Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Etrafta uçuşan dijital jargonu anlamak mı istiyorsunuz? Merak etmeyin; bilmeniz gereken tüm terimleri derlediğimiz bu kullanışlı listeyle imdadınıza koşuyoruz.
Teknoloji düşkünü arkadaşlarınızla sohbet ederken yakalanmaktan mı korkuyorsunuz? Etrafta uçuşan dijital jargonu anlamak mı istiyorsunuz? Merak etmeyin; bilmeniz gereken tüm terimleri derlediğimiz bu kullanışlı listeyle imdadınıza koşuyoruz.
Arkadaşlarınızla NFT’lerden (non-fungible tokens; ikame edilemez jeton) laflıyorsunuz ama aslında gayri-misliliğin ne olduğuna dair hiçbir fikriniz yok. Onlar artırılmış gerçeklik, blok zinciri ve kripto paradan konuşmaya başladığında kafa sallayıp boş gözlerle bakıyorsunuz. Bu son derece anlaşılabilir bir durum; dijital devrim (kısmen pandemi sebebiyle) baş döndürücü bir hızda gerçekleştiğinden tüm bu yeni gelişmeler ve jargona yetişmek sade vatandaş için giderek güçleşiyor.
Meraklanmayın; Vogue Singapur’dakiler olarak, sanat ve moda dünyasının teknolojiye dair anahtar kelimelerinin bulunduğu bu öz ve alfabetik listeyi sizin için hazırladık. Hem sizi hem bizi şaşırtan bir şekilde, alfabenin her harfi için en az bir madde bulabildik; tabii bazıları beynimizi biraz daha zorlamadı desek yalan olur. (En azından Q, U, V, X, Y ve Z harflerinin maddelerini okumanızı tavsiye ederiz.)
Kolay anlaşılır analojiler ve pop kültür bağlantılarıyla zenginleştirdiğimiz bu lokmalık bilgiler sayesinde dijital çağımızın ortak dilini konuşabilecek ve neden bahsettiğinizi tam olarak bileceksiniz. Yeni eklemeler için düzenli olarak kontrol etmeyi unutmayın.
Algoritma: Veriyi işleyen ve bir tür sorunu çözen bir hesaplama. Tinder’ın size göstereceği profilleri seçmesi, Instagram akışınızın oluşturulması, bir ilkokul öğrencisinin cebir problemi çözümü; tüm bunlar algoritma biçimleridir.
Artificial Intelligence [Yapay Zekâ]: İnsan zekâsının ve düşünme süreçlerinin makinelerle simüle edilmesi. Yapay zekâ örnekleri arasında Google Assistant, Alexa, Cortona ve Siri’yi sayabiliriz. Kimileri, yapay zekânın bir gün insanları akıl anlamında geride bırakacağından ve bizi kontrol etmeye başlayacağından korkuyor; bu endişelerin ne kadar yerli ya da yersiz olduğunu size bırakıyoruz.
Augmented Reality [Artırılmış Gerçeklik]: Gerçek dünyaya sanal unsurlar bindiren bir bilgisayar simülasyonu. Örneğin, Snapchat’in kullanıcının yüzüne köpek suratı yerleştiren ünlü köpek filtresi. Artık giderek daha çok marka bu teknolojiden faydalanarak müşterilerinin kıyafet deneyebilmesini, aksesuar takabilmesini ve makyaj yapabilmesini sağlıyor.
Avatar: James Cameron’ın yönettiği 2009 tarihli filmden ya da çizgi filmden bahsetmiyoruz. Bu bağlamda avatar sohbet odaları, oyunlar ve sosyal medya gibi sanal bir ortamda sizi temsil herhangi bir şey. İster çubuk adam, ister selfie, ister karikatür bir köpek gibi insan olmayan imgeler.
Blok Zinciri: İsminden de anlaşılacağı üzere özünde veri bloklarından oluşan bir zincir ve her bir blok belirli bir dijital varlıkla yapılan işlemi temsil ediyor. Söz konusu varlık ne kadar çok işlemde yer alırsa madencilik adı verilen bir süreç vasıtasıyla o kadar çok blok oluşturuluyor. Bu bloklar söz konusu varlığın tüm geçmişini sunabilmek adına kronolojik bir sırayla diziliyor.
