Alçakta Bir Ülke: Kapadokya

Başlarda bir iç deniz olan Kapadokya bölgesi, çevredeki Erciyes Dağı, Hasan Dağı ve Güllüdağ’ın milyonlarca yıl önce püskürttüğü lavlar ile bölgedeki suyu kurutmaya başlıyor. Lavların kurumasıyla küllerden tüf yapılar oluşuyor. Oluşan yumuşak tüf katmanlar milyonlarca yıl boyunca şiddetli rüzgar, sel ve yağmur suları ile aşınıyor ve böylece üzerinde mantar başlık veya şapka varmış gibi görünen konik gövdelere, peri bacalarına dönüşüyor. Aşınmayla oluşan peri bacalarına bölgede yaşanan erozyonla bugün doğa harikası olarak adlandırılan çeşitli vadiler de ekleniyor.

Bölgenin yapısının ve vadilerin avantajı kullanılarak yerleşim yerleri, evler, manastırlar, kiliseler, şapeller ve yeraltı şehirleri oyukların içine ve kayaların koruma sağladığı bölgelere yapılıyor. Hatta bu gizli yerleşim bölgelerinin Roma İmparatorluğu döneminde zulüm görmekten kaçan insanlar için bir kurtuluş sağladığını da biliyoruz. Bu özel ısıya sahip nemli oyuklara koyulan meyveler aylarca kalıyor ve Kapadokya, vadilerinin içinde bugün en özel şarap mahzenlerinden de bazılarına ev sahipliği yapıyor.

Farklı kaynaklar Kapadokya ismi için çeşitli önermelerde bulunsa da bu isim en eski Pers kaynaklarında görülüyor. Orada Katpatuka olarak geçiyor. Bazı uzmanlar Luvi dilinde bunun “Alçak Ülke” anlamına geldiğini söylerken bazıları bu ismin Hititçeden geldiğini savunuyor. Uzmanlar tartışmasına devam ededursun “Alçakta Bir Ülke” tanımı buraya dair birçok özelliği ve buranın vadilerini çok iyi anlatıyor. Feeling Cappadocia’nın kurucusu Merve Uzel ekliyor: “Kapadokya’nın doğru kapısından girersen bir daha çıkamazsın derler. Benim amacım da burada o doğru kapıları buraya gelenlere göstermek. Burada yeraltında 3000 yıldan fazla sürmüş bir yaşantı var ve bence burada yaşanan onca anın enerjisi burayı ziyaret edenlere değiyor. Göreme Açık Hava Müzesi’ne girdiğinde bu söylediğimi anlıyorsun, buraya 100 kere de gelsen burada görecek başka bir şey var. Dünyanın hiçbir yerinde bu ölçekte bir doğal alanın içinde 150 tane balonu aynı anda gökyüzünde görmek mümkün değil diğer yandan. Dünyanın neresine gidersen git Türküm dediğin zaman insanların çoğunun ilk aklına gelen şehir çoğu zaman Kapadokya oluyor. Burası Türkiye’nin de dünyaya açılan kapısı.”

Kapadokya’nın balonları her zaman meşhurdu ama son yıllarda çeşitli Instagram fenomenlerinin buradan yaptığı paylaşımlar Kapadokya’ya olan ilgiyi artırdı. Voyager Balon Operasyon ve Rezervasyon Müdürü Halil Güngör, şunları söyledi: “Dünyanın birçok noktasında sıcak hava balonlarıyla uçuşlar gerçekleşiyor Meksika’dan İtalya’ya. Ancak hava koşulları ve doğal yapı sebebiyle buradakine benzer bir uçuş deneyimi dünyanın hiçbir yerinde yok. Kapadokya’da günde toplam 153 balon havalanabiliyor. Hava trafiği sebebiyle ve güvenlik kuralları nedeniyle böyle bir sınırlama var. Biz İspanya’dan Sudan’a dünyanın farklı ülkeleri için 100’den fazla balon ürettik. Her balonun kullanım süresi değişkenlik gösteriyor. Kapadokya dünyada balon uçuşu için en elverişli yer olduğundan her bir balon burada 10 bin saate kadar uçabiliyor.”

Sabah gün doğarken başlayan bu balon seyahati her ne kadar turistik bir aktivite olarak görülse de eşsiz bir deneyim sunuyor. Özellikle de vadilerin arasından geçerken o sessizliğin içinde kuşların kanat çırpma seslerini duyduğunuzda.

Kapadokya ziyaretçilerine yapılacak birçok aktivite sunuyor. Bazılarına göre buranın diğer adı olan “Güzel Atlar Ülkesi” de hesaba katıldığında vadilerde yapabileceğiniz binicilik, ATV turları, kil ve seramik kursları, yılın çeşitli dönemlerinde yapılan müzik festivalleri de cabası.

Kapadokya son yıllarda mutfağıyla da adını duyurmaya devam ediyor. Anadolu’nun ortasında yer aldığı için çevredeki farklı şehirlerin farklı mutfaklarını da birleştirdiği bir alaşım yaratmış. Alevler içinden çıkan testi kebabını mutlaka tatmalısınız. Bölgenin lezzetlerini yorumlayan Nahita restoranda Kayseri’nin meşhur yağlamasını ve Seki restoranda yine bölgenin önemli lezzetlerinden mantının nohutlu bir sosla yorumlanmış versiyonunu yemeden dönmeyin.

Bölge konaklama için birçok opsiyon sunuyor ancak eğer bütün Kapadokya bölgesini hem en üstten görmek hem de yine peri bacalarının içinde olmak isterseniz Uçhisar iyi bir lokasyon. Argos in Cappadocia hem taş hem de tüflerden oyukların içindeki odalar sayesinde misafirlerine farklı seçenekler sunuyor. Ama en güzel an, siz sabah dörtte balona binmek için kalkıp o eşsiz deneyimi yaşayıp odanıza ister istemez üşümüş şekilde döndükten sonra sizi yakılmış şekilde bekleyen şömineniz ve de yatağınızın içine yerleştirilmiş sıcak su torbaları olacak.

‘Kapadokya’nın göğünde uçarsın, yerinde de her daim kanatlanırsın’ derler… Balonda olmadığınız anlarda da burası size heyecan katacak.