Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bu ay başımıza gelecek (yani izleyeceğimiz) çok güzel şeyler var, iştahım çok kabarık, şimdiden uyarmış olayım!
Ayın en heyecanlı vizyon filmi elbette Deadpool&Wolverine! Ryan Reynolds, Deadpool hayalinin gerçekleşmesi için çok uğraştı. Bu hikayeyi Marvel fanları arasında artık sanırım bilmeyen kalmamıştır ama kısaca özetlemek gerekirse: İlk kez X-Men Origins: Wolverine’de tanıştığımız Deadpool karakteri, fanları da Reynolds’ın kendisini de hiç memnun etmemişti. 2014’te Fox stüdyolarının rafına kalkan, o raflarda tozlanırken kısa bir bölümünün internete sızdırılmasıyla (kimin yaptığı hala bir muamma) fanları çılgına çevirdiği için yeniden ve iyi ki bir şans tanınmak zorunda kalan Deadpool, 2016’da yayınlandığında Reynolds adına gerçekten çok sevinmiştim. Sanki o ana dek nereye ait olduğunu bulamamış bir aktörken (kendi bulmuşsa da bunu kimselere anlatamamış diyelim) şimdi karşımızda o satırlara sığmayan esprileri, hayli dramatik geçmişi ve “süper” arkadaşlarıyla ete kemiğe bürünmüş bir karakter olarak duruyordu. Hugh Jackman’ın Wolverine’iyle yeniden bir araya geldikleri Deadpool&Wolverine 19 Temmuz’da sinema salonlarında olacak.
Bu ayın bir diğer çok beklediğimiz (diyeceğim ama beklemeye fırsat bile olmadı neredeyse) vizyon girişi Yorgos Lanthimos’tan. Şubat ayında vizyona giren Poor Things’den sonra bir senede iki Lanthimos filmi birden izleyecek olmak büyük mutluluk ne de olsa! Kinds of Kindness’ın başrollerinde Emma Stone ve Willem Dafoe gibi isimlerin yanı sıra, filmdeki performansıyla Cannes Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Jesse Plemons, Margaret Qualley, Hunter Schafer, Joe Alwyn ve Hong Chau gibi isimler bulunuyor. Merhamet Hikayeleri, her biri farklı hikayeler anlatan üç farklı masal olarak tanımlanıyor ve oyuncular filmin her bölümünde başka bir karakterle karşımıza çıkıyorlar. Bu esnada Lanthimos ve Emma Stone; The Favourite, Poor Things, Kinds of Kindness ve Bleat isimli bir kısa filmden sonraki beşinci işbirlikleri olan Bugonia’nın hazırlıklarına giriştiler bile ve bu defa Jesse Plemons da, bir kez daha, onlara eşlik ediyor.
Korku-gerilim sinemasının son yıllardaki en iyi örneklerinden biri olan bir üçlemeden bahsetmek istiyorum bir de size… Yönetmen ve senarist Ti West, 2022’de peş peşe yayınlanan X ve Pearl’den sonra, 12 Temmuz’da vizyona girecek olan MaXXine’le sagayı sonlandırıyor. Filmin başrolünde ilk iki filmde olduğu gibi yine Mia Goth bulunuyor. X, 70’lerde, Pearl, 1918 yılında aynı çiftlikte, MaXXXine ise 80’lerde genç aktrisleri hedefine alan bir seri katilin gölgesinde Hollywood’da geçiyor. Filmde, tanınmış bir aktris olma yolunda ilerleyen porno yıldızı Maxine Minx’i canlandıran Goth’un yanı sıra en son The Crown’da Diana olarak izlediğimiz Elizabeth Debicki, Lily Collins, Kevin Bacon, Halsey, Giancarlo Esposito ve Michelle Monaghan gibi isimler bulunuyor.