Bitcoin: Birçok yatırımcının orijinal kripto para kabul ettiği Bitcoin, 2009 yılında madenciler için ödül olarak üretildi. Bitcoin blok zincirinde bir bloğu başarıyla kazan kullanıcılar belirli bir miktar Bitcoin alma hakkını elde ediyor. Günümüzde, Ether ile birlikte dünyadaki en ünlü kripto paralardan biri.
Burning [Yakmak]: NFT üreticileri meta evren için oluşturdukları parçaları zaman zaman zincirden çıkarma yolunu tercih ediyorlar. Ancak yok edilemez üretimler olan NFT'leri bu zincirden ayırmanın tek bir yolu var; yakmak. Konuyla ilgili detayları Markalar Neden NFT Yakıyor başlıklı yazımızdan okuyabilirsiniz.
Cryptocurrency [Kripto Para]: İki kelimenin birleşmesinden oluşuyor: currency (para) ve cryptography (kriptografi). İtibari para birimlerine benzer şekilde, kripto paralar da çevrimiçi ürün ve hizmet satın alırken kullanılıyor fakat onları farklı kılan şey, bir blok zincirinde kuvvetli şifreleme ile korunuyor olmaları. Dolayısıyla kripto para işlemleri genellikle çok daha güvenli ve doğru oluyor. Şu an tedavüldeki en ünlü kripto para birimleri Bitcoin ve Ether.
Cryptography [Kriptografi]: Kripto-sanat, kripto-moda, kripto-şey; kripto günümüzün popüler kelimesi olmanın yanı sıra görünürde herkesin duyduğu ama ne anlama geldiğini pek fazla insanın bilmediği kelimelerden biri. Kripto kelimesi kriptografiden gelir; bu iletişim metodu vasıtasıyla bilgi kod arkasında korunur (ki bu da şifreleme olarak bilinen bir fonksiyondur) ve bu sayede yalnızca kullanıcı ve istenilen alıcı(lar) bu bilgiyi işleyebilir.
Cyberpunk: Distopik bilim kurguyu temel alan sosyo-politik (veya felsefi) hareket. Şu özelliklerle tanımlanabilir: yetersiz doğal kaynaklar, implant gibi sibernetik artırmaların yaygın kullanımı, insanların etkileşime girdiği ana alan olarak siber uzay ve meta evren, ulusal egemenlikler yerine çoğunlukla şirketlerin yönettiği bir dünya ve yoksullar ile zengin şirket yöneticileri arasındaki büyük adaletsizlik. Edebiyat ve film gibi yaratıcı alanlarda nispeten ünlü bir alt-tür hâline gelen cyberpunk Neuromancer ve Blade Runner 2049 gibi eserlerin hikâyesini oluşturuyor.
Decentralised/Distributed [Merkezsizleştirilmiş/Dağıtılmış]: Google Spreadsheet gibi çoğu veri tabanı birden fazla kullanıcının erişimine açık olduğu hâlde genellikle biri tarafından kontrol edilir. Blok zincirini ayrı kılansa merkezsizleştirilmiş ve dağıtılmış uçtan uca bir ağ olmasıdır. Tek bir merkezi otorite tarafından yönetilmediğinden ve her kullanıcı (düğüm) veriye erişebildiğinden, tek bir düğümün yaptığı her değişiklik diğer düğümlerdeki veriyle anında çapraz başvurudan geçiyor ve senkronize ediliyor. Dolayısıyla blok zincirinde kayıtlı bir veriyle oynamak ya da veriyi geri almak neredeyse imkânsız.
Decentraland: Üç boyutlu sanal bir dünya olarak yaratılan Decentraland 2020 sonunda halka açık hale geldi ve arazi satın alımından sanal etkinlik düzenlemeye kadar birçok şeyin gerçek dünyadakinin alternatifi olarak kurgulanmasına başlandı. Londra merkezli müzayede evi Sotheby's'in dijital eserleri için bir sanal galeri tasarlamasından partilere kadar avatarların yer aldığı bir dünya inşa edilmeye devam ediliyor.
