Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dünya yıldızlarının da favori mücevher markalarından biri olan Bee Goddess’ın kurucusu Ece Şirin ile hem markanın semboller aracılığıyla ruhumuza seslenen duruşunu hem de bu yılın trendlerini konuştuk.
Kurucusu Ece Şirin’in ifade ettiği şekliyle, mücevher yerine özcevher diyerek yola çıkan bir marka Bee Goddess. Bunun arkasında ise tüm tasarımların içimizdeki ışığı arttırma yolculuğunda bizlere rehberlik etmesi var. Üretkenlik, bereket, uyum, şefkat ve sevgi gibi değerlerin semboller aracılığıyla hayatımıza dahil olmasını sağlayan Şirin, markanın felsefesiyle birlikte bu yaz öne çıkan trendleri ve Bee Goddess dünyasına dahil olan yeni parçaların detaylarını bizlerle paylaşıyor.
Bee Goddess’ın arkasında güçlü bir hikaye ve doğuş hikayesi var. Bundan biraz bahsedebilir misiniz?
Her şey, 21. yüzyılın insanının ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’den bir dünya markası yaratma yönünde bir girişimcilik yolculuğu ile başladı. Mücevher sektöründe kuyumculuktan öte markalaşma alanında Türkiye’den bir dünya markası çıkararak, örnek olmak ve ilham vermek istedim. Psikoloji, mitoloji ve ezoterik bilgelik yoğun olarak olarak ilgilenip araştırdığım konulardı. Bu konuları sentezleyerek, çağımızın gereksinimlerini karşılayacak anlamlı ve faydalı bir dünya markası yaratmak üzere Bee Goddess’ı kurdum. Bee Goddess, ilhamını dünyanın ilk yerleşim merkezi Çatalhöyük'te M.Ö 7500’de doğmuş ‘’tanrıçaların tanrıçası” olarak bilinen Ana Tanrıça‘dan alıyor. Kadının yaratıcılığını, zarafetini, gücünü ve güzelliğini kutlayan Bee Goddess, ilham kaynağı Ana Tanrıçasının sevecenliği ile ‘ben senin mükemmelliğinin yansımasıyım” diyerek seslenen, kucaklayan, birleştiren, ışık katan bir marka olarak büyüyor.
Sembollerle şekillenen, kendine has bir çizgisi var Bee Goddess’ın. Peki bu semboller sizin hayatınızın nasıl bir parçası haline geldi?
Sembollerin gizemi ve gücü beni cezbetti. Her zaman hem kendim hem sevdiklerim için mucizevi şifa ve güç arzusu içindeydim. Bu yolculuğa başlarken, ilk olarak Ay Tanrıçası Artemis' in tılsımını kendime mücevher olarak yaptım. Sonra tüm hayatım değişti. Artemis beni insanlığın ortak hazinesi ve kalbin dili olan sembollerin gizemli ve sihirli dünyasına taşıdı. Artemis ile başlayan semboller dünyasındaki bu mistik yolculuk ve manevi yeniden doğuş beni şifalandırdı, hayallerimin ötesindeki başarılara ve mucizelere taşıdı. Artemis kendi ışığımın anahtarıydı. O ışık bir daha hiç sönmedi. Yolculuğumda bilinmeyene doğru yeni başlangıçlar yaparken, başkalarını da davet ettim. 15 seneden beridir de bu dili çalışıyorum, bu kodları ebedi olarak üzerimizde taşıyacağımız mücevherler olarak yorumlamak ve onların kutsal anlamlarını ve sırlarını en sade şekilde ifade ederek, herkesin hayatına ışık katmak hayat amacım oldu.
Peki mücevherlerin ve bu sembollerin insanın enerjisi üzerinde nasıl bir etkisi var sizce?
Asırlar boyunca nesilden nesile ulaşmış olan her arketipsel sembol çok derin anlamlar ve güçler taşır. Bu arketipsel semboller aracılığı ile bilinçaltımızın derinliklerindeki hazinelere ulaşabiliyoruz ve onları hayata geçirebiliyoruz. Semboller bize yaşam yolculuğunun gizemli sırlarını ve bilgeliğini sunar. Her yolculuk, kendi içimizde başlayan ve biten, kalbin kapısını açarak ruhun potansiyelini keşfetme, harekete geçirme ve gerçekleştirme serüvenidir. Semboller, kendi gücümüzü, arzuladığımız şeye odaklayabilme gücüne sahiptir. Bizlerin manevi gelişimine katkıda bulunan evrensel ilkeleri, yasaları ve bilgeliği içerirler. Değerli taşlar ve mücevherler de, ulaşılması en güç ve en derin bilgeliğin sembolleridir. Bee Goddess’ın misyonu da içimizdeki ışığı artıracak enerjileri hayatımıza sokmak.
