Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Şubat ayında İstanbul'da yer alan sanat sergilerini Vogue Türkiye ile keşfedin.
Bu ayın sergi rehberi odağında İstanbul'un olduğu kurmaca yapıtları bir araya getiren değerli bir arşiv sergisiyle başlıyor ve soyut tablolarını görüp tanışmaktan mutluluk duyacağınız iki farklı sanatçının iki bağımsız galerideki sergileriyle devam ediyor. En son ise yine iki farklı sergiyle, ancak bu sefer fotoğraf aracılığıyla, dünyanın farklı noktalarına sanat yoluyla seyahat edebilirsiniz.
Kısa bir ay, ancak uzun bir sergi maratonu bizi bekliyor.
Fotoğraf: Meşher
Gördüklerimiz: 16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebî türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor. Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait elyazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor.
Serginin Özü: Kurmaca Batı edebiyatındaki İstanbul temsillerine odaklanan sergide bir yandan şehrin arka plan olarak kullanılışını gözlemlerken diğer yandan insanları, tarihî olayları ve kültürüyle önce edebiyata, ardından diğer yaratıcı alanlara nasıl ilham verdiğine tanık oluyoruz.
İlginç Detaylar: Sergide Pierre Loti'nin Bezgin Kadınlar isimli romanına ilham veren üç Osmanlı kadınının gerçek hikayesinin anlatıldığı bölüm oldukça dikkat çekici. Fransız gazeteci ve çevirmen Marie Léra ve Osmanlı Hariciye Kâtibi olan Mehmet Nuri Bey'in iki kızı Nuriye ve Zinnur'un Pierre Loti'ye ulaşarak Osmanlı kadınlarının hikayesini yazması için Loti ile gizli görüşmeler organize etmeleri, Loti'nin metin taslaklarını düzenlemeleri ve yorumlamaları; kitabın basımından hemen önce ise Paris'e kaçmaları edebiyat tarihimizdeki ilginç olaylardan biri olsa gerek.
Düzenleyen: Meşher
Tarih: Sergiyi 13 Temmuz 2025 tarihine kadar Pazartesi günleri hariç her gün saat 11.00 - 19.00 arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Eser: Ben Çirkinim Ama Kuşum Güzel, 2024, Tuval üzerine yağlıboya, sanatçı ve Galerist'in izniyle
Gördüklerimiz: Nazım Ünal Yılmaz’ın Galerist’teki ikinci kişisel sergisi Atsız Süvari, sanatçının özne-nesne ve insan-hayvan ilişkilerini ele aldığı eserleriyle güç dengelerini sorgulayan görsel bir anlatı oluşturuyor. Canlı bir renk paletiyle dikkat çeken yağlıboya tablolarda popüler kültürden imgeler fark edebilirsiniz. Aynı zamanda serginin bütününde de eserlerde tekrar eden imgeler yakalamak mümkün. Açılış günü Yılmaz'ın bir eserde aynı imgeyi çift anlamlı olarak kullanabildiğini, bunun da farklı okumalara alan açtığını belirtirken eserlerini izleyicinin yorumuna da bıraktığını ekleyelim.
Serginin Özü: 1981 doğumlu Nazım Ünal Yılmaz, resimlerinde kişisel hikayesini toplumsal tarihle birleştirerek özel ve kamusal olan arasında hassas bir denge kuruyor. Kimlik, milliyet ve kişisel özgürlük gibi temaları işlerken biçimsel tercihleriyle didaktik veya pedagojik olmaktan kaçınıyor; aksine, izleyiciyi resmin şifresini çözmeye aktif olarak katılmaya davet ediyor.
İlginç Detaylar: Sergiyi dolaşırken galerinin -bu sergi için- yarısı griye boyanmış diğer yarısı ise beyaz duvarları size soğuk bir devlet dairesini hatırlatabilir. Nazım Ünal Yılmaz ve Galerist, tam da bu etkiyi yakalamak istemiş bu duvar tasarımıyla.
Düzenleyen: Galerist
Tarih: Sergiyi 22 Şubat 2025 tarihine kadar Salı - Cumartesi günleri 11.00 - 19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Eser: Jason Stopa, Reflection Pool, 2024, Tuval üzerine yağlıboya
Gördüklerimiz: Amerikalı çağdaş sanatçı, yazar ve küratör Jason Stopa’nın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olan Interior Monument (İçsel Anıt), sanatçının renk, ışık ve mekân arasındaki ilişkiyi sorgulayan işlerini barındırıyor.