Dijital Cüzdan: Kripto parayı tutmak ve bu parayla işlem yapmak için kullanılan ve elektronik cihazlarla erişim sağlanan bir yer. Ortak anahtar ve özel anahtar ile birlikte geliyor. Ortak anahtar işlem yaparken herhangi biriyle paylaşılabiliyor; e-posta adresi gibi düşünebilirsiniz. Özel anahtar ise özünde hesabınıza erişimi kontrol eden bir parola.
Discord: Çevrimiçi oyunlar için kullanıcıların birbiriyle iletişim kurmasını sağlayan sohbet uygulaması, veri madenciliği yapan kişilerin de kullanımıyla oyun dünyasından çıkıp finans ve hatta metaverse dünyasının bir parçası haline gelmeye hazırlanıyor.
Ethereum: Günümüzde Ethereum dünyada en etkin kullanılan blok zincirlerinden biri. Her gün kendi para birimi Ether’in kullanıldığı bir milyondan fazla işlemin gerçekleştiği, büyüyen bir dijital ekonomiye destek veriyor. Bitcoin’den yalnızca hacim anlamında geride.
Encryption [Şifreleme]: WhatsApp’te şu metni gördüğünüzü hatırlıyor musunuz? “Bu sohbete gönderdiğiniz mesajlar ve yaptığınız aramalar artık uçtan uca şifrelenmeyle korunmaktadır, yani WhatsApp ve üçüncü kişiler bunları okuyamaz ve dinleyemez.” Şifreleme bir mesajı bir algoritma vasıtasıyla yalnızca yetkili kullanıcıların işleyebileceği bir hâle dönüştürme sürecidir ve bu sayede bilgiyi hackerlardan korur.
Fungibility [İkame Edilebilirlik]: Bir ürünün bir benzeriyle anında değiştirilebilme özelliği. Örneğin, elinizdeki 10 dolarlık kâğıt para benim cüzdanımdaki 10 dolar ile eş değerdedir. Kripto paralar bile ikame edilebilirdir; bir Bitcoin’in değeri her yerde aynıdır. Öte yandan, ikame edilemez bir jeton (NFT) tam anlamıyla biriciktir ve dolayısıyla takas edilemez ya da kopyalanamaz. Mona Lisa tablosu buna bir örnek. İnsanlar da öyle, neyse ki. Herkesin birbirinin klonu olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Games [Oyunlar]: Bilgisayar oyunu kullanıcıları, oyun içi avatarlarına sanal ürünler satın alarak her yıl toplamda milyarlarca dolar harcıyorlar; bu da moda endüstrisinin gözünden kaçmayan astronomik bir meblağ. Valentino, Prada ve Marc Jacobs; Animal Crossing ve Final Fantasy gibi oyunlara kıyafet tasarlayan büyük moda evlerinden yalnızca birkaçı. 2021 Haziran’da Burberry, Mythical Games’in Blankos Block Party oyunu için aynısını NFT’ler ile yapan ilk lüks marka oldu.
Hash [Anahtarlama]: Djital bir işlem tamamlandığında bir veri bloğu olarak işlenir ve blok zincirine eklenir. Her bir veri bloğu anahtarlama adı verilen, sayı ve harflerden oluşan özgün bir dizin ile şifrelenir. Bir sanatçının imzası olarak düşünebilirsiniz. Bu zincirdeki blokların sayısı ne olursa olsun daima tek bir kök anahtarlama, yani önceki tüm işlemlerin algoritma tarafından üretilmiş bir bileşimi olabilir.
Immutable [Değişmez]: Blok zincirinin kronolojik dizilmiş ve art arda bağlı veri bloklarından oluştuğunu anlatmıştık. Yani, tek bir bloğun verisini değiştirmek için yapılan her türlü girişim, sonradan gelen bloklarda kayıtlı bilgiyle örtüşmediği için anında reddediliyor. Blok zincirinin merkezsizleştirilmiş ve dağıtılmış doğası, bir bilgisayarın yaptığı her değişikliğin bir başka kullanıcının blok zincirinde kayıtlı veri blokları tarafından yakalanıp geçersiz kılınacağı anlamına da geliyor. Dolayısıyla, blok zinciri değişmez, yani müdahale edilemez ve geri döndürülemezdir.