Sizce Bee Goddess’ın dünya çapında pek çok Hollywood yıldızı tarafından tercih edilmesinin arkasında bu farklı dünyanın payı nedir?
Yalınlığından ve sadeliğinden güç alan tasarımlarım, kalbin dilini konuşan, kişinin içindeki cevheri ortaya çıkaran mücevherler. Yıldız enerjisinde bir marka Bee Goddess. Yıldızlardan güç alan değil, onlara güç veren, ışıklarını yükselten tılsım tasarımlar bunlar. Geçtiğimiz günlerde tasarımlarımız Kate Winslett'in bir kez daha tercihi oldu. Graham Norton Show’a Bee Goddess mücevherleriyle katıldı. Kendisine ait olan Hamsa kolyesinden sonra, ilahi akıl, keskin zeka ve mucizelerin sembolü olan Hançer kolyeyi tercih etti. Heidi Klum eşi Tom Kaulitz’in hediyesi Venüs Star yüzük ile doğum gününü kutladı. Her zaman sadık bir Bee Goddess dostu olan Madonna da sık sık Göz ve Sirius Star yüzüğü ile sosyal medyadan Bee Goddess tılsımlarını ne kadar çok sevdiğini takipçileriyle paylaşıyor. Ayrıca Cate Blanchett, Beyonce, Rihanna, Rita Ora, Emilia Clark gibi dünya starlarının da uğurlu tılsımları Bee Goddess...
Bir koleksiyonun ya da parçanın ortaya çıkışında size en çok neler zemin hazırlar? Mesela hiç aklınızda yokken yeni bir tasarıma imza attığınız oldu mu?
İşte o durumu tarif etmekte hâlâ zorlanıyorum. İlham tıpkı aşk ve sevgi gibi... Güneşin doğması gibi bir ışık, belki de farklı bir boyut... Eğer bir hayat yolumuz, kaderimiz varsa, buna giden yolda başka bir boyuttan bize gelen sesin ne yapmamız gerektiğini söylediğini düşünüyorum. Bu iç ses değil. Tamamen daha derinden, daha üst boyuttan gelen bir ses. Bir ses bana kılıç yap diyor, bir ses bana renk yap diyor. Bu bilgi aslında ne yapmam gerektiğinin bilgisi. Kendimi ona teslim ettiğimde yolum açılıyor. Sonra büyük bir araştırma süreci geliyor. Her koleksiyonumu en az bir sene ve bazen çok daha uzun bir süre araştırıyorum. Her tılsım sembolün mutlaka benim hayatımla ilgili özel bir mesajı oluyor. Ben o mesajı kendi benliğime indirdikten sonra bir koleksiyon haline getirip işliyorum. Ve koleksiyonun yüksek bir bilinci oluyor. Daha çok insan tarafından seviliyor, beğeniliyor ve tıpkı en başında dediğim gibi güneş misali ışık saçıyor.
Hazırladığınız koleksiyonlar için size göre olmazsa olmaz detaylar neler? Semboller haricinde Bee Goddess ruhunu nasıl yansıtmayı tercih ediyorsunuz?
Tasarım kendini göstermeli ama ön plana çıkmamalı; takan kişiyle birleşmeli. Tasarım felsefem az daha fazla...Güçlü tasarımları seviyorum. Bu yüzden tasarımlarımda sadelik her zaman ön planda. Dişi bir markayız. Kişiyi kendi sezgisini harekete geçirmeye ve kendi hayat mitini yazmaya davet ediyoruz. Dişi enerji ruh demek; güzellik, güç ve zarafet demek. Dişi enerji ilahi ışığı içine alan ve bu ışık ile ışıldayan tüm kadın ruhlarını temsil ediyor.
Yaşadığımız süreç neticesinde mücevher dünyasında sizce son zamanlarda değişen şeyler oldu mu? İnsanların mücevherlerle yaklaşımının farklı bir noktaya ulaştığını düşünüyor musunuz?
