Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yıldızı iyiden iyiye parlayan model, stylist ve moda tasarımcısı Lotta Volkova, ezber bozan stiliyle radarımızda.
Fotoğraf: Thomas Humery
Paris’in underground stilini podyuma taşıyan son Vetements defilesinden bu yana, meraklı bakışların hedefinde o var. Rusya’nın liman şehri Vladivostok’ta doğan Lotta’nın son birkaç ayda yüksek modanın en çok aranan isimlerinden birine dönüşmesi basit bir tesadüften ibaret değil. Barındırdığı kitsch öğelerle tuhaflığı yücelten stili onun alameti farikası olsa da, Lotta, Central Saint Martins’de sanat, fotoğrafçılık ve moda eğitimi almış donanımlı bir moda profesyoneli. Kendi erkek giyim markası Lotta Skeletrix’i 2004’te kuran genç ikon, bu başlangıçtan üç yıl sonra Paris’e taşındı. Şimdilerde de kendi adını taşıyan kadın markasını yeniden canlandırma telaşında.
Fotoğraf: Thomas Humery
1984 doğumlu Lotta’nın günlük stilinde Vetements tasarımları önemli bir yer kaplıyor. Ancak söz konusu giyinmekse, onun fazlasıyla tahmin edilemez olduğunu bilmek gerek. Örneğin bir sex shop’tan aldığı tasma kolyesi, herhangi bir Adidas eşofman veya ağır kadife bir elbiseye rahatlıkla eşlik edebilir. Lotta, Amerikan Vogue’una verdiği bir röportajda bu ziyadesiyle eklektik sayılabilecek estetik algısını ailesinden aldığını söylüyor: “Babam kaptandı, yani sürekli seyahat ediyor ve bize hediyeler getiriyordu. Japonya ve Almanya’dan kıyafetlerimiz vardı, abim 80’ler Sovyetler’inde ilk jean giyenlerden biriydi!” Hazırladığı ve sunduğu korsan televizyon programı Eurotrash’de yer verdiği Jean Paul Gaultier ve Antoine de Caunes gibi isimlerle moda dünyasına giriş yapan Lotta, Vetements’nun yaratıcısı Demna Gvasalia ile Paris’te bir gece kulübünde tanışmış ve ikilinin vizyonlarının uyuştuğunu fark etmesi pek uzun sürmemiş.
Fotoğraf: Thomas Humery
Kendi popülaritesini de büyük ölçüde borçlu olduğu Vetements’un ani yükselişi, ona göre post-Sovyetler kültürü ve estetiğinin yarattığı keskin tavrın kaçınılmaz sonucu: “Bu değişik bir tarz. Avrupalı ve Amerikalıların alışık olduğu şeylere pek benzemiyor.” Tıpkı bu sıralar herkesin hakkında daha fazla şey öğrenmek için can attığı Lotta gibi! Çünkü o saçlarını kendi kesiyor, canı ne isterse onu giyiyor ve etrafını saran spot ışıklarını muhtemelen pek umursamıyor.