Initial Coin Offering [İlk Dijital Para Arzı]: İlk dijital para arzının, ilk halka arz ile benzer olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle haklısınız. İlk dijital para arzı (1) kripto parayı start-up’lar için sermaye oluşturmak amacıyla kullanan bir fonlama türü veya (2) yeni kripto paralar için sermaye oluşturmak amacıyla kullanılan bir fonlama türü anlamına geliyor. Çoğu ilk dijital para arzı kontrolsüz gerçekleştiğinden yatırımcılar için büyük bir risk taşır.
Internet of Things [Nesnelerin İnterneti]: Günümüzde, internete bağlı milyarlarca cihaz (yani “şey”) sayesinde internetin toplumun her alanına sirayet etmesine işaret eden bir terimdir. Nesnelerin İnterneti’nin yükselişi dünyanın her yerinde insanların veriyi çok daha kolay edinmesini ve paylaşmasını sağladı.
Jewellery [Mücevher]: Blok zincirinin ışıltılı mücevherleri moda tutkunlarının en yeni gözdelerinden. Tasarımcı Simone Faurschou’nun en yeni fine jewellery koleksiyonu Blockchain fiziki tanıtımından önce NFT parçaları olarak görücüye çıkarıldı; Faurschou’nun internet sitesinde koleksiyon “Kelimenin tam anlamıyla altın blok zincirlerinden oluşan NFT’lerin bir tasarruf aracı olarak altına eş görülmesi üzerine bir yorum” olarak tanımlanıyor. Berlin merkezli Juwelle gibi diğer lüks mücevher markaları da dijital cevher oyununa dahil oluyor.
Kilovat: Dijital jetonun basılması, piyasaya sürülmesi ve iletilmesi süreçlerini içeren ortalama bir işlemin Ethereum’da harcadığı günlük enerji kilovat/saat (kWh) bazında Amerika’da iki hanenin harcadığı enerjiye eşit. Bir başka çalışmaya göre, iki NFT sanat eserinin satışı 49 yıllık elektrik tüketimine eş değer. Daha fazla insanın kripto dünyasına yöneldiği şu günlerde blok zinciri madenciliğinin neden olduğu sera gazı salınımı giderek daha da endişe verici bir meseleye dönüşüyor.
Ledger [Kayıt Defteri]: Blok zincirine dijital ve/ya dağıtılmış kayıt defteri denildiğini de duymuş olabilirsiniz; kayıt defteri özetle finans hesaplarının kaydı anlamına geliyor. Dolayısıyla, blok zinciri dijital bir varlığın finansal işlemlerinin veri blokları olarak kaydedildiği yer oluyor.
Lüks: Modanın en üst kademesi, nesillerdir saygı duyulan gelenekleri tercih etmeye meyillidir; fakat bir NFT eseri, sanat tarihinin en yüksek fiyatlı satışı olunca lüks moda evleri dikkat kesilmeden edemedi. Gucci, Mayıs 2021’de NFT trendine katılan ilk büyük marka oldu; Aria koleksiyonunun filmi olan ilk NFT’si Christie’s’te düzenlenen bir müzayedede 25 bin Amerikan dolarına satıldı.
Makine Öğrenimi: Yapay zekanın bir dalı olan makine öğreniminde bir makine, gelecek kabiliyetlerini kendiliğinden geliştirebilmek adına kendi performans verisini analiz eder; tıpkı bir insanın geçmişteki davranışları üzerine düşünüp kendini geliştirmesi gibi. Arkadaşlık uygulamaları makine öğrenimine verilebilecek muhteşem bir örnek; uygulama, sağa çektiğiniz profillere bakarak tercih ettiğiniz partner tiplerine göre çıkarımlar yapıyor ve sizin zevklerinize daha uygun profiller göstermeye başlıyor.
