Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yeni besin takviyeleri, deliksiz uykulardan ipeksi saçlara kişiye özel türlü vaatlerde bulunuyor. Yaratıcı isimleri ve renkli ambalajlarıyla dikkat çeken yeni kuşak takviyelerin etki alanını araştırdık.
Üst soldan saat yönünde: Hum Flatter Me ve Collagen Love, Olly Undeniable Beauty, Ritual Essential for Women 2/ Day, Olly Endless Energy, Vital Proteins Bone Broth Collagen and Marine Collagen, Evolution_18 Probiotic, Goop Wellness Balls in the Air ve Why Am I So Effing Tired, Care/of Dream Team, Gut Check ve Extra Batteries, Fotoğraf: Josephine Schiele
Besin takviyesi ile cazibeli ifadelerini aynı cümlede kullanmak güç. Vitaminler, depresif kahverengi şişeleriyle eczanelerin bir köşesinde öylece durur, eğlenceli alışveriş̧ kapsamına girmezler. Bir de kafa karıştırırlar üstelik, rafları incelerken ‘L -theanine neydi acaba ’ gibi sorular üşüşür zihninize. Marketlerin fitness ürünleri içeren reyonlarında da aynı durum geçerli SÜPER MEGA iddialar, ne olduğunu bilmediğimiz kısaltmalar MSM, BCAA, 5-HTP…
Yeni kuşak besin takviyelerinin üzerinde ise daha kolay anlaşılır, duygulara hitap eden ifadeler var ve güzellik, tabii ki anahtar kelime. Sağlıklı saçlara kavuşturan iksirlerden probiyotiklerle cildi ışıldatan tabletlere, her biri güzelliğe çıkan yol olarak sunuluyor. Anlaşılan yöntem işe yarıyor, zira pazar araştırma firması Goldstein Research’ün verilerine göre, besin takviyeleri satışının 2024 yılında küresel zeminde rakamlarını neredeyse ikiye katlayarak – 6.8 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Wellness endüstrisinin bağrından doğan bu yeni kuşak tablet ve tozlar, kişisel bakım vaadinin cazibesinden faydalanıyorlar. Sizi iyileştirme derdinde olmadıklarını vurgulayan sizi, kendinize iyi bakmak için heveslendireceklerini iddia eden çekici paketlerle sunulan ilham kaynakları bunlar. Gerçekten de bu tip ürünlerin ambalajları öyle havalı ki, ilk bakışta ne olduklarını anlamayabiliyorsunuz. Paris’ten gelen özel bir çay karışımı mı, Amalfi sahillerinde bir butik otelin yüz bakım yağları mı?.. The Nue Co.’nun Prebiyotik + Probiyotik ürünü pahalı bir muma benziyor örneğin. Parlak siyah şişeli WelleCo.’nun The Super Elixir’ini ise parfüm sanmanız mümkün. İsimleri de çarpıcı. Sephora’nın giderek büyüyen beslenme takviyeleri bölümünden sindirim odaklı formül Hum, Flatter Me ya da cilt ve saç için geliştirilen besin takviyesi markası Red Carpet gibi
Gwyneth Paltrow’un Why Am I So Effing Tired (neden bu kadar yorgunum) isimli Goop ürünü ya da Kardashian’ın favorilerinden SugarBearHair yumuşak saç vitaminleri gösteriyor ki, Instagram’da paylaşılabilecek görsel nitelikte, zeka pırıltısıyla pazarlanan ürünler yüksek talep görüyor. Uzmanlara göre, tüketiciler sesini duyurmak istiyor, bu markalar da onları dinlemeyi biliyor. Örneğin Care/of ürünleri, kişiye özel imal edilip ambalajda isimle sevk ediliyor. Wellness endüstrisi odaklı yatırım danışmanlığı firması Traub’dan Kelsey Groome, “Besin takviyelerinin tasarımı ve öyküleri, tüketiciyle daha rahat bağ kurabiliyor artık” diyor. Mesele, kişiye grup psikolojisini ve aidiyet hissini aktarabilmek.”
Olly vitaminlerinin kurucu ortaklarından Eric Ryan’a göre ise “Aldığınız vitaminler sizi tanımladığı kadar olmak istediğiniz kişiyi de tanımlamalı”. Olly’de neşeli, göz alıcı ambalajlar tasarlıyorlar (O harfini gülümseyen surata çevirmek gibi) ki insanlar vitaminlerini işyerindeki masalarında çekmecede tutmak yerine, biblo gibi sergileyebilsin. Ryan, iyimserlik duygusu yayan bir ürün yaratmak istedik diyor ve ekliyor, “Sonuçta vitamin almaktaki amacınız, kendinizi iyi hissetmek değil mi?”
İçten ve sıcak bir yaklaşım olduğu doğru. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, meselenin bu optimist tavrıyla beraber oturaklı yönleri olduğunu da ortaya koyuyor. Sonuçlar gösteriyor ki, düzenli vitamin kullanan kadınlar kendilerine daha iyi bakıyor, beslenmesine özen gösteriyor, sigara tüketimini azaltıyor ve daha fazla egzersiz yapıyorlar. Zekice ürün isimleri ve gökkuşağı gibi ambalajlar da, dermatolog Wendy Roberts’ın belirttiğine göre, “Bu ürünleri daha cazip hale getirip kullanım oranlarını artırıyor”.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Vitamin etiketlerini okurken kendinizi zır cahil hissetmemeniz de önemli. Makyaj sanatçısı Bobbi Brown’ın kendi wellness koleksiyonu Evolution_18’i oluşturma nedenlerinden biri de buymuş. Kırk haftalık sağlık koçluğu programını yeni tamamlayan Brown, “Sağlık konusuna daima çok ilgi duydum” diyor. “Güzelliğin sağlıkla direkt bağlantısı olduğuna inanırım. Bir sürü ürün alıyorum, dolapta bir kenarda duruyorlar. Kullanmak istediğimde neyin ne olduğunu anlamak etiket üzerinden mümkün olmuyor. Bu yüzden, mevzuyu kadınlar için nasıl kolaylaştırabilirim, düşüncesiyle yola çıktım.”
