Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Özgün tasarımlar eşliğinde kadınlara güç vermek, Bee Goddess’ın felsefelerinden de biri. Tılsım ve sembollerin enerjisiyle kurduğu markasının DNA’sını, genişleyen sınırlarını ve gelecek planlarını Ece Şirin’den dinliyoruz.
“Türlü yeniliklere rağmen değişmeyen ve değişmeyecek tek şey; birer mücevherden öte, kendi hayat mitini yazan herkese ruhunun ışığına ulaşmasına rehberlik eden tılsımlar sunmamız.” diyerek Bee Goddess’ın kimliğini özetliyor aslında Ece Şirin. Uzun yıllardır mücevherler aracılığıyla kadınlara güç verirken, sınırlarını hem ülke içinde hem de global çapta genişletmeye devam ediyor. Bu yolculuğun detaylarını da bizlerle paylaşıyor.
Sembol ve tılsımların enerjisiyle yarattığınız Bee Goddess dünyasında yer bulan hikayelerin de sayısı giderek artıyor. Son olarak bu dünyaya dahil ettiğiniz yeniliklerden bahsedebilir misiniz?
Yenilenme süreci, tasarımlarımıza iki farklı şekilde yansıdı. Öncelikle 18 ayar altın premium mücevherlerimizle “high jewellery” segmentine adım attık. Bu segmentin ilk ışığı, çok yakında lanse edeceğimiz İstanbul koleksiyonu. Saffet Emre Tonguç ile harika bir deneyim hazırladık, İstanbul’un ruhunu dile getiren tılsımların bir araya geldiği koleksiyonumuzun ilk kapsülünü Galataport’taki yeni butiğimizde tanıtacağız. Her ay için farklı bir tılsım düşündük. “High jewellery” segmentindeki ikinci sürprizimiz ise Bee The One isimli çok ses getirecek Bridal koleksiyonumuz. Yenilenme sürecimizin bir diğer meyvesi de daha genç, Z jenerasyonuna hitap eden duruşumuz. Bu sene Super She teması ile hayatlarında güç, güzellik ve mucizeler arzulayan ve hayallerini gerçekleştirmekten korkmayan cesur kadınlara yepyeni koleksiyonlarla sesleniyoruz. Super She’nin ilk heyecan veren meyvesi ise Bee Goddess Ear Candy.
Sadece koleksiyon olarak değil, mağazalarınızla da sınırlarınızı genişletmeye devam ediyorsunuz. Bu aşamada lokasyon seçiminden dekorasyona, süreç nasıl ilerliyor sizin için?
Anadolu’nun ışığını tüm dünyaya yaymak için 14 yıl önce 12 sembolle çıktığımız yolda, Bee Goddess’ı 14 farklı ülkeye taşıdık. Dünyanın en önemli resort’larında satış noktalarımızın sayısını artırırken, yurt dışında 40’tan fazla satış noktasına ulaştık. Üçü yurt dışında olmak üzere toplam 13 butiğimiz, Türkiye, İngiltere, Azerbaycan, Amerika, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, Japonya ve Çin’de 55 satış noktamız mevcut. 2022’de, Kadewe’nin Berlin ve Münih’te yer alan iki mağazasıyla Almanya pazarına giriş yapacağız. Kısacası bir kapı diğerini açıyor. Lokasyon seçimini gelen taleplere göre yapıyoruz. Satış noktalarımızdan aldığımız olumlu geri dönüşler de tercihlerimizi belirlememizde etkili oluyor.
Her mağazanızda farklı bir konseptten söz edebilmek mümkün mü yoksa markanın DNA’sını yansıtan detaylarla mı hayat buluyor?
Kendi stilizimizi ifade ettiğimiz farklı tarz kıyafetler olduğu gibi Bee Goddess’ın da farklı butiklerinde ortak bir paydada buluşan farklı yüzler var. Kadının eşsizliğini vurgulayan bir marka olarak, herkesi, her şeyi bir örnek ya da benzer hale getiren üniforma konseptine ilk günden bu yana mesafeli duruyoruz. Her Bee Goddess butiğinin farklı bir doğası ve müşteri kitlesi var. Örneğin, Mandarin Oriental, Bodrum bir yaz butiği, Zorlu daha formal bir mağaza, Akmerkez ise yıllardan beri misafirlerini ağırlayan bir ev konumunda. Yakın zamanda Akasya’da açılacak butiğimiz de benzersiz bir tasarıma sahip. Mandarin Oriental, Bodrum, Kaplankaya, Edition gibi en özel resort’larda ise Bee Goddess Cabana konseptini hayata geçirerek, dünyada bir ilki gerçekleştirmeye ve lüks mücevherleri deniz kıyısına indirmeye hazırlanıyoruz.
Daha fazla lokasyon ve ülkede yer alabilme başarınızın formülü nedir?
Dünyanın ilk tılsım mücevher markası Bee Goddess’ın DNA’sı evrensel. Kadim sembollerin enerjisiyle kişiye içsel bir yolculuğun anahtarını uzatan tasarımlarımız ve kadını güçlendiren felsefemizle ilk günden itibaren global bir dil konuştuk. Başarımızın ardındaki en büyük güç, mücevherlerimizin özgün tasarımları. Hepsi insanlığın ortak hazinesi ve her birinin ayrı bir hikayesi var. Herkesin herkesi taklit ettiği bu dönemde orijinallik büyük bir değer. Kalitemiz, dünyanın lider markaları ile rekabet edecek seviyede. Kişiyi güçlendiren misyonumuz da bizi rakiplerimizden farklı kılıyor.