Mana: Alternatif evren Decentraland'in para birimi olan Mana, Etherium zincirine bağlı bir kripto para birimi. Güncel değerinde 1 Mana, yaklaşık 2.2 Amerikan Doları'na karşılık geliyor.
Marketplace [Pazar Yeri]: Dijital moda ve sanat devriminin ivme kazanması, her biri NFT dünyasının yeni hazır giyimi olmayı hedefleyen yepyeni platformları da beraberinde getiriyor. New York temelli OpenSea bunların en başarılı örneklerinden biri; Temmuz 2021 yılında 1.5 milyar Amerikan doları değere ulaşarak NFT’nin en yeni unicorn'u (değeri 1 milyar Amerikan dolarını geçen genç teknoloji şirketleri için kullanılan bir tabir) oldu. Bir başka örnekse yükselişte olan yerel pazar yeri Brytehall; rafine lüks zevklere sahip müşterilere hitap eden seçkin NFT ürünleri için tasarlanmış.
Meta Evren: Korku filmi Us’ın alternatif evreninde yaşayan şeytani ikizleri hatırlayanınız var mı? Meta evren de bir tür alternatif evren; herkesin sosyal medya hesaplarını, interneti, artırılmış gerçeklikleri vs. kapsayan, dünyanın kolektif sanal alanı. Bu dünyada çevrimiçi ikizlerimiz yaşıyor; gerçek hayattaki kişiliğinizden daha şeytani olup olmadığına gelince… En iyi siz bilirsiniz.
Madencilik: Dijital bir varlık işlemini doğrulayan, anahtarlayan ve veri bloğu olarak blok zincirine ekleyen süreç. Kripto paralar ve NFT’ler de bu süreç vasıtasıyla üretiliyor. Başarılı bir madencilik girişimi Emek İspatı'na dönüşür ve madenci de blok zinciri tarafından, kullanılan bilgisayımsal enerji miktarına uygun olarak belirli bir miktar kripto para ile ödüllendirilir. Madencilik yüksek miktarda bilgisayımsal enerji kullanır ve bu yüksek enerji tüketimi, söz konusu sürecin çevre üzerindeki etkisi hakkında bazı endişeler uyandırıyor.
Node [Düğüm]: Blok zincirine erişen her elektronik cihaz bir düğümü oluşturur. Dolayısıyla, blok zincirindeki tüm düğümler söz konusu veriye erişip çapraz başvuru yapabildiğinden, blok zinciri değişmez bir doğaya sahiptir.
Non-fungible Token [İkame Edilemez Jeton]: Bir blok zincirinde depolanan bir veri bloğu özel bir anahtarlama ile gelir; bu da söz konusu bloğun tamamen biricik ve dolayısıyla ikame edilemez olduğuna işaret eder! Neredeyse her şey ikame edilemez jetona dönüştürülebilir; buna Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’in ilk tweet’i, Lebron James’in smaç bastığı bir video ve müzisyen Grimes’ın yarattığı uzaylı bebek GIF’i de dâhil.
Open Source [Açık Kaynak]: Açık kaynak, bilginin açık paylaşımına ve aktarımına inanan bir felsefedir. Blok zinciri ve kripto para sistemleri açık kaynak yazılım temelli sistemlerdir.
P
Phygital [Fijital]:Physical (fiziksel) ve digital (dijital) kelimelerinin bir harmanı. Giderek daha fazla marka, ürünlerini gerek NFT gerek fiziksel biçimlerde piyasaya sürmeyi tercih ediyor. Sanal ayakkabı markası Rtfkt'ın Şubat ayında dijital sanatçı Fewocious ile iş birliği yaptığı NFT spor ayakkabısı yedi dakikadan kısa bir sürede 3 milyon Amerikan dolarından fazla para kazanınca bir NFT moda rekoru kırdı. NFT satışının hemen ardından fiziksel ayakkabılar da satışa sunuldu.
