Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Hem globalde hem de Türkiye’de öne çıkan dijital olarak ziyaret edebileceğiniz müzeleri derledik.
Dünya çapında önemli bir arkeoloji müzesi olan Pergamon Müzesi, Almanya'nın en büyük müzelerinden biridir. Adını ünlü Pergamon Antik Kenti'nden alan müze, özellikle antik Yunan, Roma, Mezopotamya ve İslam dünyasından gelen eserlerle tanınıyor. Müze, 1930'larda inşa edilmeye başlanmış olup, içeriğinde yer alan en dikkat çekici yapıtlar arasında; Pergamon Altarı, Milet İskelesi ve Babil'in ünlü İştar Kapısı bulunuyor. Zengin koleksiyonu, tarihsel ve kültürel açıdan büyük öneme sahip olup, ziyaretçilerine antik medeniyetlerin sanatı, mimarisi ve günlük yaşamı hakkında derinlemesine bilgi sunuyor.
Seul'deki National Museum of Modern and Contemporary Art (MMCA), Güney Kore'nin modern ve çağdaş sanatını sergileyen en önemli müzelerden biri olarak kabul ediliyor. 1969 yılında kurulan bu müze, Kore'nin sanatsal evrimini yansıtan geniş bir koleksiyona sahip ve Koreli sanatçılarla birlikte uluslararası sanatçılara ait eserleri de içeriyor. Müze, özellikle çağdaş sanatın çeşitli disiplinlerini kapsayan sergileriyle dikkat çekiyor. Sergilerde resim, heykel, enstalasyon, video sanatları ve dijital medya gibi alanlarda önemli yapıtlar yer alıyor. Seul'ün merkezine yakın olan bu kompleks, modern sanatın yenilikçi ve çok yönlü bir kutlamasını sunarken, Kore'nin kültürel mirasıyla da güçlü bir bağ kuruyor.
New York City'nin en prestijli ve dünyanın en büyük sanat müzelerinden biri olan The Metropolitan Museum of Art, 1870 yılında kuruldu. Tarihi müze, geniş ve çeşitli koleksiyonlarıyla her döneme ve kültüre ait sanat eserlerini sergileyen bir kültürel hazine niteliği taşıyor. Antik Mısır'dan Orta Çağ Avrupa'sına, Asya sanatından Amerikan sanatına kadar pek çok farklı koleksiyon sunuyor. Müzenin en ünlü eserleri arasında Rembrandt, Vermeer, Van Gogh gibi Batı sanatının devlerinin tabloları, antik Yunan heykelleri ve Mısır'dan kalma mumyalar yer alıyor. Ayrıca, modern sanat, Asya sanatları ve Orta Doğu gibi daha geniş koleksiyonlar da müzenin bünyesinde bulunuyor.
1753 yılında kurulan bu müze, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar uzanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Zengin koleksiyonları, özellikle Antik Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Roma, Çin, Hint ve Orta Doğu sanatlarına ait eserlerle dikkat çekiyor. British Museum'un en ünlü eserleri arasında Rosetta Taşı, Parthenon'un heykelleri, Asur kabartmaları ve Mısır'dan gelen mumyalar yer alıyor. Müze, dünya tarihinin büyük medeniyetlerinin sanat, kültür ve bilimsel mirasını sergileyerek, ziyaretçilerine farklı zaman dilimlerinden ve coğrafyalardan gelen eserlerle insanlık tarihinin evrimini keşfetme fırsatı sunuyor.
1793 yılında halkın ziyaretine açılan Louvre, başlangıçta bir kraliyet sarayı olarak inşa edildi ve tarihsel olarak Fransa'nın en önemli simgelerinden biridir. Müzede, Batı sanatının en değerli örnekleri ve antik medeniyetlere ait eserler sergileniyor. Louvre'un koleksiyonu, Mısır, Yunan, Roma ve Mezopotamya'dan kalma eserlerin yanı sıra, Orta Çağ, Rönesans ve modern dönemin sanat eserlerini de kapsıyor. Müzede yer alan en ikonik eserlerden bazıları, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa tablosu, Eugène Delacroix'nın Özgürlüğü Rehber Eden Halk tablosu ve Venus de Milo heykelidir.
