Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
“Freakier Friday”den “The Devil Wears Prada”ya devam filmleriyle gündeme gelen nostaljik yapımları inceliyoruz.
Sinema dünyasında unutulmaz klasiklerin devam filmleri, yıllar sonra izleyicileri eski duygulara ve anılara götürerek büyük bir nostalji rüzgarı estiriyor. İkonik yapımların devam filmleri, geçmişin sevilen karakterlerini yeniden karşımıza çıkararak nostaljiyi günümüze taşıyor. Freakier Friday 20 yıl aradan sonra izleyicilerle buluşurken, Pretty Woman gibi kültleşmiş yapımların devam ihtimali 35 yıl sonra bile heyecan yaratıyor. The Princess Diaries ve My Best Friend’s Wedding gibi filmler, aradan geçen uzun yıllara rağmen eski sıcaklıklarını koruyarak sinemada zamanın ötesinde kalan hikayelerin geri dönüşünü pekiştiriyor. Yazının devamında devam filmleriyle öne çıkan yapımları inceleyin.
Disney’in klasikleşmiş aile komedisi Freaky Friday’in devamı olan Freakier Friday, izleyicileri yıllar sonra tekrar Tess ve Anna Coleman’ın çılgın dünyasına davet ediyor. Bu kez sadece anne ve kızı değil, aynı zamanda farklı kuşaklardan aile bireylerinin de beden değişimi yaşadığı daha karmaşık ve katmanlı bir hikâye izleyiciyi bekliyor. Lindsay Lohan ve Jamie Lee Curtis, 20 yıl sonra ikonik rollerine geri dönüyor. Film, ebeveynlik, kuşak çatışmaları ve düğün hazırlıkları sırasında yaşanan aksilikleri eğlenceli bir dille ele alıyor.
Yönetmenliğini Nisha Ganatra’nın üstlendiği yapımda, Manny Jacinto, Julia Butters ve Sophia Hammons gibi genç oyuncular da rol alıyor. Anna karakteri bu kez düğün arifesinde bedenini annesi Tess, üvey kızı Harper ve müstakbel baldızı Lily ile değiştirince işler çığrından çıkıyor. Genç karakterlerin, bu değişimi kendi çıkarları için kullanması ise filmi daha da komik ve dinamik hale getiriyor. Film, 8 Ağustos’ta vizyona girecek.
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Moda dünyasında geçen kült klasik The Devil Wears Prada, 2006’daki çıkışından bu yana stil, hırs ve güç dengesini temsil eden bir ikon haline gelmişti. 2026 yılında vizyona girmesi planlanan devam filmi ise, Miranda Priestly’nin (Meryl Streep) geleneksel dergi yayıncılığının düşüşüyle birlikte yeni kariyer yolları arayışına odaklanacak. Emily Blunt’un canlandırdığı Emily karakteri ise bu kez lüks bir reklam ajansında yönetici pozisyonunda, eski patronuyla yolları yeniden kesişiyor. Film, rekabetin dozunu artırırken eski kadroyu da bir araya getiriyor.
David Frankel’in tekrar yönetmen koltuğunda oturduğu projede, Aline Brosh McKenna yine senaryoyu yazıyor. Meryl Streep, Anne Hathaway, Emily Blunt ve Stanley Tucci gibi orijinal kadroda yer alan yıldızlar geri dönerken, Kenneth Branagh, Lucy Liu, Pauline Chalamet ve B.J. Novak gibi yeni yüzler de ekibe katılıyor. Film, hem moda dünyasının geçirdiği dönüşümü hem de karakterlerin kişisel yolculuklarını derinlemesine işleyecek.
The Princess Diaries serisinin üçüncü filmi sonunda resmen yolda. Anne Hathaway’in canlandırdığı Mia Thermopolis karakteri, yıllar sonra tekrar Genovia’ya dönüyor. Filmin yönetmenliğini Adele Lim üstleniyor. Hathaway’in 2024’te sosyal medyadan yaptığı “Mucizeler olur” paylaşımı, serinin hayranları için büyük bir heyecan yarattı. Film, önceki hikâyenin devamı niteliğinde olacak ve Mia’nın hükümdarlık hayatında karşılaştığı yeni zorlukları konu alacak.
Henüz oyuncu kadrosu tam olarak netleşmemiş olsa da Chris Pine (Nicholas Devereaux), Heather Matarazzo (Lilly), Sandra Oh (Gupta), Mandy Moore (Lana) ve John Rhys-Davies (Mabrey) gibi isimler dönmeye sıcak bakıyor. Ancak Julie Andrews’un (Kraliçe Clarisse) katılımı belirsizliğini koruyor. Filmin senaryosu Flora Greeson tarafından yazılıyor ve çekimlere başlanması için Disney cephesinden olumlu sinyaller gelmeye devam ediyor.