Quirk [Acayiplik]: Fiziki bir mevcudiyeti olmayan dijital eserlere milyonlarca dolar harcamanın acayip bir yanı var; Beeple’ın NFT sanat eseri Everydays–The First 5000 Days bu yıl mart ayında dudak uçuklatan bir meblağ ile 69 milyon Amerikan dolarına satıldı. Multimilyarder sanatçının kendisi bile bu çılgınlığı “akıl dışı bir abartı balonu” olarak tanımlıyor. Kimileri COVID-19’un getirdiği sanal etkileşimler dönemi olmasaydı çevrimiçi karakterlerimize bu kadar dikkat (ya da para) vermeyeceğimize inanıyor. Bu dijital devrim pandeminin bir acayipliği mi, yoksa tasarım paradigmasında kalıcı bir değişim mi olacak ancak zaman gösterecek.
Risk: Merkezsizleştirilmiş, değişmez doğası sayesinde bilhassa güvenlik ve aracı ihtiyacını ortadan kaldırması bakımından birçok avantaj sunsa da, tüm teknolojilerde olduğu gibi, blok zinciri de siber güvenlik tehditlerinden azade değil. Blok zincirine içkin en bilinen risklerden biri yüzde 51 saldırısıdır: bir madenci ya da bir grup madenci ağın blok zincirinin çoğunluğunun kontrolünü ele geçirebilir ve bu sayede veri blokları olarak kaydedilen işlemleri değiştirebilir ve hatta geri alabilirler. Söylentiye göre Mayıs 2019’da Bitcoin blok zinciri bir madenci ikilisi tarafından yüzde 51 saldırısına uğradı.
Skin: Meta evrendeki varlığı ifade eden avatarlar, görünümleriyle de biricikleşmeye doğru ilerlerken bu avatarlar için skin (deri) yaratmak da bir iş kolu haline geldi. Biçimsel tasarımlar için de shape sanal vücutların görünümden sorumlu olarak kol kola ilerliyorlar.
Smart Contract [Akıllı Sözleşme]: İşletim koşulları sağlandığında, varlıkları önceden kararlaştırılan şekilde otomatik dağıtan bir bilgisayar programı. Gerçek dünyadaki kağıt sözleşmelerle aynı şekilde işliyor ama koşulların uygulanmasına aracılık ve garantörlük edecek üçüncü bir tarafa ihtiyaç duymuyor. Örneğin, bir daire kiralarken akıllı sözleşme yaparsanız, ev sahibi çevrimiçi ödemenizi alır almaz dairenin dijital bir anahtarı dijital cüzdanınıza gönderilir.
Sürdürülebilirlik: Blok zincirini eleştirenler her bir madencilik girişiminin ürettiği büyük karbon ayak izine işaret ediyor fakat modayı dijitalleştirmenin, sektörün düşüncesiz tüketimi ve tekstil atığı gibi sorunlarını çözmeye yardımcı olabileceğine inananlar da yok değil. Sanal moda parçalarının fiziki eşlerine kıyasla çevre üzerinde ne kadar daha iyi veya kötü bir etki bıraktığı ise yakın zamanda sona erecek bir tartışma gibi görünmüyor.
Token [Jeton]: Neredeyse her şey jetonlaştırılabilir; fiziki veya sanal bir eşyanın ticari olarak takas edilebilir dijital bir birime dönüştürülmesi sürecinden söz ediyoruz. Uzmanların tahminlerine göre küresel jeton endüstrisi 2025 yılında 4.8 milyar Amerikan dolarına ulaşacak.
Unique [Biricik]: Nadirliğin değer gördüğü moda ve sanat endüstrilerinin üst katmanlarında insanların NFT’lere böylesine hazır olmasına şaşırtmamak gerek. Aynı elbise veya sanat eseri birden fazla NFT’ye dönüştürülse bile her bir jeton, blok zincirindeki özel anahtarlaması sayesinde biriciktir. Bu da münhasırlığı bambaşka bir seviyeye taşıyor.
