Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Natalie Portman'dan Jennifer Lawrence'a, kadın dayanışmasını moda aracılığıyla güçlendiren Dior'un ikonik tişörtü, feminizmin üniforması olabilir mi?
Bir Dior tişörtü, feminizm üniforması olabilir mi? Natalie Portman'dan Jennifer Lawrence'a, kadın dayanışması için yıllardır mücadele eden yıldızlar dahi bu tişört aracılığıyla seslerini duyurmaya başladıysa, gayet olabilir. Maria Grazia Chiuri'nin de, Dior bünyesinde ve tarihindeki ilk kadın kreatif direktör olduğunu düşünürsek, İlkbahar/Yaz 2017 koleksiyonunun hit parçası olan bu tişörtün feminizm sembölü haline geline gelmemesinin imkanı yok.
Fotoğraf: @dior
'We Should All Be Feminists' sloganıyla, bir tişörte yüklenebilecek en anlamlı mesajlardan birini veren Maria Grazia Chiuri, gelip geçici bir akımdan ziyade, kadınları modanın gücü ile birliğe davet ediyor. Neredeyse bir asır boyunca erkek vizyonunun şekillendirdiği feminenlik algısına, bir kadın olarak son derece zarif bir provokasyonla müdahale eden Maria Grazia Chiuri, yüksek modanın da net ve siyasal mesajlar vermesi gerektiğine inanıyor.
Fotoğraf: @dior
Bu yüzden Jessica Chastain gibi ünlülerin, Dior'un feminist tişörtüyle boy göstermeleri asla bir stil oyunun parçası değil. Aksine, bu tişört yüksek dozda politik duruş içeriyor.
Fotoğraf: @dior
Bir zamanlar John Galliano ve Raf Simons gibi yenilikçi ve ezber bozan kreatif direktörleri bünyesinde barındıran Dior için "Hepimiz feminist olmalıyız!" söylemi aslında hiç radikal değil. Radikal olan mesajı ileten baskılı beyaz tişört. Yukarıda Maria Grazia'nın Dior'un ihtişamlı Parizyen sarayının kapılarını ilk kez genç nesillere açtığından bahsettim. Buna hiçkimsenin bir itirazı olacağını sanmıyorum ama belli ki başta Suzy Menkes olmak üzere, Dior'un baskılı beyaz tişörtüne karşı gelenler var. Menkes kişisel Instagram hesabındaki "Feminist olmak güzel ama bu görünümle değil" yorumu düşüncelerini net bir biçimde belli ediyor. Yine de genç nesilin Dior'un baskılı tişörtlerini arzu nesnesine dönüştüreceğinden şüphemiz yok. Şimdi baktığımızda ise, bu tişörtün bir arzu nesnesinden çok daha fazlası oldıuğunu anlıyoruz.
Dior'un İlkbahar/Yaz 2017 söylemlerinden biri de 'J'ADIOR'. Kadının başta kendine ve sonra Dior'a olan tutkusunu simgeleyen bu slogan, ayakkabılardan çantalara birçok aksesuarda kullanılmış.
Mösyö Dior'un şans hakkında söylediği şöyle bir söz var: "Şans sadece bir şeyi gerçekten yürekten isteyenlere konar." Maria Grazi da bu sözün peşine düşmüş ve Mösyö Dior'dan aldığı bu ilhamla görmüş olduğunuz elbiseyi tasarlamış. Bu elbiseyi giyen kadınlara şans yıldızı başka gülecek.
Dior İlkbahar/Yaz 2017 defilesinin üst başlığı feminizm olabilir fakat alt başlığında tutku, aşk ve romantizm de var. Ayakkabılardaki 'J'ADIOR' sloganı, çantaları da tutkulu bir hale getirmiş.
Naif motiflerin yer aldığı Dior İlkbahar/Yaz 2017 kazaklarının hit olma potansiyeli çok yüksek. Kim bu kadar hassas ve romantik bir kazağa karşı koyabilir ki?