Ünlü Seyahat Influencer’ları Gizli Destinasyonlarını Paylaştı

Yıl boyunca biriktirdiğimiz yorgunluk, bazen kalabalıkların gürültüsünde değil sessizliğin sarmaladığı huzur dolu anlarda son bulur. Sıcak yaz akşamlarında, dalgaların hafif sesi eşliğinde güneşin batışını izlemek ve yeni keşiflerin heyecanını hissetmek… İşte gerçek dinlenme ve huzur böyle anlarda saklı. Dünyaca ünlü seyahat influencer’ları Murad Osmann, Jeremy Austin ve Lauren Bullen’dan, kalabalıklardan uzak, gizli kalmış yaz cennetlerini; buralarda yaşadıkları unutulmaz anları ve tattıkları lezzetleri dinledik. Onların hikayeleri, sıradan tatilleri benzersiz yolculuklara dönüştüren deneyimlerle dolu. Sicilya’nın küçük bir adasında eşek sırtında yapılan yolculuktan Himalayalar’daki mistik manastırlara; Bodrum’un bohem atmosferinden Moskova’nın yaz akşamlarına uzanan bu keşiflerle yazın gizli güzelliklerine doğru yolculuk başlıyor.

Instagram’da geniş bir takipçi listesine sahip olan ve lüks otellerle işbirliklerinin yanı sıra drone’la çektiği fotoğraflarla da ün kazanan Jeremy Austin, yaz aylarında mutlaka görülmesi gereken favori destinasyonları olarak İspanya’nın Balear Adaları’na bağlı olan ve sakin bir tatil deneyimi sunan Menorca Adası, Yunanistan’da doğayla iç içe ve huzurlu bir ortam sunan Milos Adası ve Türkiye’de Bodrum’u gösteriyor. 

Fotoğraf: Suudi Arabistan - Murad Osman

Eşi Natalia Zakharova ile 2012’de başlattıkları Follow Me To adlı seriyle milyonlarca takipçi kazanan ve o günden beri Instagram hesaplarıyla seyahat dünyasının top influencer’ları arasında yer alan Rus fotoğrafçı Murad Osmann, “Keşfetmeyi hayal ettiğimiz iki gizli cevher var, onlara gizliden hayranız” diyerek sözlerine başlıyor. “İlki, Endülüs’teki Sierra Morena dağlarında yapılan at sırtında bir yolculuk. Bir arkadaşım bana bu rotayı göstermişti; dolambaçlı patikalar, kadim meşe ormanları ve tepelerin arasında saklı beyaz badanalı köyler...” Diğerinin ise Azor Adaları olduğunu dile getiriyor. Mavi ortancalarla kaplı manzarası, volkanik kraterleri ve termal sularının büyüleyici olduğunu ifade ediyor. Avustralyalı ünlü seyahat influencer’ı ve model Lauren Bullen da yakın zamanda Sicilya kıyısında küçük bir ada olan Alicudi’yi ziyaret ettiğini anlatıyor. “Orada hayat çok yavaş akıyor, Alicudi’nin yüksek tepelerine çantalarımızı taşımak için bir eşeğe ihtiyacımız oldu. Orada üç gece geçirdik, kendi makarnamızı pişirdik, yerel şaraplar içtik ve denizi izledik.” Ancak biraz daha hareket arayanlara İtalya’nın Eoli Adaları’ndan birkaçını gezmelerini öneriyor ve bu adaların gelecek yaz popüler olabileceklerini dile getiriyor. Bullen’ın anlattıkları, Alicudi Adası’nın yazın en özgün kaçış rotalarından biri olabileceğini ortaya koyuyor. Doğanın sesleri arasında, bahçeden topladığı çiçeklerle vakit geçirip ev yapımı yemekler hazırladığını anlatan Bullen, “Güneşin batışıyla birlikte denizin üzerinden yükselen dolunay gerçekten büyülü bir manzara oluşturuyordu” diyor. Sessizlikle çevrili bu üç günlük deneyim, hızla akan hayattan uzaklaşıp yavaşlamanın mümkün olduğunu hatırlatıyor.