Verification [Doğrulama]: Blok zinciri tam işlem geçmişinin kaydını tutabildiğinden, müşterilerin bir varlığın gerçekliğini doğrulamasını sağlar ve çalıntı malların tekrar satılmasını güçleştirir. LVMH, Prada ve Richemont, 2021’in başlarında güçlerini birleştirerek Aura Blockchain Consortium’u kurdu; blok zinciri temelli bu platform lüks bir ürünün geçmişini kaynak kullanımından satışa dek (ikinci el piyasasında bile) takip edebiliyor. Lüks saat markası Breitling de 2020 yılında benzer bir program çıkararak blok zinciri teknolojisi vasıtasıyla saatlerine bağlı dijital mülkiyet sertifikaları vermeye başladı.
Virtual Reality [Sanal Gerçeklik]: Kullanıcıyı tam anlamıyla içine çekmeyi ve eylemlerine gerçek hayattaki gibi yanıt vermeyi hedefleyen bilgisayar benzetimli sanal ortam. Örneğin, sanal gerçeklikteki bir eşya, kullanıcı yaklaştıkça daha büyük görünecektir. Günümüz dünyasına benzeyecek şekilde tasarlanabileceği gibi tamamıyla farklı bir alan da sunabilir: Denizkızlarıyla yüzmek ve Harry Styles ile mum ışığında akşam yemeği yemek sanal gerçeklikte deneyimleyebileceğiniz imkansızlıkların yalnızca birkaçı. (Tamam, ikincisi pek de imkânsız değil ama yani…)
Wearable [Giyilebilir]: Siz (ya da en azından fotoğraflanmış bir versiyonunuz) sanal bir eşyayı üzerine giyebilir. İlk dijital moda evi olarak tanınan The Fabricant’ın Iridescence ürünü 2019’da bir müzayedede 9 bin 500 Amerikan dolara satıldığında elbise, kazanan teklif sahibinin sağladığı bir portreye özel olarak giydirildi. Bu sanal giyilebilirlik çevrimiçi imgemizi nasıl şekillendirebileceğimiz sorusuna yeni kapılar aralıyor. Gerçek hayatta özel tasarım giysiler giyemeyen insanların en azından Instagram versiyonları giyebilecek.
Xperimentation [Deneyleme]: Meta evrende yaratılabilecek ve giyilebilecek şeylerin neredeyse hiçbir sınırı yok. Ejderha pullarından yapılmış takım elbiseler, alev çıkaran ayakkabılar ve yağmur damlalarından örülmüş elbiseler; tüm bunlar dijital dünyada mümkün olabilir.
Youth [Gençlik]: Moda ve sanattaki yeni dijital cephe büyük ölçüde Y ve Z jenerasyonunun öncülüğünde açıldı. Örneğin, moda dünyasında, çoğu dijital parça ya (Rtfkt’nin tuhaf spor ayakkabıları gibi) marka tutkunu sokak giyiminden ya da oyun içi sanal ürünlerden ibaret. Ancak daha yaşlı jenerasyonlar bu teknoloji devrimine yeni yeni uyanmaya başladı; Paris Moda Haftası’nın misafirlerine NFT sanat eserleri hediye etmesiyle özel tasarımın seçkin dünyasına bile giriş yaptılar.
Zero [Sıfır]: Küresel NFT piyasası gürüldemeye devam ediyor; 2021’in ilk yarısında 2.5 milyar Amerikan dolarından fazla satış yakalandı. Ancak endüstrinin içindeki isimler piyasanın kaçınılmaz olarak çökeceğine dair de uyarılarda bulunuyor. Kripto para platformu Coinbase’in kurucu ortağı Fred Ersham tembihliyor: “Üretilen NFT’lerin yüzde 90’ı muhtemelen üç ila beş yıl arasında hiçbir değer taşımayacak.” Dünyanın en pahalı NFT’sini satan sanatçı Beeple da The New York Times ile bir röportajında buna katılıyor: “[Kripto sanata yatırım yapmak] risk almak isteyen insanlara göre. Bunlar muhakkak sıfırı bulacak.” NFT’ler ve kripto paranın geçici bir trend mi, yoksa bazı uzmanların iddia ettiği üzere yeni bir tasarruf aracı ve küresel ekonominin ayrılmaz bir parçası mı olacak? Zaman gösterecek.