası iltihabı azaltır.
Sindirim ağızda başlar. İyi çiğnemek, sindirim enzimlerini harekete geçirir, fermantasyonu azaltır ve karaciğer üzerindeki yükü hafifletir.
Zeytinyağı, ceviz yağı, kolza yağı veya bir kaşık susam yağı… Bu yağlar bağırsak mukozasını destekler, yemeğin glisemik indeksini düşürür ve hücre yenilenmesini teşvik eder.
Çiğ gıdalar özellikle akşam saatlerinde sindirimi zorlaştırır. Bitki bazlı, sıcak ve hafif bir akşam yemeği hem glisemik dengeyi korur hem de sindirimi kolaylaştırarak uyku kalitesini artırır.
Özellikle akşam yemeklerinden sonra kısa bir yürüyüş, sindirimi harekete geçirir, insülin duyarlılığını artırır ve metabolizmayı dengeler.
Seyahat sırasında yemek konusunda aşırıya kaçmamak neredeyse imkânsızdır. Fazla yağlı ya da ağır bir yemek yemek, kısa sürede eğlenceden çok şişkinlik, kramplar ve rahatsızlığa dönüşebilir. Beslenme uzmanı Pradines böyle bir durumda paniğe kapılmamayı öneriyor: “Ağır bir öğünden sonra sert telafiler yapmaya gerek yok. Vücudun kendi dengesine dönmesine izin vermek yeterli. Ilık bir biberiye, nane ya da rezene çayı için, 10-15 dakika boyunca hafifçe hareket edin ve bir sonraki öğünde daha hafif, sebze ağırlıklı bir seçim yapın.” En önemlisi ise kendinizi suçlamamak. Pradines’e göre: “Stres, dengeyi sağlamak yerine çoğu zaman iltihabı körükler. Asıl önemli olan mükemmellik değil, iyi alışkanlıkların sürekliliğidir.”