Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bir süredir herkes bunu konuştuğu için değil. Bunun hakkında konuşmamız gerektiği için.
Dünya hep bir şeylerin içinden geçti. Ortada bir salgın yoksa da, yakılan bir orman veya dünyada bir yerlere düşen bir bomba hep oldu. Ve bütün bunlar olurken bazıları (biz de dahil) modanın rolünü ve gerçekliğini sorguladı(k). Ama dikkatli bakarsak bugün hakkında konuştuğumuz moda artık eskiden konuştuğumuz moda değil. O da çok öğrendi ve bir sürü ders aldı. Herkes gibi o da değişti ve değişiyor. Hatta değiştirmeye çalışıyor. Evet her zaman zamanının aynası oldu ama şimdi aynası olmaktan fazlasını yapmak için uğraşıyor.
Büyük markaların yardım kuruluşları ile yaptığı işbirlikleri veya ırkçı söylemlere karşı zaten hakkı olana hakkının verildiği inisiyatiflerin parladığı çağ geride kaldı. Daha doğrusu geride kalsın diye hem moda endüstrisinin kendisi hem de onunla ilişkide olanlar çalışıyor. Ki bugün moda ve sosyal etkiden bahsederken bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. Literatür sosyal etkiyi; proje, program, olay ve aktivitelerin kişi ve toplumların üzerindeki etkisi olarak tanımlıyor. Bu olaylar sonrasında düşüncelerde, davranışlarda ve sistemde yaşanan değişim sosyal etki kavramına bağlanıyor. Ama tanımlaması kolay değil. Zira her şeyden önce bir şeyi değiştirmeye çalışmak belli bir inancı yanında getiriyor. Bu inançlar kişi ve durumlara göre farklılaşacaktır ama biz burada kıstası ‘birlikte daha iyi yaşamak’ olarak koyuyoruz. Moda burada bir propaganda aracı değil, sorunları konuşabileceğimiz ve çözümlere bakacağımız bir platform. Sorunları çözmek için önce temel sebeplere bakmak ve onları derinlemesine anlamak gerekiyor. Bunu yapmak zorundayız ve zaten bunu yapmak da bir yandan bize var olduğumuzu hissettiriyor. Çünkü beraber yaşıyoruz ve bunu kendimiz için en “güzel” deneyime çevirmeye çalışıyoruz ve de dünyaya karşı bir sorumluluğumuz var.
Neyse ki yeni normal diyenler azaldı ve her ne kadar içinden geçtiğimiz dönem bildiğimize kıyasla hala anormal da olsa onun içinde her zaman olduğu gibi kendimizi belli şekillerde adapte ettik. Bazılarımız yeni yaşama ve iş yapma biçimleri edindik, kısmen alıştık. Her endüstri gibi moda da bundan payını aldı. McKinsey Company’nin Business of Fashion ile birlikte yaptığı araştırma 2020’de global moda endüstrisinin gelirinin yüzde 27 ile 30 arasında azaldığını söylüyor. Yılda 2.5 Trilyon dolarlık bir gelire sahip bir endüstriden konuştuğumuzu unutmayalım. Bu sadece gelirin azalması demek değil, endüstrinin ekosisteminde bazı taşları da yerinden oynatıyor.
Ama bugün sosyal etkinin etrafındaki konuşmaya Koronavirüs eklenmeseydi de biz yine bunu konuşuyor olacaktık. Sürdürülebilirliğe dair başlayan diyalog sadece bir sosyal sorumluluk reklam kampanyası olmaktan çıktı ve markalar stratejilerini değiştirmeye başladı. Üretim ve iklim krizi konusu ciddileşirken ülkeler yasalarını değiştirmek zorunda kaldığı önlemler almaya itildi. Tüketici davranışları değişti ve değişiyor, Z kuşağı yeni bir davranış biçimiyle güç kazanıyor ve bazılarınca yeni moda dünyasının hâkimi olarak karşımıza çıkacaklar. İçine bakmamız gereken konular çok. Ve işte her Pazar burada bu alanlarda yaşanan gelişmeleri, ucu modaya da dokunacak inovasyonları, modanın kalbinde olan işbirliklerini konuşacağız.
Sizce beraber bir şeyleri değiştirebilir miyiz? Burada yazanları World Wide Web’den çıkarıp kendi hayatımıza ve birlikte daha iyi yaşayabileceğimiz bir topluma biraz olsun katabilir miyiz? sorularına bakacağız. Şu an üzerine yazarak başlıyoruz belki ileride başka bir yerlerde de buluşuruz.
Büyük laflara gerek yok, buradayız ve beraber bu konuda yaşanan gelişmelere ve beraber neler yapabileceğimizi tartışacağız.
Moda elinden geleni yapmak istiyor. Ve bunu tek başına yapamaz. Bize ihtiyacı var. Ve unutmayalım ki o moda dediğimiz bizden ayrı bir şey değil, bizimle yaşıyor ve biz onun, o da bizim bir parçamız.
#VOGUESosyalEtki etiketiyle konuşuyoruz çünkü artık konuşmanın ötesinde bir aksiyonlar bütününü nasıl harekete geçireceğimizi beraber planlamamız gerek.