Jeremy Austin, sevdiği yaz destinasyonlarının onda ne gibi izler bıraktığını şöyle anlatıyor: “Menorca’da kristal berraklığındaki turkuaz sular ve gizli koylar gerçekten büyüleyiciydi. Milos’taki nefes kesici plajlar, muhteşem Yunan mutfağı ve günbatımının yarattığı atmosfer hâlâ aklımda. Bodrum ise bambaşka... Berrak denizi, etkileyici manzaraları ve Türk mutfağının zenginliğiyle hafızamda özel bir yere sahip.” 

Dünyanın dört bir yanını gezen Murad Osmann da önerdiği yaz destinasyonlarının onda nasıl izler bıraktığını samimi bir dille aktarıyor. Bhutan’da Tiger’s Nest manastırına yapılan yürüyüşün, fiziksel sınırların ötesinde zihinsel bir deneyim olduğunu söylüyor. Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz kıyısındaki oteller ona göre kısa ama etkileyici kaçamaklar için birebir. Moskova’da yaz aylarında geçirdiği hafta sonları ise zıtlıkları bir arada sunuyor. “Bir gün dünya mutfağından bir restoranda kozmopolit bir akşam geçiriyorsunuz, ertesi gün nehir kenarında uzun yürüyüşler yapıyor ya da Bolşoy’da bir bale izliyorsunuz. Bu denge hissi büyüleyici.” İtalya’nın Positano kasabası ise Osmann’a göre sakin bir tatilin tanımı: “Denizin sesiyle uyanıyor, manzaraya karşı bir kahve içiyor, sonra sadece yürüyüp, yüzüp, yiyip bunları tekrarlıyorsunuz. Hiçbir şey planlamanıza gerek olmayan nadir yerlerden.”

Fotoğraf: Alicudi - Getty Images

Türkiye’nin klasik ama daima çekici yaz destinasyonu Bodrum ise onun gözünde, lüksü sakin ve stil sahibi bir atmosferle buluşturuyor. Seyahat ettiği her yerde yerel tatları ve sıradışı mekan deneyimlerini önemseyen Osmann, restoran önerileri de sunuyor: “Moskova’da Jun Restaurant, Cannes’da Le Maschou, Dubai’de African Queen, Elche’de La Maria de Chencho bulunuyor. Ayrıca Sokotra Adası’ndaki özel şef deneyimi, Sumba adasındaki Nihi Sumba oteli ve restoranı ve Nepal’deki Dwarika’s Hotel’in Michelin yıldızlı restoranı da tavsiye edebileceğim mekanlar arasında.” Roma’ya yolu düşeceklere ise Lauren Bullen leziz bir öneride bulunuyor. Bir hafta önce İtalya’da Trastevere’nin sokaklarında yer alan Trattoria Da Enzo al 29’u ziyaret ettiğini dile getiren gezgin, bir saat sıra beklediklerini ancak buna değdiğini vurguluyor. Mutlaka cacio e pepe ve tiramisunun tadına bakılmasını öneriyor.

Jeremy Austin’in yaz rotalarına özel mekan önerileri ise şöyle: “Menorca’da doğayla iç içe olan ve rustik atmosferiyle bilinen Nonna Bazaar, yerel malzemelerle hazırlanan yaratıcı Akdeniz yemekleri ve günbatımına karşı sunduğu eşsiz ortamıyla dikkat çekiyor. Milos’ta beyaz taş duvarları ve avlusuyla samimi bir mekan olan Avli-Milos, taze deniz ürünleri ve geleneksel Yunan mezeleriyle sade ama unutulmaz bir deneyim sunuyor.” Austin, ülkemizden The Bodrum EDITION otelindeki Kitchen restoranı da samimiyetle tavsiye ediyor: “Türk mutfağının zengin tatlarını, deniz manzarasına karşı keyifle tadabileceğiniz sıcak bir atmosferi var.”

Fotoğraf: Bhutan - Murad Osman