Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Sanatçı ikilisi ha:ar’ın çalışmaları, 5-10 Ekim tarihleri arasında Contemporary İstanbul'da sanatseverlerle buluşacak.
ha:ar/ Impossible Sculptures No:23
Contemporary İstanbul, heykeltıraş Hande Şekerciler ve dijital sanatçı Arda Yalkın’ın sanatçı ikilisi ha:ar olarak ortaya koydukları çalışmalara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
İkilinin Pulse: Electric Mannerism başlığı altında sergilenen üretimleri Ankara ile başladığı yolculuğuna Venedik ve Milano ile devam etmişti. Serginin yeni durağı ise İstanbul olacak. İkilinin çalışmaları, Londra’nın önemli galerilerinden JD Malat Gallery iş birliğiyle 5-10 Ekim tarihleri arasında Contemporary İstanbul'da sanatseverlerle buluşacak.
Ayrıca J.D Mallat Gallery tarafından temsil edilen heykeltıraş ve yeni medya sanatçısı Hande Şekerciler de Ecstasy adlı heykel serisinden eserlerle bu yıl ilk kez Tersane İstanbul’da gerçekleşecek olan Contemporary İstanbul'da yer alacak.
ha:ar’ın çalışmaları, Rönesans ve Barok dönemlerinin büyük ustalarını, geçmişi yeniden yorumlayan bir dizi kompozisyon ile fiziksel ve sanal bir ortamla ilişkilendirerek keşfediyor. Maniyerist bir etki öneren ha:ar'ın çalışmalarının her bir ögesi mistik pozlarda tasvir edilirken, Barok resmini anımsatan bulutlarla çevrili dramatik bir bedensel gerilim ile karakterize ediliyor. Sanatçıların benimsediği teknoloji, izleyicinin önünde durmak ya da estetik deneyimin odak noktası olmak niyetinde değil; daha ziyade, yeni anlamların keşfedilmesine yardımcı oluyor. İnsanlığın yarattığı medeniyetle, ürettiği teknolojiyle ve varoluş biçimiyle çatışma konularına odaklanan sanatçı ikilisinin sergisinde İmkansız Heykeller serisinden işleri yer alıyor. Serinin yeni parçası olan video çalışma da fuar kapsamında ilk kez izleyicilerle buluşmayı bekliyor.
Hande Şekerciler/ ecstasy self-portrait no:1
ha:ar’ın üretimleriyle diyalog kuran Hande Şekerciler’in heykelleri, dijital ve somut gerçekliklerin yansımalarını araştırıyor. Sanatçı, Rönesans yankısına dalmış görünen bir insan figüründen yola çıkarak, öznelerin kimliğini altüst ederek, onları saç ve giysi gibi karakterize edici unsurlardan arındırıp özgürleştiriyor. Böylece izleyici bedenleri anonim olarak, herhangi bir sosyal yapının ötesinde görme fırsatı yakalıyor. Toplumsal meselelere heykel perspektifinden yaklaşan Hande Şekerciler’in figürleri Helenistik ve Rönesans sanat eserlerinden ilham alıyor. Kıyafet, saç, cinsiyet gibi detaylardan arındırılmış bronz heykeller, çelişkili ve farklı ruh hâllerini yansıtıyor. Sanatçının farklılığı sıradanlaştıran yaklaşımı, kimliksiz figürler üzerinden ütopik bir dünyanın kapılarını aralıyor. Fiziksel detayların ve varlığın ötesine geçerek yaşanan an, duygu ve ruha şahitlik etmeyi öneriyor.