Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Eskiden teyzelerimizin ve huysuz komşumuzun başına gelen korkutucu, tuhaf, ateş basmalı bir yaş dönemiydi menopoz. Oysa şimdi yeni tedaviler, yeni ürünler ve yeni bir yaklaşım sayesinde, “değişim” olarak adlandırılan bu dönem, çok gerekli bir imaj yenilenmesi geçiriyor.
Eser: Vanessa Prager, See Through You, 2019; Kristin Hjellegjerde Gallery'nin izniyle.
Ellili yaşlarında bekarlığa dönüş yapan Candace Bushnell,Tinder’a üye olduğunda (ve bu konuyu Is There Still Sex in the City? adlı yeni kitabına konu yaptığında) kendi yaşındaki erkekler arasında profilini sağa kaydıran pek olmamıştı.
Orta yaşa gelip dayanan gerçek hayattaki Carrie Bradshaw’un (Cosmopolitan kokteyllerin, yeni sevgililerin ve Manolo Blahnik’lerin kraliçesi) gelen kutusunda in cin top atıyordu. Kültürümüzde kadınlar açısından hiç de yabancı bir durum değil: İlk âdetinizle birlikte cinsel kişilik kazanıyorsunuz, sonra belki çocuk, belki zorlu bir boşanma, ta ki kaçınılmaz olarak sıcak basmaları, kuru bir vajina ve... hiçlik. Bu noktada (menopoz noktası) görünür olmaktan çıkıyorsunuz. Şansınız yaver giderse, güneyde herkesin sabahlıklar içinde dolaştığı bir evde üç arkadaşıyla birlikte yaşayan cheesecakesever yaşlı bir kadın olarak yeniden ortaya çıkıyorsunuz.
Korku hikayesi bu şekilde gelişiyor. Bushnell, bu demode öyküye inanmıyor. Tinder ayarlarını 22 ila 38 yaş arasına değiştirdiğinde potansiyel eşleşmeler yağmaya başlamıştı. Kendi yaşındaki erkekler ilgilenmiyor olabilirdi ama ‘baştan çıkarıcı olgun kadın’ türü seks klişeleriyle yetişen milenyaller kesinlikle sekse hazırdı. ‘Seksi anneler’ öyle popüler bir fantezi ki, arama motorlarında en üst sırada yer alıyor ve hormonlar tarafından harekete geçirilen en seksi fantezilerin, taş gibi genç bedenler gerektirmediğini kanıtlıyor.
Menopoz, çoktan zamanı gelmiş büyük bir yenilenme içinde. İlk önce teknik ayrıntılar: Menopozda sayılmak için başka bir neden olmaksızın bir yıl boyunca âdet görmemiş olmak gerekiyor. Ortalama yaş elli bir, fakat süreç menopozdan yıllar önce başlıyor. Sıcak basmaları, gece terlemeleri ve düzensiz âdetler yumurtalıklarınızın salgıladığı östrojen miktarının düştüğünün işaretleri. Perimenopoz olarak adlandırılan bu geçiş süreci, otuzlu yaşlar gibi erken dönemlerde bile başlayabiliyor. Hayatın bu dönemi, vajinal kuruluk ve yok olup giden libidodan ibaret değil aslında. Fakat bu konuları konuşmaktan hep uzak durduk, çünkü eğer konuşmazsak başımıza gelmemiş, gelmeyecek gibi oluyordu, öyle değil mi? Belli ki öyle değil. Şimdilerde Candace Bushnell ve Flash Count Diary: Menopause and the Vindication of Natural Life kitabının yazarı Darcey Steinke gibi kadınlar, daha önce düşünülmesi bile imkansız bir konuya değiniyorlar: Buradaki fikir, orta yaşın farklı bir versiyonu olduğu ve buraya ulaşmanın ancak anlamlı sohbetler, dürüst değerlendirmeler, macera duygusu ve belki de hayatınızın en ateşli cinselliğiyle mümkün olduğu.
