Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Gece turizmi olarak bilinen “Noctourism”, duyuları keskinleştirerek dünyayı gece vakti keşfetmemizi öneriyor.
Dünya, gece olduğunda bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Gölgelerin derinleştiği, yıldızların öne çıktığı sessiz saatlerde yapılan yolculuklar, sadece coğrafi değil, içsel keşiflere de vesile oluyor. Eğer yeni seyahat yolları arıyorsanız, rotanızı karanlığa çevirmeyi deneyebilirsiniz.
Güneş battığında çoğumuz için gün sona erer; ancak giderek daha fazla gezgin için asıl macera o anda başlıyor. “Noctourism” olarak adlandırılan gece turizmi, 2025’in yükselen seyahat trendlerinden biri olarak seyahat anlayışını değiştirmeye hazırlanıyor. Booking.com’un yaptığı bir araştırmaya göre, 33 ülkedeki katılımcıların yüzde 62’si gelecekte gece odaklı tatilleri değerlendireceklerini belirtiyor. Öte yandan lüks tur operatörleri, gece gezilerine yönelik taleplerin sadece geçtiğimiz yıl yüzde 25 arttığını bildiriyor. Gecenin gizemli atmosferi, yıldızların altında süzülen sessizlik ve doğanın karanlıkta canlanan yüzü, sıradan gezileri unutulmaz deneyimlere dönüştürüyor.
“Noctourism”, adından da anlaşılacağı üzere, dünyanın gece keşfedilmesini teşvik eden bir seyahat biçimidir. Gündüz kalabalıkları ve alışılmış rotalardan uzak, geceye özgü etkinlikleri ve manzaraları deneyimlemeyi hedefler. Bu, çölde yıldızları izlemek, Amazon ormanlarında ay ışığında kano yapmak ya da kutup ışıklarını gözlemlemek olabilir.
Gece, gündüze kıyasla daha az görsel uyarana sahip olsa da diğer duyuları keskinleştirir. Sadece işitme değil, kokular, dokular ve zaman algısı da gecede farklılaşır. Bu farkındalık hali, modern yaşamın stresinden uzaklaşmak isteyen birçok gezgini cezbediyor. Gökyüzünü izlemek ya da yıldızlarla kaplı bir göl kenarında oturmak, şehir hayatının koşuşturmasından kopmanın belki de en zarif yollarından biri.
Karanlık gökyüzü bölgelerini korumaya adanmış DarkSky International, dünya genelinde 200’den fazla lokasyonu resmi olarak “karanlık gökyüzü parkı” ilan etti. Arizona’daki Mount Lemmon SkyCenter gibi teleskop merkezleri veya Kanada'nın Yukon bölgesi gibi aurora izleme noktaları, gökyüzü meraklılarının favorisi.
Afrika’dan Güney Amerika’ya birçok destinasyon, gece doğayı dinlemek isteyen ziyaretçilere rehberli safariler sunuyor. Ay ışığında göl kıyısında parlayan gözleriyle bir timsahı fark etmek ya da sadece tropik ormanın melodisini dinlemek, eşsiz bir deneyim.
Norveç, İzlanda, Finlandiya ve Kanada gibi ülkeler, kuzey ışıkları turizmiyle yıl boyunca ziyaretçi akınına uğruyor. Artık sadece gözlem değil, bu doğa olayına entegre edilen buz balıkçılığı, iglo konaklama veya sauna gibi özel deneyimler de sunuluyor.
Tayland, Güney Kore ve Vietnam gibi Asya ülkeleri, gece pazarları ve sokak yemekleriyle tanınıyor. Renkli lambalar altında, yerel müzikler eşliğinde dolaşmak, geceyi sosyo-kültürel bir deneyime dönüştürür.
2024'teki güneş tutulmasının ardından 2026 İspanya ve 2027 Mısır tutulmaları şimdiden yoğun talep görmekte. Bu astronomik olaylar, gece turizmini farklı bir boyuta taşıyor.
Aşırı Turizmden Kaçış: Kalabalık turistik mekanların gündüzleri dolup taştığı günümüzde, gece saatlerinde daha sakin ve özel bir deneyim mümkün.
Farklı ve Anlamlı Deneyim Arayışı: Özellikle milenyum kuşağı, bar ya da gece kulübü yerine doğayla bağlantı kurabilecekleri anlam yüklü etkinliklere yöneliyor.
Ritüel ve Zihin Dinlendirme: Gece yürüyüşleri, ay ışığında yoga ya da meditasyon seansları, modern gezginin ruhsal ihtiyacına cevap veriyor.
Hong Kong’un Tai Hang mahallesinde, Sonbahar Ortası Festivali sırasında 220 metrelik ışıklı bir ejderha sokaklarda dolaştırılır. Bu yüz yıllık gelenek, sanat ve geçit törenini bir araya getiriyor. Ejderha 12.000 tütsü çubuğuyla süsleniyor ve yaklaşık 300 dansçı tarafından taşınıyor.
Dünyanın en yüksek zirvesinin eteğinde gece geçirmek, trekking tutkunları için eşsiz bir deneyim sağlıyor. Yaklaşık 5.300 metre yükseklikteki bu kampta kalmak için iki haftalık yüksek irtifa yürüyüşü gerekiyor. Geceleri yıldızlara çok daha yakın hissedebilirsiniz.
Namibya Çölü’nün 55 milyon yıllık kumulları arasında yer alan NamibRand Doğa Koruma Alanı, neredeyse sıfır ışık kirliliği ile altın seviye karanlık gökyüzü sertifikasına sahiptir. Konuklar teleskoplar ve uzman anlatımlar eşliğinde galaksiyi keşfederken, yataklarının üzerindeki cam tavanlardan da yıldızları izleyebilirler.
İtalya’nın dünyaca ünlü beyaz trüf mantarlarını gece yapılan özel avlarla bulabilirsiniz. Kasım ve Aralık aylarında düzenlenen bu ay ışığı altındaki avlar, Piedmont bölgesinde trüf avcılığı dernekleri tarafından gerçekleştiriliyor.
İzlanda’da sıcak su kaynaklarında yüzerken gökyüzünde dans eden kuzey ışıklarını izlemek mümkündür. Ülke, aurora aktivitesinin yoğun olduğu bölgede yer alır ve 700’den fazla jeotermal noktaya sahiptir.
Melbourne’a 90 mil uzaklıktaki Phillip Adası’nda her akşam yüzlerce küçük penguen, denizden kumsaldaki yuvalarına döner. Özel yapılmış izleme alanlarından bu sevimli yürüyüşü rahatsız etmeden izlemek mümkündür. Kasım - Ocak aylarında, yavru penguenleri görme şansı artar.