Brown’ın bahsettiği sorun, pazar araştırmacılarına göre, vitamin sektöründeki tüketici şikayetlerinin başlıcalarından. Olly kurucu ortağı Ryan’ın buna dair çözümü, ürünlerin üzerine içerik bilgisinin yanı sıra neye yaradığını yazdırmak olmuş. Olly, etiketlerinde ürünün etki alanını basitçe belirtiyor, örneğin melatonin pazarlamıyor, “rahat uyku” sağlayan besin desteği sunuyor.
Markalar, milenyal kuşağın şeffaflık taleplerini de göz ardı etmiyor ve tüm ürün içeriğini listeliyorlar. Care/of, web sitesindeki dürüst bilgi kategorisinde, içerikte bulunan deve dikeni (milk thistle) hakkındaki araştırmaların karışık sonuçlar verdiğini özellikle belirtirken, probiyotik karışımlarıyla ilgili kanıtların da henüz toparlanma aşamasında olduğunu vurguluyor. Sloganı “Şüpheciler için şüpheciler tarafından” olan Ritual, kullanılan içeriklerin yanı sıra o maddelerin kaynak ve üretici bilgisini de paylaşıyor, firmanın alametifarikası kapsüller de bu politikayı sembolize edercesine şeffaf.
Ritual fanlarının zaten kendileri hakkında hiçbir şeyi saklama eğilimleri yok, sosyal paylaşımlarında bunu açıkça gösteriyorlar. Traub’dan Groome, “Paylaşım, genç tüketicilerde önemli” diyor, “Bütün arkadaşlarının Dirty Lemon ürünü içtiğini bildikleri gibi, sosyal medyada sağlık uygulamalarını paylaşıyor, arkadaşlarına ve mikro-influencer’lara güveniyorlar.”
Peki, arkadaşlar ve mikro-influencer’lar tamam da, doktorlar bu denklemin neresinde? Çoğunlukla yoklar ve açıkçası bu, endişe verici. Weill Cornell Tıp ve New York- Presbyterian Bütüncül Sağlık programı eşdirektörlerinden dahiliye uzmanı Alka Gupta, “Hastalarımın besin takviyesine başlama ve alımını durdurma kararına normal ilaçlara nasıl bakıyorsam öyle bakarım” diyor. “Bu bileşiklerin tümü gerekli yasal kurumların kontrolünde değil, kalite kontrollerinin ne denli titiz yapıldığından emin değiliz.” Tüketicilerin besin takviyelerini akıllarına estiği gibi karıştırıp kullanması, vücutlarının gerçekten ihtiyaç duyduğu maddelerin emilimini zora sokarak sağlık problemlerine yol açabilir.
Kaldı ki güvenlik kaygıları bir yana, son on yılda yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, güvenilir vitamin ve takviyeler bile sağlığı geliştirmede sanıldığı kadar etkin değiller. Johns Hopkins’in 2013’teki meşhur araştırmasının başlığı şöyleydi: “Artık yeter! Vitamin ve Mineral Takviyelerine Servet dökmeyin”. Bu çalışma, vitamin ve mineraller üzerinde farklı deneyi mercek altına alıyor ve mühim kronik hastalıkları önlemede, bu ürünlerin kullanımının getirdiği herhangi bir fayda gözlenemediği sonucunu vurguluyordu. Johns Hopkins Bloomberg School of Public Health epidemiyoloji profesörü Eliseo Guallar, makalenin eşyazarlarından ve o dönemden beri kanaatini değiştirecek hiçbir yeni kanıtla karşılaşmadığını belirtiyor.
Omega-3’ler ve kolajen tozlarında da mesele aynı; Omega-3’e dair son araştırmalarda nötr sonuçlara ulaşıldı, kolajenin oral kullanımının cilde olumlu etki yaptığına dair veriler çok kısıtlı. Mayo Clinic Sağlıklı Yaşam Programı direktörü ve The Mayo Clinic Diet kitabının yazarı dahiliye uzmanı Donald Hensrud, “Sağlıklı beslenmenin vücuda faydalarına ilişkin kanıtlar, takviyelerinkine göre kat kat fazla. Üstelik, besin değeri açısından çok daha zengin yiyeceklere ulaşabildiğimiz zamanlarda yaşıyoruz” diyor.
Yine de, ağzımıza attığımız bir tabletle rahat uyumak ya da beslenmemizdeki bir boşluğu doldurmak fikrinin cazibesine karşı durmak zor. Vitamin, mineral kullanımı çılgınlığını hayli eleştiren Cornell College of Human Ecology beslenme profesörü David Levitsky bile herhangi bir maddenin eksikliğine karşı sigorta olması niyetiyle günde bir multivitamin ve mineral aldığını itiraf ediyor.
Neticede kimse FOMO’ya, trend olan bir şeyden mahrum olma korkusuna yakalanmak istemiyor konu mikro-besinler olsa bile.