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Julia Roberts’ın başrolünde olduğu 1997 yapımı My Best Friend’s Wedding için neredeyse 30 yıl sonra bir devam filmi geliştiriliyor. Filmin senaryosu, Past Lives ile büyük övgü toplayan Celine Song tarafından yazılıyor. Yönetmen henüz açıklanmasa da projeye olan ilgi büyük. İlk filmde Roberts’ın canlandırdığı Julianne, en iyi arkadaşı Michael’ın (Dermot Mulroney) düğününü sabote etmeye çalışıyordu. Yeni film, bu olaylardan yıllar sonra karakterlerin hayatlarında neler değiştiğine odaklanacak.
Devam filminde hangi oyuncuların yer alacağı henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak Dermot Mulroney, bir röportajında devam filmiyle ilgili konuşmalar yapıldığını doğruladı. İlk filmde Cameron Diaz, Rupert Everett ve Philip Bosco gibi isimler de önemli roller üstlenmişti. Yeni filmde, romantik komedilere özgü hem nostaljik hem de çağdaş ögelerin bir arada sunulması bekleniyor.
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Alicia Silverstone, Peacock platformunda geliştirilmekte olan yeni Clueless dizisinin devamında ikonik Cher Horowitz rolüyle geri dönüyor. Dizi, kült klasik filmin devamı niteliğinde olacak ve yapım süreci şu anda geliştirme aşamasında bulunuyor. Senaryosu Josh Schwartz, Stephanie Savage ve Jordan Weiss tarafından yazılacak ve aynı ekip yapımcılığını üstlenecek. Silverstone, başrolde yer almasının yanı sıra yapımcı koltuğunda da bulunacak. Ayrıca, filmin orijinal yönetmeni Amy Heckerling ile yapımcısı Robert Lawrence da projeye katkıda bulunacak. CBS Studios ve Universal Television işbirliğiyle gerçekleşen bu yapım, 1995 yapımı ve Jane Austen’ın Emma romanından esinlenen orijinal filmin mirasını devam ettirmeyi hedefliyor.
Bu yeni dizi, 2020'de planlanan ancak devam ettirilmeyen önceki Clueless dizisinden tamamen farklı bir yapım olacak. Hikaye, Cher’den ziyade en yakın arkadaşı Dionne’a odaklanan bir gizem türünde olacak ve yeni yaratıcı ekip tarafından şekillendiriliyor. Silverstone’un Cher karakterine dönüşü, 90’ların kült rolüne canlı yayında geri dönüşlerin son örneği olarak dikkat çekiyor. Proje henüz yayın tarihi açıklanmamış olsa da bu devam dizisi Clueless hayranları için merakla beklenen önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Romantik komedi tarihinin en ikonik yapımlarından biri olan Pretty Woman, 1990 yılında Julia Roberts ve Richard Gere’in başrolleriyle sinema tarihine geçti. Filmde, zengin iş adamı Edward Lewis ile Vivian Ward’ın sıradışı ve duygusal ilişkisi mercek altına alınıyordu. Aradan geçen 35 yılın ardından Richard Gere, bir devam filmi ihtimalini değerlendirdi ve bunun sadece iyi bir senaryo bulunması halinde mümkün olabileceğini açıkladı.
Gere, karakterinin başlangıçta çok pasif olduğunu, ancak yönetmen Garry Marshall ile birlikte bu karakteri derinleştirdiklerini belirtti. Ne yazık ki Garry Marshall 2016’da hayatını kaybetti; bu nedenle yeni bir film yapılırsa onun anısına özel bir yapım olabilir. Şu anda resmi bir duyuru yok, ancak hem oyuncuların hem de hayranların ilgisi devam ediyor. Eğer uygun bir senaryo yazılırsa, bu romantik hikâyeye yeniden hayat verilebilir.
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Apple TV+, 2006 yapımı Nancy Meyers romantik komedisi The Holiday’in sınırlı dizisi üzerinde çalışıyor. Ancak projede filmin yaratıcısı Nancy Meyers yer almıyor. Yeni uyarlamada orijinal filmdeki karakterler yer almayacak, bunun yerine Noel döneminde evlerini değiş tokuş eden, biri Amerikalı diğeri İngiliz olan iki yeni kadın karakterin hikayesi anlatılacak. Dizinin senaryosunu “Killing Eve” ve “Sweetpea” gibi yapımlarda görev almış Krissie Ducker yazacak ve aynı zamanda yürütücü yapımcı olacak. “Catastrophe” dizisinin ortak yaratıcısı Rob Delaney ise danışman olarak projeye katkı sağlayacak. Yapımcı şirket olarak Left Bank Pictures görev alıyor. Dizi için henüz oyuncu seçimi yapılmadı ancak ekip tamamlandığında resmi onay alması bekleniyor. 2006 yılında vizyona giren The Holiday dünya çapında 200 milyon doların üzerinde gişe yapmıştı ve her yıl noel döneminde tekrar popülerlik kazanmaya devam ediyor.