Zeytin Ağacı S2. Cr. Courtesy of Netflix © 2024
Küçük ekranda bu ayın en öne çıkan yapımı olarak Zeytin Ağacı’ndan bahsetmemek olmaz. İlk sezonu 100 Milyon saatlik izlenmeye ulaşan ve beş hafta boyunca Top 10’da yer alarak bunu başaran ilk yerli yapımı Netflix dizisi olan Zeytin Ağacı, ikinci sezonuyla 11 Temmuz’da platformdaki yerini alacak. Başrollerini Tuba Büyüküstün, Boncuk Yılmaz, Seda Bakan ve Murat Boz’un paylaştıkları dizinin yeni sezonunda Ayvalık’ta yeni bir hayata başlayan Ada (Büyüküstün) ve arkadaşlarının maceralarını izlemeye devam edeceğiz.
2000’lerin İstanbul’unu doya doya yaşamış olanları özellikle çok ilgilendirecek bir film var bir de bu ayın başlıkları arasında: Fatih Akın’ın, İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek belgeseli. Film 20 yıl sonra yenilenmiş kopyasıyla 5 Temmuz itibariyle Mubi’de gösterimde olacak. Siya Siyabend’den Sezen Aksu’ya, Baba Zula’dan Mercan Dede’ye bahsi geçen neredeyse tüm müzisyenleri Beyoğlu’nun canlı, daha bizden zamanlarında izlemiş olmanın nostaljisi ve biraz da burukluğuyla yeniden karşısına oturacağım bu özel filmin…
Scarlett Johansson ve Channing Tatum’un başrollerinde oynadıkları romantik komedi Fly Me to the Moon, 1960’ların uzay yarışı sırasındaki PR çalışmalarını konu alıyor. Bu ayın nefes aldıracak başlıklarından biri olacağını temenni ediyorum (12 Temmuz).
Kevin Costner’ın bir kez daha Vahşi Batı’ya yelken açtığı filmlerin ilki Horizon an American Saga Chapter 1 vizyona bu ay giriyor. Prömiyerini Cannes’da yapan filmin kadrosunda Costner’ın yanı sıra Sienna Miller, en son Stranger Things’de izlediğimiz Jamie Campbell, Avatar ile tanıdığımız Sam Worthington ve Jena Malone bulunuyorlar. Filmin ikinci kısmının vizyon tarihi ise şimdilik belli değil (5 Temmuz).
Yıllar sonra bir kostümü yeniden kuşananlardan bahsetmişken efsanevi komedyen ve oyuncu Eddie Murphy ve Beverly Hills Cop’u da anmamak olmaz! Sosyete Polisi Axel F. olarak Netflix ekranlarına dönecek olan oyuncuya bu defa Joseph Gordon Levitt ve Kevin Bacon eşlik ediyorlar (3 Temmuz).
1 Temmuz’da, geçtiğimiz yılın ve belki de son yılların, hakkında en çok konuşulan filmi olarak tarihe geçen, gişe rekorları kıran, Greta Gerwig imzalı, başrollerinde Margot Robbie ve Ryan Gosling’i buluştruan Barbie Blu Tv’de yayına giriyor.
Anthony Hopkins’in, Kolezyum’un inşaatını başlatan Roma İmparatoru Vespasian’ı canlandırdığı Those About to Die, Roma’nın bilinmeyen bir yüzünü gözler önüne sürmeyi vaat ediyor. Dizinin başrolünde, Game of Thrones’un ve televizyon tarihinin bugüne dek yazılmış en korkunç karakterlerinden biri olan Ramsay Bolton’a hayat veren Iwan Rheon bulunuyor. Dizinin tüm bölümleri 19 Temmuz’da Prime Video’da yayında olacak.
Genişleyen ailesi ve yeni düşmanları Maxime Le Mal ve Valentina ile başa çıkmaya çalışan Gru’nun maceraları Despicable Me 4’te hız kesmeden devam ediyor (5 Temmuz).