O Kız: Sürprizli Stiliyle Ruby Aldridge

Son dönemde sokakta ve davetlerdeki stiliyle meraklı bakışları üzerine çekse de, moda endüstrisinin yerlileri Ruby’ye bir hayli aşina. Üstelik bunun tek sebebi süpermodel ablası Lily Aldridge değil. 2008’den bu yana Coach ve Valentino gibi markaların yüzü olan, 2011 Sonbahar moda haftalarında tam dört de lenin açılışını yapan yirmi beş yaşındaki model, daha pop meslektaşlarına kıyasla sessiz sedasız inşa ettiği kariyerini başarıyla sürdürüyor. Çoğu stil otoritesine göre Ruby’nin giyinme alışkanlıklarını bu kadar heyecan verici yapan en önemli ayrıntı, trendleri öngörebilme içgüdüsü. Peluş aksesuarlar, tamamıyla kadife görünümler, beklenmedik renk vurguları, ultra bol sweatshirt’ler gibi son iki sezondur popülaritesini artıran sıra dışı hamleler, aslına bakarsanız uzunca bir süredir  onun radarındaydı.

Bu sezon boyutları küçülen vintage güneş gözlükleri favori aksesuarları arasına girse de, herhangi bir turist mağazasından alınmış bir şapka veya üst üste takılmış dört- beş kolye, eklektik etkili stiline her an bir şaşırtmaca katabilir. Hooters tişörtünü yüksek moda mertebesine yükseltmek veya 90’lar Kaliforniya’sında bir hayli popüler olan JNCO jean’leri geri getirmek, Ruby’nin bu sıralar giriştiği olası stil mücadeleleri. Konu güzellik alışkanlıklarına gelince böylesi bir hareketlilikle karşılaşmadığımızın altını çizelim. Günlük hayatında neredeyse hiç makyaj yapmayan model, cildinin duru güzelliğini ortaya çıkarmayı tercih ediyor. Normcore usulüne uygun olarak saçlarını da kendi haline bırakan Ruby, uçsuz bucaksız doğallığıyla kendi cazibe alanını çoktan yarattı bile. Los Angeles sokaklarında, podyum üzerinde ya da cool bir davette; Ruby Aldridge’in sıradan stil ikonlarının monoton tavrını kıran karakterli görünümlerinin çok konuşulacağı ve çokça ilham vereceği kesin.