Şimdiye kadar, belli bir yaşa gelmiş kadınların kayıtsızlık (yaşlı kadınlar, ıyyy), güvensizlik (çılgın bir şey yapacak!) ve iğrenme (işi bitmiş vajinalar) duygularının özel bir karışımına maruz kalmaları, konuşmayı en iyi ifadeyle rahatsız edici hale getiriyordu. “Patriarkal bir dünyada yaşıyoruz. Kadınlar büyük oranda cinsellikleri, doğurganlıkları ve annelik becerileriyle değerlendiriliyorlar. Doğurganlığınız azalınca daha az değerli görülüyorsunuz ve bu da kadın için gerçekten korkutucu olabiliyor” diyor Steinke. Kendi “değişim” deneyimi kafasını o kadar karıştırmış ki, üzerine kitap yazmak için harekete geçmesine neden olmuş bu mevzu. Hem onun için hem de birçok kadın için konu dönüp dolaşıp kendine değer verme duygusuna dayanıyor. “Toplum size artık değerli olmadığınızı söyleyince siz de kendi değerinizi bulmak zorunda kalıyorsunuz” diyor Bushnell.
Menopozu kayıp değil de olasılık olarak görmeye başladığınızda başarmak daha kolay oluyor. Doğum kontrolü derdinden ve âdet döngüsünün hormon iniş çıkışlarından kurtulan kadınların çoğu, yeni bir tür netlik duygusuna ulaşıyor. “Sonuçta bu beyninizde olan bir değişim” diyor Bushnell. “Kadınların, toplumu ‘iplememe’... ve kendisi olma zamanının geldiğine inandığı bir dönem.”
Böyle bir yaklaşım sonucu menopoz, doğurganlığın saf dışı kaldığı ve çarşaf altında olan biten her şeyin sadece zevk amacı taşıdığı radikal bir kendini ve cinselliği keşif dönemine dönüşebiliyor.
Östrojendeki düşüşün vajina nemini yok ettiği doğru ama burada bir parça jelin düzeltemeyeceği hiçbir şey yok. İstek azalışı da söz konusu. Ancak bu konuda da büyük gelişmeler var, libidoyu yükseltmeye yönelik FDA onaylı iki ilaç gibi. Biri günlük alınan bir hap, diğeri cinsel ilişkiden 45 dakika önce kendi yapacağınız bir iğne (doktorunuza danışın). Kadının uyarılması ve doyumu üzerindeki çalışmalara adanan zaman ve araştırmalar bile alkışı hak ediyor kaldı ki...
Ayrıca penetrasyon tarzı cinselliğe olan ilgi azalsa da duyumsal olasılıklar listesi uzayabiliyor. “Ne yaptığınız değil nasıl yaptığınız önemli” diye konuşuyor Bushnell. “İnsanlar güzel bir cinsellik yaşıyorlarsa istedikleri şekilde yaşasınlar.” Bunun anlamı her zaman penisin vajinaya girmesi demek değil. Bazen ortalıkta penis bile olmuyor.
Yıllar boyunca erkekle yaşayıp çocuk yetiştiren ve hayatının daha sonraki dönemlerinde bir başka kadına âşık olan görünüşte heteroseksüel kadınları göz önüne getirin. Hiç de zannedildiği kadar seyrek görülen bir durum değil bu ve kendilerini gizlemiş oldukları anlamına da gelmiyor. Yirmi yılı aşkın süredir kadınlarda cinsel geçişkenliği araştıran Utah Üniversitesi psikoloji ve cinsiyet profesörlerinden Lisa Diamond, cinsel eğilimlerin hayatın farklı dönemlerinde birkaç kez yön değiştirdiğini söylüyor: “Yaşla birlikte kazanılan hayat deneyimi, özgüven ve güven duygusunun, kadınların daha geniş erotik olasılıklara dair kapasitelerini kabullenme ve ileriye taşıma eğilimleri üzerinde büyük rol oynadığı görülüyor.”
Örneğin, gerçek ismini paylaşmak istemeyen kırk dört yaşındaki Tamryn Juris, daima heteroseksüel olduğunu düşünmüş. Ancak ikinci evliliğinin sona ermesinin ardından kendisini aynı işyerinde çalışan trans bir erkeğin kollarında bulmuş.
Eser: Vanessa Prager, End of the Road, 2019; Kristin Hjellegjerde Gallery'nin izniyle.