Serginin Özü: Stopa, bir resmin hem renklerini hem de mekanını ışığın bir parçası olarak kabul ediyor ve izleyicinin algısına adeta yansıtma yapıyor. Sanatçı resimlerinde, sadece renklere ve formlara değil, ışığın kendisine de yapısal bir unsur olarak yer veriyor.
İlginç Detaylar: Sanat tarihi ve mimarlık tarihiyle ilgili araştırmalar yapan Jason Stopa, No-Stop City adlı projeleriyle dikkat çeken Radical Architecture grubu Archizoom’un, hiç inşa edilmemiş projesinden ilham alıyor. Interior Monument; sınırları olmayan, sonsuzluğa uzanan, özgürlük ve ekolojik sürdürülebilirlik arayışındaki bir şehir tasarımına referans veriyor. Resimler; bir ızgara ile başlıyor, ardından sanatçı bu ızgaranın içsel mantığını arabesk formlar ve sezgisel kararlarla bozuyor. Stopa'nın işleri bu mantık etrafında gelişiyor ve çeşitleniyor.
Düzenleyen: Sevil Dolmacı İstanbul
Tarih: Sergiyi 1 Mart tarihine kadar Villa İpranosyan'da Pazar günleri hariç Pazartesi - Cuma 10.00 - 18.00 saatleri arasında ve Cumartesi günleri 11.00 - 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Eser: Küçük Köpekli Kadın, Goa, Hindistan, 2023
Gördüklerimiz: Nuri Bilge Ceylan’ın galerideki üçüncü kişisel sergisi, sanatçının daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş Cezayir, Çin, Hindistan, Mısır, Rusya, Türkmenistan ve Türkiye gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde çektiği portrelerden oluşuyor. Sergiye eşlik eden aynı isimli video ise, yaratım sürecinin perde arkasından küçük bir kesit ortaya koyuyor ve üretim süreci ile ortaya çıkan eserleri belli bir kurguyla bir araya getirerek ikisi arasında herkes için farklı algılanabilecek bir koşutluğun kapısını aralamaya çalışıyor.
Serginin Özü: Sergideki portreler her ne kadar birbirine benzemeyen farklı ülkelerde, farklı etnik ya da kültürel ortamlarda çekilmiş olursa olsun, kayda alınmış herkes sanki bir şekilde aynı koloninin insanlarıymış gibi görünüyorlar. Herkesi birbirine bağlayan, ortak bir noktada buluşturan belli bir duygunun varlığını hissetmek hiç de zor değil. Bunun nedeni, Ceylan’ın bir söyleşisinde de belirttiği gibi, portrelerinde fotoğrafladığı insanların gerçek dünyalarını ortaya çıkarmaktan çok, onları kendi dünyasının kahramanları, ancak duygularıyla ulaşabildiği soyut bir gezegenin vatandaşları haline getirmeye çalışmasına bağlanabilir.
İlginç Detaylar: Cannes Film Festivali’nde Kış Uykusu (2014) filmiyle ise festivaldeki en büyük ödül olan Altın Palmiye’ye layık görülen yönetmen Ceylan'ın fotoğraf işlerini görmek için bu sergi iyi bir fırsat sunuyor.
Düzenleyen: Dirimart Dolapdere
Tarih: Sergiyi 23 Şubat tarihine kadar Pazartesi günleri hariç Salı - Cumartesi 10:00 - 19:00, Pazar 12:00 - 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Eser: Martin Parr
Gördüklerimiz: Bolulu Habib Bey Konağı, bilinen adıyla Bulgur Palas, Magnum Photos ile olan işbirliğinin ikinci sergisinde insan haklarından yola çıkılan bir fotoğraf seçkisine yer veriyor. Sergide 10 Aralık 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 30 maddesi ile ilişkilendirilen 90 fotoğraf yer alıyor. Bu maddeler de galerinin duvarlarında ilgili fotoğraflarla birlikte yazılı olarak sergileniyor.
Serginin Özü: Geçmişten günümüze insan haklarının durumuna görsel olarak ışık tutan bu fotoğraflar, kimi zaman photojournalism ögesi kimi zamansa bir sanat eseri olarak karşımıza çıkıyor. 45 fotoğrafçının işlerinden oluşan sergi, fotoğraflarla insan haklarının geçmişini, bugününü ve geleceğini tartışmaya açıyor.
İlginç Detaylar: Serginin küratörlüğünü Magnum Photos'a kayıtlı iki Türk fotoğrafçıdan biri olan Emin Özmen yapıyor.
Düzenleyen: Bulgur Palas ve Magnum Photos
Tarih: Sergiyi 10 Haziran 2025’e kadar Pazartesi hariç her gün 10.00 – 19.00 arası ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Kapak fotoğrafındaki eser: Martin Parr