Özgün tasarımlar ortaya koyma sürecinde ilhamınızı nasıl canlı tutuyorsunuz?
Benim ilham kaynağım maneviyat. 20 seneyi aşkın süredir mistisizmden besleniyorum. Sonsuz bir ruhun bilgeliği de sonsuz diyebilirim; tek bir hayata sığabileceğini bile düşünmüyorum. Manevi alemdeki sihirli yolculukta her bir sembol kadim bir bilgelik anahtarı ve her açılan kapının ardından başka bir kapı geliyor. Ben sadece ipuçlarını izliyorum.
Bee Goddess’ı inşa ederken karşınıza çıkan zorlukların üstesinden gelme noktasında size neler yardımcı oldu?
Her şey olaylara nasıl baktığınıza bağlı. Lügatımdan negatif, enerji düşüren lafları çıkardım. Benim için zorluk diye bir şey yok çünkü hiçbir durumu yargılamıyorum. Başkalarının zor dediği şeyler benim büyüme, gelişme alanım. Faydalı bir dünya markası yaratmak üzere yola çıktım ve bu niyetim, her an azimle ilerlememi sağlayan en büyük motivasyonum. Ben işimle ruhumu besliyorum aslında; o nedenle Bee Goddess’ın varlığı bile enerjimi yükseltiyor, her gün şükrediyorum.
Dünya yıldızlarının da tercih ettiği bir marka Bee Goddess. Peki, tasarımlarınızın ülke sınırlarını aşmasının arkasında hangi etkenler daha baskın geliyor?
Özgün tasarımlarımız, üstün kalitemiz, bugünün ve yarının kadınına hitap eden bir misyon ve duruşa istinaden gelen talep ve beğeniler, bize her gün yeni kapılar açıyor. Mücevherlerimiz kişiye estetik bir tasarımdan ziyade, özündeki gücü keşfetme ilhamı da sunuyor. Güzel bir tasarımı birkaç kez takarsınız fakat Bee Goddess mücevherlerini bir defa takan üzerinden çıkarmıyor. Bee Goddess’ın en büyük farklarından biri de, her kadına, “Sen teksin, özelsin, mükemmelsin, ben senin kalbindeki ışığın, güzelliğin ve gücünün bir yansımasıyım.” diye seslenmesi. Ayrıca marka güçlendikçe kapsam alanı da büyüyor. Bu gibi eşikler; vizyon, marka felsefesi, misyon, kalite, iletişim gibi tüm alanları aynı anda doğru yöneterek atlanabiliyor.
En son Cinderella filmiyle özel bir işbirliği gerçekleştirmiştiniz. İleride de bunun gibi projelere imza atmak gibi bir planınız var mı?
Önümüzdeki dönemde global etki alanımızı genişletecek ve güçlendirecek birçok yeni projemiz var. Global çapta en büyük amacımız, yurt dışındaki yeni butiklerimizle daha geniş bir kitleye ulaşmak. Cinderella filmi işbirliği ile Mercedes-Benz, L’Oreal gibi dünya devleri ile aynı platformda buluştuk, akabinde Mercedes-Benz’in başarılı ve vizyoner kadınları buluşturduğu She’s Mercedes platformunun ilham elçileri arasına seçildim. Bee Goddess x She’s Mercedes projesi kapsamında dünyanın dört bir yanındaki kadınlara cesaret ve motivasyon aşılamak üzere çok özel bir video çekimi gerçekleştirdik ve She’s Mercedes’in bana verdiği ilhamla bu işbirliğini ebedi kılacak, ışık saçan bir Super She koleksiyonu yarattım. Ayrıca 2022’nin geri kalanında, Bee Goddess’ın farklı sektörlerden öncü markalar ve çok özel kurumlarla ses getirecek işbirliklerine imza atacağız. Ayrıca yakın zamanda Bobbi Brown ve La Mer gibi alanında lider iki global marka ile çok heyecan verici projelerimiz olacak.
Yolculuğuna yeni başlayacak kadın girişimcilere önerileriniz neler olabilir?
Ben gücünü maneviyatından alan, manevi bilgeliğin şifrelerini araştıran biriyim. Mucizelerimizi, hayallerimiz ve kendimize olan inancımızın doğurduğuna inanıyorum. Yolun başındaki girişimci kadınlara en büyük önerim de ihtiyaç duydukları gücü kendi içlerinde aramaları ve düşlerine sıkı sıkı sarılmaları. Sonsuz potansiyelimize açılan tüm kapılar, manevi ışığımızı yaktığımızda ve dünyaya saçtığımızda açılıyor. Böylece önce benliğimizi, sonra başkalarının hayatlarını aydınlatıyoruz. Birbirini besleyen ruhların varlığı, evrensel bir iyileşme halini beraberinde getiriyor. Yaptığım iş başkalarına ne fayda getirecek sorusuna kalbinizden cevap vermeniz ve işinizin gerçekten size ait olması gerekiyor. Bana göre katma değere giden yol, özgünlükten ve fayda sağlamaktan geçiyor. Herkese hem kariyerlerinde hem de özel yaşamlarında her adımlarını bunları hatırlayarak atmalarını tavsiye ediyor ve şöyle sesleniyorum: “Büyük hayaller kurun ve bu hayallere ulaşma yolunda cesaret ve sevgiyle ilerleyin. Siz ışıldayın ki dünya ışıldasın!”