Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Tatil denince deniz, güneş, kum ve şezlong arayanlardan mısınız? Yoksa yeni deneyimler peşinde koşanlardan mı? Peki, neden sadece birini seçmek zorunda kalasınız ki? Antalya Belek'te konumlanan Ela Excellence Resort Belek’in, eylemsizliğin dinlencesini farklı deneyimlerle harmanlayan bir hikayesi var.
Tatil deneyiminin yeniden tanımlandığı bir çağdayız. Kimileri için tatil karavanla yola çıkmak, kimileri için glamping, kimileri için ise eylemsizlik. Tüm bu tanımların kesiştiği iki önemli nokta var; yeniden tanımlanan lüks anlayışı ve deneyim.
Ela Excellence Resort’un zeytin hasadı davetiyle yeni lüks ve deneyim fikrinin peşine düştüğümüzde biz de bu kadarını beklemiyorduk. Ela Excellence, 110 bin metrekarelik, arazide maviyi, yeşili, gastronomiyi, doğayı, sanatı ve mimariyi harmanlamayı başarmış ender resort otellerden. Tüm bunların yanı sıra tam bir aile oteli.
Ela Excellence’ın özenle koruduğu yeşil alanlarının bir kısmı, 150 yaşındaki anıt zeytin ağacıyla beraber 50 adet zeytin ağacına ev sahipliği yapıyor. Otelin zeytin bahçelerinde yer alan ağaçlar, gemlik, delice, tavşan yüreği ve mudanya türlerinde farklı zeytin çeşitlerine ait. Tecrübeli bir ekibin yönlendirmeleriyle son derece keyifli geçen zeytin hasadında, otel misafirleri ve hatta misafirlerin her yaştan çocukları olmuş zeytinleri toplamakla kalmıyor, ayrıca oteli executive şefi Şevket Gökçen yönetiminde, tamamı zeytin ve zeytinyağı bazlı olarak yapılmış pek çok lezzeti de deneme imkanı buluyor. Her noktası detaylıca tasarlanan festival hem zeytinyağının mutfaktaki kullanımını aktarıyor, hem de güzellik malzemelerine kadar pek çok alanda vazgeçilmez olan bu efsanevi meyveyi her açıdan tanımamızı sağlıyor.
Şefle sohbet ettiğimizde öğrendik ki zeytin ve zeytinyağı, Ela mutfağında çok önemli bir yere sahip. Her yıl hasatta toplanan zeytinlerden elde edilen yağ, otelin mutfağında pişen yemeklerde kullanılıyor. Şevket şef bizim deneyimimizi şu kelimelerle özetliyor; “Misafirlerimizin tüm duyularına seslenmenin ve onlara özel tatil deneyimi yaşatmanın heyecanını tüm yıl boyunca hissediyoruz.” Sıkça duyduğumuz Ela mutfağı ve reçetelerinin altında yatan manayı sorduğumuzda ise şef, Ela lezzetleri için her sezon tekrar ve tekrar tesisi ziyaret eden misafirler olduğunu söylüyor. Buradaki sırrı, mutfakta lokal olana verdikleri değer, global tatları yerel ürünlerle tasarlamaları ve reçetelere mutlaka kendi yorumlarını katmalarında gizli. Üstelik bu reçeteler öyle bir titizlikle hazırlanıyor ve korunuyor ki, misafirler her sene geldiklerinde aynı tadı yakalayabiliyor. Ayran aşı çorbası, bulgurlu salçalı kabak çiçeği dolması, kabak çiçeği tempura, zeytin yaprağından ravioli, cive, tahinli çörek ve cevizli ekmek, şefin “Ela lezzetleri” olarak bahsettiği reçetelerden sadece bir kısmı.
Otelin deneyim çatısı altında sunduğu etkinliklerden biri de chef ’s table davetleri. Chef ’s table kapsamında Şevket şefin Ela lezzetlerinden oluşan reçeteleri akşam yemeğinde yerini konuk şef Jale Balcı’nın tariflerine bırakıyor. Zeytin hasadı festivali için özel bir menü kurgulayan Jale Balcı, zeytin ve zeytinyağı konusunda kitap yazmış, çok deneyimli bir isim. Kendisini bulmuşken Türkiye’de zeytin ve yağ üretimi hakkında sohbet etmesek olmaz. Balcı bize hasat kadar sıkımın da çok önemli olduğunu anlatıyor. Toplanan zeytinlerin hızlıca sıkıma gönderilmesinin, yağın kalitesiyle doğru orantılı olduğunu söyleyen şef, erken hasat yağların kalitesinin buradan geldiğini söylüyor.
Ela Excellence Resort’un belirli bir dönümde zeytin bahçesine ev sahipliği yapsa da bahçesinde bulunan bu kutsal ağaçlara özenle baktığını ve meyvesinden en doğru şekilde verim alınması için aynı özenle çalıştıklarını bildiğini belirtiyor Balcı. Otelin yönetimini üstlenen ikinci nesil yönetici Kübra Akbalık’tan da vizyoner projeleri kapsamında övgüyle bahsediyor.
Ela Excellence Resort, sadece sunduğu farklı deneyimler ve gastronomik dünyasıyla öne çıkmıyor. Mimaride de o kadar çok hikayesi var ki… Örneğin; ana restoranın yer aldığı binanın dış sıvası, horasan harcı denen ve unutulmaya yüz tutmuş bir el işçiliğinin belki de son kalan temsil alanlarından biri. Bölgede yalnızca bir ustanın halen bu işi yaptığını ve bu harcın tek bir ustanın el ayarıyla devam edebileceğini öğrendiğimiz yerel el işçiliği gerçekten hayranlık uyandırıyor.
Resort, geçtiğimiz kış renovasyona girmiş ve bugüne kadar emeği geçen değerli mimarlara bir de Fahrettin Aykut imzası eklenmiş. Sahile paralel konumlanan, son derece keyifli bir plaj barı ve restoran olarak yaratılan La Sofa, Fahrettin Aykut’un lokallik, doğallık gibi tüm imzalarını barındırıyor. İç alanın rahatlığı kadar mimaride kullanılan fındık dalları da hayranlık uyandırıcı detaylar arasında gözümüze çarpıyor. Otelin içindeki turumuz esnasında, ekolojik havuza, sanat eserlerine, pek çok farklı bitki türüne ve inanılmaz etkileyici bir çocuk dünyasına da şahit oluyoruz ancak bunları, yeni ziyaretçilerin keşfine bırakıyoruz.