Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın Öne Çıkan Moda Tasarımcıları

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın Paris’te gerçekleşmesi, hem dünya çapındaki sporcuların Fransız sınırlarına göç etmesini hem de moda dünyasının olimpik tarzını yeniden tanımlamasını sağladı. Aslında yakından bakarsak sporcuların maçlarda giydiği ilham verici kombinler dışında spor ve moda, iki ayrı sektör olarak öne çıkıyor, ancak bu iki kutubu bu senelik yüksek modanın tarihi evi, Paris bir araya getiriyor. Bir de üstüne, Dior, Fendi ve Louis Vuitton gibi endüstri devlerini ve lüks markaları içine alan aile holdingi LVMH’in olimpiyatların sponsorluğunu üstlenmesiyle birlikte spor ve moda, “hiç bu kadar yakın görünmemişlerdi” dedirten alışılmadık bir manzara yaratıyorlar. Bu iki farklı elin birleşimi, olimpik sporcular ve moda tasarımcılarının arasındaki görkemli işbirlikleri tarafından taçlandırılıyor.

Açılış seremonisinde gördüğümüz gibi her ülke, kendi topraklarına ait bir marka ile eşleşerek sporcularını giydirdi. Seremoninin Sen Nehri’nde gerçekleşen geçit töreni tarafından Celin Dion’u taşıyan Eiffel Kulesi’ndeki sahneye kadar öne çıkan başka bir faktör; Dior. Dion’un yanında Lady Gaga’yı ve gösteriye katılan herkesi giydiren marka, Olimpiyatların açılışında büyük bir rol oynamış oldu. Büyük sponsorlar ve moda odaklı performansların dışında Olimpiyatlara katılan her ülkenin beraberinde sporcuların ne giydiği en büyük önemi taşıyor. 

Cumhuriyet tarihinde resmi olarak ilk kez katıldığımız 1924 Paris Olimpiyatları’ndan tam 100 yıl sonra tüm gözler ve kalpler Paris 2024’e dönmüş durumda. Üstelik 21 farklı branşta yarışacak 176 milli sporcumuz için yüreklerdeki gurur duygusu baskın bir çıkış yapıyor. Vakko Tasarım Ekibi tarafından sporcularımız için tasarlanan Team Türkiye koleksiyonu, tüm sporcuların her aşamada şampiyon gibi görünmelerini hedefliyor. Farklı vücut kompozisyonlarını göz önünde bulunduran seleksiyon, Vakko özel dikim terzileri tarafından kişisel ölçümlerle her sporcunun kombinini konfor odaklı tutuyor. 

Team Türkiye koleksiyonu, seyahat ve seremoni kıyafetleri olarak iki farklı kategoriden oluşuyor ve her kategoride, kadın ve erkek sporcular için üç parçadan oluşan farklı takımlar yer alıyor. Açılış ve kapanış seremonilerine özel olarak yine kırmızı, beyaz ve mavi tonlarını çizgili desenlerle bir araya getiren kıyafetler, kadın ve erkek sporcular için ikişer özel dikim setten oluşuyor. Aksesuara gelince giysilerin ton ve stiliyle eşleşen ayakkabı, çanta ve kasketlere yer veren koleksiyon, her ayrıntısında sporun enerjisini ve heyecanını yansıtmak için özen gösteriyor. 

Diğer birkaç takıma da kısaca bir göz atalım. Ev sahibi Fransa bu sene Berluti ile anlaştı, ancak bu beraberlik duble bir işbirliğinin içinde varoluyor. Meşhur Fransız editör ve Vogue Paris’in eski yayın yönetmeni Carine Roitfeld ile çalışarak Berluti, Fransız sporcularına (Roitfeld’in New York Times’a paylaştığı sözleriyle) “klasik, sofistike ve özel anlar için” bir kombin hazırlamayı hedef gördü. Uyumlu lacivert takımlarla eşleşen beyaz ipek-pamuk karışımı gömlekler, pantolon ve spor ayakkabılarla kombinler giyilmeye devam edilecek, ancak kadınların ipek mini etek opsiyonu da bulunmaktadır. Tüm zaferlerin ustası olarak çevrilen "Artisan of all victories" sloganı da giysilerin yaka etiketlerinde sporcuları destekleyen bir detay olarak öne çıkıyor. Bu şekilde, Berluti ve Roitfeld, Fransız ve Olimpiyat kültürünü Yves Saint Laurent’in klasik tarzını referans göstererek birleştiriyorlar.

Team Fransa gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin takımı da klasik bir tarzı tercih ediyor. Ralph Lauren, Team USA için dokuzuncu kere Olimpiyatlara geri dönüyor. Hatta marka, Amerikalı sporcuları için tasarladığı giysilerle o kadar kalıplaştı ki meşale, beş halka ve altın madalyaların; Olimpiyatların simgelerinin yanında yerini almaya hazır. Ralph Lauren’in Team USA için ortaya koyduğu koleksiyonda klasik amerikan minimalizimine tanıklık ediyoruz. Hem Ralph Lauren’in hem de Amerika bayrağının renkleri olan kırmızı, lacivert ve beyazın karışımı blazerlar, düğmeli gömlekler ve kotlar üstünde sergilenerek bilinen preppy stiline ayak uyduruyor. 

Neredeyse bütün internet platformlarında dikkat çeken takım stillerinden biri Moğolistan oldu. Ulan Batur merkezli marka Michel & Amazonka ile çalışan takım, ülkelerinin geleneksel kıyafetlerinden ilham alarak tarihi kumaşları modern dokunuşlarla sundular. Üniformalar, kabarık kolları ve son derece yüksek yakaları ile ön plana çıkıyor. Renk paleti ise (ki yine bu bayraklarının temsilidir) kırmızı, altın ve mavi tonlarını içine alırken, gövdenin üstüne ülkenin tarihi sembolü Soyombo basılıdır. 

İrlanda ve Laura Weber'in temiz beyaz tuvali, İtalya ve Giorgio Armani’nin siyah eşofmanları, Haiti ve Stella Jean’in fırça izlerini yansıtan sanatsal parçaları gibi bu sene markalar, moda tasarımcılar ve sporcular el ele ilerliyor. Oyunlar ilerledikçe karşılaşacağımız kombinleri merak ederken bitiş çizgisine dayatılan ortak bir heyecan da bulunuyor. Daha yeni başlamış olsak da kapanıştan ne bekleyebiliriz? Kapanış seremonisinde bizi, 30.000 metrekarelik bir sahne, 100 dansçı, altın madalyalı sporcular ve Kevin Germanier’den rengarenk, yoğun dokulu ve fantazi ağırlıklı görünümler bekliyor!