“Daha genç olsaydım aile planlamasını düşünürdüm ama hayatımın o noktasını geride bıraktım” diyor, kızını yeni partneriyle birlikte büyüten Juris. “Natrans bir erkekle cinsellik yaşamaktan hiçbir zaman arkadaşlarım kadar hoşlanmamıştım. O yüzden cinselliğin çok çeşitli yolları olduğu kavramı bana çok kabul edilir geliyor.”
Şu anda kırk beş yaşında olan Annette Benedetti, kırk yaşına girdiğinde evliliğini açık ilişkiye dönüştürmüş. “Eski beklentilerden birdenbire sıyrıldım ve işte o zaman kadınlarla çıkmak konusunda keşi ere başladım” diyor. “Bazıları kadınların kırk yaşından sonra görünmez hale geldiğini söylüyor, kimileri için doğru da olabilir ama ben kendimi özgürleşmiş hissettim.” Yaşadığı şehirde biseksüel kadınlar için bir buluşma grubu oluşturmuş ve bir haftadan kısa sürede 100 üye toplamış. Şu anda grubun 400 üyesi, Benedetti’nin mutlu bir evliliği ve açık görüşlü arkadaşlardan oluşan bir destek grubu (ve arada sevgilileri) var. Kırk bir yaşındaki Sheryl Wilson ise kız arkadaşıyla tanışınca soğuk yatak odasından kurtulmuş. “Çocuklar doğunca kendimi bırakmıştım, evliliğimde zorluklar yaşıyordum. Eski kocamla nadiren cinsel temasımız vardı, kendimi fazla beğenmiyordum” diyor. “Yeni ilişkim hayatıma yepyeni bir soluk getirdi. Kendimi hiç bu kadar hayat dolu ve istenilen biri olarak hissetmemiştim. İyi bir anne olmayı kişisel mutluluğumla dengeliyorum. Böyle bir şeyin mümkün olabileceğini hiç düşünmemiştim.”
Menopoz mitlerinden bir tanesi, kadınları anlamsız, arzu edilmeyen kıldığı yolunda. Oysa ki ellilerinde ve daha da ileri yaşlarda ateşli ve angaje pek çok kadın var. Salma Hayek elli üç yaşında. Sharon Stone altmış bir. Susan Sarandon yetmiş üç. Steinke, kültürel mecrada menopoz yaşlarındaki rol modellerini bulmaya çalışırken, Max WolfValerio’nun kadından erkeğe geçişini macera tarzında yazdığı The Testosterone Files kitabı gibi beklenmedik kaynaklara bakması gerekmiş. “Yeni bir hormon dünyasına giriyordu. Kendini nasıl hissedecekti? Zorluklar vardı, tuhaftı ama aynı zamanda da heyecan vericiydi” diyor Steinke. “Ben de menopoz sürecimi aynen böyle yaşadım!” (Granny olarak da bilinen J2 adında menopozlu bir lider daha bulmuş; yüz yaşını deviren bu anaerkil orka, bilgeliğini kullanarak sürüsüne rehberlik etmiş ve yavrularını büyütmelerini sağlamış.)
Şunu da düşünün: Memeli hayvanların çoğunda hayat üreme çağının sona erişiyle birlikte bitiyor. Menopoz, doğanın bize verdiği hayatta bir kere ele geçecek bir fırsat ve keşfedilmemiş bir macera. Sadece biz insanlar ve birkaç tür balina yetişkinliğinin yüzde 25’inden fazlasını doğurganlığı sona erdikten sonra yaşıyor. Bitmemiş bir senaryo bu ve sonunu nasıl yazacağımız bize bağlı.
Menopoza yaklaşımınız ne kadar harika olursa olsun semptomlar gerçek. Ve gerçekten rahatsız edici. Mount Sinai Tıp Fakültesi kadın hastalıkları ve doğum bölümünde yardımcı doçent doktor olarak görev yapan, The Complete A to Z for Your V (Fair Winds Press) kitabının ortak yazarlarından Alyssa Dweck, anksiyete ve sıcak basmasına karşı etkili ilaçlar olduğunun altını çiziyor: “Kimileri normalde nörolojik rahatsızlıklar için kullanılan bu ilaçlar, bu dönemde anksiyeteyi ve gece terlemelerini azaltarak daha kaliteli uyku sağlıyor.” Semptomları azaltmada reçete gerektirmeyen başka yöntemler de var.