2002 yılında Sabancı Üniversitesi tarafından açılan bu müze, Sakıp Sabancı'nın özel koleksiyonlarından oluşan bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Müzede, Osmanlı ve Türk sanatını yansıtan geniş bir koleksiyon bulunmasının yanı sıra, Batı sanatına ait önemli eserler ve geçici sergiler de bulunuyor. Müzede sergilenen en değerli parçalar arasında, Osmanlı minyatürleri, hat sanatı örnekleri, 19. yüzyıl Türk resimleri ve ünlü Batılı sanatçılara ait tablolar yer alıyor. Ayrıca, müze, tarihi Emirgan Korusu'nun içinde yer almasıyla da ziyaretçilere hem kültürel hem de doğal bir deneyim sunuyor.
2018 yılında ziyarete açılan arkeoloji müzesi, Homeros'un İlyada adlı destanıyla ünlü olan Troya'nın tarihsel ve kültürel mirasını günümüze taşıyor. Müze, Troya Antik Kenti'nde yapılan kazılarda ortaya çıkan zengin buluntuları sergileyerek, bölgenin 4.000 yılı aşkın geçmişine ışık tutuyor. Troya'dan çıkarılan heykeller, seramikler, takılar ve günlük yaşam eşyaları, antik kentteki farklı medeniyetlerin izlerini yansıtıyor. Müzede ayrıca, Troya Savaşları ve Helenistik dönem gibi tarihsel temaları işleyen özel sergiler de düzenleniyor.
İzmir Efes Müzesi, antik Efes kentine ait buluntuları sergileyen önemli bir arkeoloji müzesidir. Efes'in antik kalıntılarından çıkan eserlerin sergilendiği bu müze, 1960 yılında kurularak, bölgenin tarihî ve kültürel mirasını günümüze taşıyor. Müze, Efes Antik Kenti'ndeki kazılarda bulunan çok sayıda heykel, yazıt, mozaik, seramik, takı ve günlük yaşam eşyalarını içeren geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Müzenin en dikkat çekici eserleri arasında Artemis Tapınağı'na ait heykel parçaları, ünlü Efes Artemis Heykeli'nin replikası ve Roma dönemine ait birçok heykel yer alıyor. Ayrıca, müzede antik dönemin dini, sosyal ve kültürel yapısını yansıtan pek çok eser sergileniyor.
Türkiye'nin en önemli ve en kapsamlı arkeoloji müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, dünya tarihinin farklı dönemlerinden pek çok önemli eseri barındırıyor. Müzeler, üç ana binadan oluşuyor. Bunlar; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk’tür. Koleksiyonlarda, antik Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı ve Mezopotamya uygarlıklarının eserleri bulunuyor. En ünlü parçaları arasında, Urfa'nın Göbeklitepe'sinden çıkarılan eserler, Milet Antik Kenti'nden gelen heykeller ve Troyalıların zengin kültürünü yansıtan buluntular bulunuyor. Ayrıca, Büyük İskender'in mozolesi olan Mausolos'un Lahdi ve antik çağların önemli heykelleri de müzede sergileniyor. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, ziyaretçilerine hem Türk hem de dünya tarihine dair derinlemesine bir keşif yapma fırsatı sunuyor.
Dünyanın bilinen en eski tapınak kompleksi olan Göbeklitepe, ziyaretçilere tanıtmak amacıyla 2018 yılında açılmıştır.Göbeklitepe, MÖ 9600'lü yıllara tarihlenen ve insanlık tarihinin en eski tapınak yapıları olarak kabul edilen taş yapılarıyla dikkat çekiyor.Müze, bu tarihi ören yerinin keşfi ve kazılarına dair kapsamlı bir sergi alanı sunuyor. Göbeklitepe'nin taş sütunlarından, taş işçiliği ve dini ritüellere dair önemli buluntulara kadar geniş bir koleksiyon sergileniyor. Müze, arkeolojik eserlerin yanı sıra, Göbeklitepe'nin inşa süreci, işlevi ve tarihsel önemi hakkında interaktif ekranlar ve multimedya sunumlarıyla ziyaretçilerine derinlemesine bilgi sağlıyor. Ayrıca, ziyaretçiler, ören yerinin tam yanında yer alan müze aracılığıyla hem kazı alanını hem de bu eşsiz tarihi yapının nasıl keşfedildiğini daha yakından inceleme fırsatı buluyor.