Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Demi Moore, “The Substance” filmindeki unutulmaz performansıyla Altın Küre kazanarak, 40 yıllık kariyerinde Hollywood'a büyük bir dönüş yaptı ve Oscar'ı hak ettiğini bir kez daha kanıtladı.
Demi Moore, 62 yaşında, 2024’te The Substance filmindeki cesur performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre kazandığında, yaklaşık 30 yıl önce bir yapımcının kendisini “patlamış mısır oyuncusu” olarak tanımladığını, yani popüler filmler yapan ama nadiren ödül törenlerinde yer alan bir oyuncu olarak küçümsendiğini hatırladı. Bu, 40 yılı aşkın bir kariyeri geride bırakmış, sinemanın parlak yıldızının uğradığı kaba bir hakaretti. Ancak Moore’un kariyeri, Brat Pack’ın genç yıldızı olmasından romantik başrol oyunculuğuna, dünya çapında en yüksek ücretli kadın oyuncu olmasından Oscar adayı olmasına kadar uzanıyor.
İşte, 2 Mart’taki Oscar töreni öncesi, sanatçının öne çıkan en unutulmaz 8 performansı:
18 yaşında sinemaya adım atan Moore’un büyük çıkışı, Joel Schumacher’in Brat Pack klasiğiyle oldu. Genç mezunlardan oluşan bir grubun parçası olarak, Moore’un neşeli ve çılgın banka çalışanı karakteri, filmi yükselten bir performans sergiliyor.
Patrick Swayze’nin hayaletini ve Whoopi Goldberg’ün Oscar kazanan performansını hatırlayabilirsiniz, ancak Moore’un sakin ama tamamen adanmış oyunculuğu, bu garip öykünün yere sağlam basmasını sağlıyor.
Tom Cruise ve Jack Nicholson’la birlikte, Rob Reiner’ın ünlü drama filminde Moore, donanma subayı ve avukat rolünde kendini gösteriyor. Filmde, güçlü ve kararlı bir yönünü sergileyerek rakiplerine taş çıkarıyor.
Adrian Lyne’ın tartışmalı erotik gerilim filminde, Moore, Woody Harrelson’ın zor durumda olan kocasını ve Robert Redford’un milyarder karakterini cezbettiği kadını canlandırırken büyüleyici bir performans sergiliyor. Özellikle o dikkat çekici Mugler elbisesiyle unutulmaz bir performansa imza atıyor.
Lesli Linka Glatter’ın kült filmi, kız arkadaşlıklarının gücünü ve çocukluk hatıralarını konu alırken, Moore ve diğer kadın oyuncular, 70’lerin sıcak yazında haylazlık yapan dört kızın büyüdükten sonraki hallerini oynuyor. Eğer tekrar izlerken nostaljik duygulara kapılırsanız, Moore’un onuruna yapılan sıcak ve anlamlı 30 yıl sonrası yeniden bir araya gelmelerini kaçırmayın.
2008 finansal krizinin başlangıcında Wall Street yatırım bankasında geçen bu heyecan verici filmde, Moore, erkek egemen bir ortamda donuk ve güçlü bir yönetici olarak karşımıza çıkıyor.
Ryan Murphy’nin ünlü oyunculardan oluşan kadrosunda, Moore, Truman Capote ile eski dostları arasındaki uzun süren savaşı konu alan bu dizide, nam salmış sosyalist Ann Woodward’ı canlandırıyor. Büyük bir peruk ve 70’ler tarzı kıyafetlerle, düşmanlarına içkisini fırlatırken tamamen çılgın bir hale bürünüyor.
Coralie Fargeat’ın keskin hicvi, Moore’un Elisabeth Sparkle karakterine her şeyi veriyor. Bir dönem film yıldızı olan ve fitness programı sunuculuğuna başlayan Sparkle, acımasız patronu tarafından terk edildikten sonra, daha güzel bir versiyonunu ortaya çıkaran gizemli bir maddeyle kendini yeniden şekillendiriyor. Moore, bu rolüyle Hollywood’a büyük bir dönüş yaptı. Altın Küre ve Eleştirmenlerin Seçimi ödüllerini kazanırken aynı zamanda ödül sektörünün saygısını kazandı. Bu performans, Oscar’ı hak ettiğini kanıtlıyor diyebiliriz.