Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
9-10 Ağustos hafta sonu için dijital platformlardan ve beyazperdeden ekran önerilerini derledik.
Hafta sonu yaklaşırken, gündelik koşuşturmacanın yorgunluğunu üzerimizden atmanın en iyi yollarından biri de kendimizi etkileyici bir yapımın atmosferine bırakmak olabilir. Bu hafta sinema ve dijital platformlarda öne çıkan yapımlar, yalnızca hikayeleriyle değil, oyuncu kadroları ve yaratıcı dünyalarıyla da dikkat çekiyor. Gerilimden komediye, dönem dramasından bilim kurguya kadar her zevke hitap eden önerileri sizin için derledik. Hala “ne izlesek?” diye düşünüyorsanız yazının devamında sizin için radarımıza takılan, kaçırılmaması gereken yapımları bir araya getirdik.
Disney’in klasikleşmiş aile komedisi Freaky Friday’in devamı olan Freakier Friday, izleyicileri yıllar sonra tekrar Tess ve Anna Coleman’ın çılgın dünyasına davet ediyor. Bu kez sadece anne ve kızı değil, aynı zamanda farklı kuşaklardan aile bireylerinin de beden değişimi yaşadığı daha karmaşık ve katmanlı bir hikâye izleyiciyi bekliyor. Lindsay Lohan ve Jamie Lee Curtis, 20 yıl sonra ikonik rollerine geri dönüyor. Film, ebeveynlik, kuşak çatışmaları ve düğün hazırlıkları sırasında yaşanan aksilikleri eğlenceli bir dille ele alıyor.
Yönetmenliğini Nisha Ganatra’nın üstlendiği yapımda, Manny Jacinto, Julia Butters ve Sophia Hammons gibi genç oyuncular da rol alıyor. Anna karakteri bu kez düğün arifesinde bedenini annesi Tess, üvey kızı Harper ve müstakbel baldızı Lily ile değiştirince işler çığrından çıkıyor. Genç karakterlerin, bu değişimi kendi çıkarları için kullanması ise filmi daha da komik ve dinamik hale getiriyor. Film, 8 Ağustos’ta vizyona girdi.
Wednesday 2. sezon, Tim Burton’ın yarattığı gotik atmosferi devam ettirerek Addams Ailesi'nin asi kızı Wednesday Addams’ın Nevermore Akademisi’ndeki karanlık ve gizemli maceralarını derinleştiriyor. İlk sezonda olduğu gibi Jenna Ortega, Wednesday rolüyle geri dönüyor ve karakterin hem doğaüstü güçleriyle hem de sosyal ilişkileriyle mücadelesini sürdürüyor. Catherine Zeta-Jones (Morticia), Luis Guzmán (Gomez) ve Isaac Ordonez (Pugsley) gibi isimler de kadroda yer almaya devam ediyor. Yeni sezonda, Wednesday kendini daha büyük bir tehdidin içinde bulurken, geçmişin sırları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Dizinin yaratıcıları Alfred Gough ve Miles Millar, bu sezonda hikâyeyi daha da karanlık ve gizemli bir yöne taşırken, Tim Burton da yönetmen koltuğuna dönerek dizinin eşsiz görsel tarzını koruyor.
6 Ağustos 2025’te vizyona giren soygun filminin yönetmenliğiniTim Story üstleniyor. Film, Eddie Murphy’nin canlandırdığı tecrübeli araba sürücüsü Russell ile Pete Davidson’ın canlandırdığı aceleci çaylak Travis’in sıradan bir nakit teslimatı sırasında büyük bir suç komplosuna sürüklenmelerini konu alıyor. Keke Palmer, zekice planlar yapan Zoe karakteriyle, Eva Longoria, Andrew Dice Clay, Marshawn Lynch ve başka isimler de kadroda yer alıyor.
King of the Hill yeni sezonu, yıllar sonra yeniden izleyiciyle buluşarak Arlen, Texas’taki sıradan ama komik yaşamı modern çağın sorunlarıyla harmanlayarak ekrana taşıyor. Orijinal yaratıcılar Mike Judge ve Greg Daniels, bu yeni sezonda da dizinin klasik ruhunu korurken günümüz kültürüne göndermeler yapmayı ihmal etmiyor. Hank Hill ve ailesi – Peggy (Kathy Najimy), Bobby (Pamela Adlon) – yine merkezde yer alırken, Bill, Dale ve Boomhauer gibi sevilen yan karakterler de geri dönüyor. Yeni bölümler, karakterlerin yaşadığı gelişmeleri ve değişen dünyaya ayak uydurma çabalarını mizahi bir dille işlerken, aynı zamanda nostaljiyle güncellik arasında başarılı bir denge kuruyor. Dizi, animasyon kalitesi ve hiciv yönüyle modern izleyiciye de hitap etmeyi amaçlıyor.
Gerçek suç belgeseli Stolen: Heist of the Century, 8 Ağustos’ta vizyona girdi. Yönetmenliğini Mark Lewis’in üstlendiği yapım, 2003 yılında Antwerp’teki Diamond Center’a gerçekleştirilen ve “yüzyılın soygunu” olarak anılan inanılmaz elmas vurgununu konu alıyor. Etkin bir şekilde planlanıp uygulanan bu soygunda, “School of Turin” adlı İtalyan suç çetesi, dünyanın kırılmaz olarak değerlendirdiği kasayı alarm vermeden boşaltıyor, ancak çalınan malların birçoğu hâlâ bulunamıyor. Belgeselde olaya dair ilk kez Antwerp dedektiflerinden biriyle yapılan görüşmelerin yanı sıra iddia edilen suç dehası Leonardo Notarbartolo da yer alıyor; olayın perde arkasını, kullanılan taktikleri ve gizemi tek tek ortaya çıkarmayı hedefliyor.