Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dünya çapında yapılmış birçok araştırma, en az orgazm olan grubun heteroseksüel kadınlar, en çok orgazm olan grubun ise heteroseksüel erkekler olduğunu gösteriyor. Toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerden biri olan orgazm eşitsizliğini Seksolog ve Cinsel Sağlık İletişimci Rayka Kumru ve doktora öğrencisi Tuğba Gökduman anlatıyor.
Dünya çapında yapılmış birçok araştırma, en az orgazm olan grubun heteroseksüel kadınlar, en çok orgazm olan grubun ise heteroseksüel erkekler olduğunu gösteriyor. Toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerden biri olan orgazm eşitsizliğini Seksolog ve Cinsel Sağlık İletişimci Rayka Kumru ve doktora öğrencisi Tuğba Gökduman anlatıyor.
Orgazm eşitsizliği veya cinsel zevk eşitsizliği, orgazmın ve hazzın belli gruplar tarafından daha zor erişilen bir deneyim olmasına vurgu yapar. Bu erişim ya da erişememe hâlinin ise temelinde toplumsal sebepler yatar. Sanılanın aksine, orgazm ve haz deneyimlemeye dair eşitsizlikler, vücutlar, istekler ya da kimliklerle değil, toplumun bu olgulara yüklediği anlamlar ve bu anlamların deneyimleniş biçimleriyle alakalıdır.
Tahmin edilebileceği üzere orgazm eşitsizliği, orgazmın belli cinsel kimlik ve yönelimden kişilerce eşit koşullarda deneyimlenmediğini gösteriyor; birçok eşitsizlik ve adaletsizlik gibi. Bu eşitsizliğin gündeme taşınması ve tartışılması da, cinsel ilişkilerde tarafların cinsel haz alma ve orgazm deneyimleme sıklığındaki eşitsizliği azaltmayı ve bunun toplumsal sebeplerine yönelik farkındalık uyandırmayı hedefler.
Dünya çapında yapılmış birçok araştırma, en az orgazm olan grubun heteroseksüel kadınlar, en çok orgazm olan grubun ise heteroseksüel erkekler olduğunu gösteriyor. Amerika’da 2018’de yapılmış bir çalışmaya göre, en çoktan en aza orgazm deneyimleyen gruplar sırayla heteroseksüel erkekler (yüzde 95), eşcinsel erkekler (yüzde 89), biseksüel erkekler (yüzde 88), lezbiyen kadınlar (yüzde 86), biseksüel kadınlar (yüzde 66) ve son olarak, heteroseksüel kadınlar (yüzde 65). Tablo tanıdık geliyor mu?
Bu orgazm eşitsizliğinden en çok mağdur olan grup heteroseksüel, yani çoğunlukla erkeklerle cinsel deneyim yaşayan kadınlar. “Bu kadınlar da çok kompleks, o yüzden tablonun böyle olması çok doğal” diye düşünenlerdenseniz, özellikle bundan sonraki kısımları okumanızı rica ederiz.
Sanılanın aksine orgazm eşitsizliği biyolojik faktörler ve anatomik, yani vücudumuzla ilgili farklılıklarla alakalı değildir. Başka bir deyişle, kadınların vücutlarının sözde zorluğu, komplikeliği ya da belirsizliği değildir orgazm eşitsizliğine sebep veren şey.
Orgazm eşitsizliğinin birçok toplumsal sebebi olsa da en önemlileri arasında cinsellik eğitim yetersizliği; cinsiyetçi, heteronormatif bakış açılarıyla bunların sebep verdiği orgazm taklitleri ve özellikle vulvası olan insanlarla onların cinselliklerine dair mitler yer alır. Toplumsal boyutta etkisi olan bir konunun tek çözümü bireysel atılımlarımızda olamaz fakat bireysel anlamda yapabileceklerimiz tabii her zaman vardır.
Cinsellik eğitiminin ele aldığı temel bilgiler olan genital organların anatomisi, vücuttaki haz merkezleri, cinsel davranışların ne kadar çeşitli olabileceği; cinselliğe dair önyargılar, korkular ve ayıplar, açık ve onaya dayalı iletişim gibi konuların eksikliği ve erişilmezliği, orgazm eşitsizliğinin sebepleri arasındadır.
Mastürbasyonu ve farklı cinsel davranışları deneyimlemek, bedene neyin nasıl haz verdiğini anlamaya çalışmak, cinsellik eğitimi ve seks-pozitif düşünce becerisini yaygınlaştırmak, açık ve karşılıklı onaya dayalı bir iletişim kurmak, cinselliğe dair önyargıları kırmaya yönelik çalışmak, ilişkilerde baskıcı ve aşağılayıcı tutumlardan kaçınmak, çözümler arasında olabilir.
Bunca derdin arasında neden orgazm eşitsizliği, peki? Çünkü orgazm bir lüks değil, bir haktır. Orgazm aynı zamanda deneyimlemek isteyenler için sağlıktır, yakınlıktır, cinsellik ifadesidir. Orgazm eşitliği, her bireyin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam sürebilmesi ve eşit bir toplum oluşturabilmesi bakımından önemlidir. Orgazmın fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde olumlu birçok etkisi vardır. Orgazmlar insanlarda mutluluk, rahatlama hissi, düzenli uyku, odaklanabilme, duygusal ve fiziksel rahatlama, yakınlık ve özgüven artması gibi hislere sebep verebilir.
Orgazm taklidi, bir kişinin orgazm olmadığı halde orgazm deneyimlemiş ya da çok haz alıyormuş taklidi yapmasına denir; orgazm eşitsizliğini en çok körükleyen davranışlardan biridir çünkü taklidi yapan kişi partnerine bir haz deneyimlenmiş algısı yaratır. Genellikle kadınların başvurduğu bu yöntemin birçok farklı amacı olabilir:
Partneri cinsel ve duygusal olarak tatmin etmek
Zevk alınmayan bir ilişkiyi bir an önce sonlandırmak
Herhangi bir sağlık sıkıntısı olmadığını göstermek
Partnerin baskıcı, aşağılayıcı veya suçlayıcı tavırlarından kaçınmak
Orgazm olunmadığını söylemekten utanmak
Zevk veren cinsel davranışları ifade etmekten çekinmek
Bir kere yapıldığı için tekrar etmek zorunda hissetmek
Nasıl orgazm olunduğunu bilmemek
Orgazm eşitsizliğini yıkmaya yardımcı olacak kitaplar:
Yaşasın Orgazm, Dorian Solot & Marshall Miller
Vajina Kitabı: Vulva ve Vajina - Mitleri Tıptan Ayırmak, Dr. Jen Gunter
Becoming Cliterate: Why Orgasm Equality Matters-And How to Get It, Laurie Mintz
Come as You Are: The Surprising New Science that Will Transform Your Sex Life, Emily Nagoski