Her daralan şey genişler. Kalp atışı gibi yaşam hep iniş ve çıkışları bir araya getiriyor. Tabii iniş ne kadar sürecek bilmiyoruz. Tüketim alışkanlıkları ise çok hızlı değişti. Ama tüketim bitmez. Sadece öncelikler değişir. İnsanlar kendilerini beslemek, yaşamlarını güzelleştirmek için yeni bir şeyler katmak isterler hayatlarına. Mesela bu dönemde herkes evine yöneldi. Mücevher ise her geçen gün değeri artan, hiçbir zaman eskimeyen, modası geçmeyen, bütün dünyada nerdeyse bir yatırım aracı olarak değerlendirilen tek sektör. Çağlar boyunca, savaşlarda, ekonomik buhranlarda bile bu özelliğini korumuş durumda.
Yaz aylarında mücevher ve takıların önemi daha da artıyor. Siz bu noktada Bee Goddess’ın özellikle hangi parçalarının öne çıktığını düşünüyorsunuz?
Güçlü ve enterasan kombinlerle kadınlar kendi yaratıcılıklarını daha özgürce ifade ediyorlar. Bu özgürlük ve yaratıcılık ışığının mini enstalasyonlar ile kişinin kulaklarında, ellerinde ışıldamasından büyük keyif alıyorum. Bu yaz için hazırladığımız koleksiyonlar, şahmeranlar, piercing’ler ve body chain’ler ise bu enstalasyonlara neşe ve yaratıcılık kattı. Ayrıca, kulağı delik olmayan kadınlar için hazırladığım sürpriz ise en sıkıcı küpeleri bile tamamlayıp tarzınıza heyecan katacak earcuff’lar...
Peki bu yeni parçaların tasarım sürecinde size neler ilham verdi?
Mücevher kullanımı eskisinden çok farklı. İnsanlar hiçbir zaman eskimeyecek, her geçen gün değerlenecek, özel ve anlamlı aksesuarlar taşımak istiyorlar. Kolye, bileklik ve küpe dışında vücutlarının farklı yerlerinde de mücevherlerini taşımak, göstermek istiyorlar. Antik Mısır’da, kendilerini tanrılara daha çekici göstermek için mücevherle kaplanmak olağandı. Aborjinler, Afrika yerlileri mücevherlerini kıyafet gibi giyiniyorlar. İçgüdüsel bir şey bu. Ben de tasarım sürecinde kişilerin kendini en iyi şekilde ifade edebileceği, ince zarif altın zincirlerin ışıltısının Bee Goddess’ın eşsiz tılsımlı sembolleriyle bütünleştiği, body chain’lerin vücuda kazandırdığı hareketlilikle sıradanlığın dışında bir tarz yakalamaya çalıştım. Body chain’lerimiz uzun ve kısa kolyelerle kombinlenerek plajlarda şıklık yaratacak. Güçlü bir stilin sembolü haline gelen piercing’lerimiz ise minimal ve iddialı boyutlarda mix&match yapılarak insanlara kendilerini ifade etme fırsatı sunuyor. Kulağın farklı yerleri deldirilerek klasik şıklık algısı farklı boyutlara taşınıyor. Tılsımlı piercing’lerimiz ile Bee Goddess dostları kişiliklerini ve içlerinde var olan gücü stillerine yansıtabiliyorlar.
Sizce hazır moda dünyasında olduğu gibi mücevherler için de trendlerden bahsedebilmek mümkün mü? Yoksa önemli olan her koleksiyonun bir hikaye anlatabilmesi mi?
Bee Goddess koleksiyonları, hikayelerimizin organik olarak büyümeleri ve derinleşmeleri ile gelişiyor. In ve out olmayan tasarımlarla hep geleceğin içindeyiz. Ben her sezon yeni koleksiyon mantığına çok karşıyım. Firmalar bu sene aldığınızı gelecek sene giyin istemiyor, yeni bir şeyler almanız için önünüze sürekli yeni bir şey koyuyor. Dostlarımız yeni ne var dediğinde sizde Bee Goddess’ın neleri var diye soruyorum. Sizde olmayan her şey sizin için yeni. Bugüne dek ortaya çıkmış yüzlerce tasarımın hepsi yeni. Müşterilerimiz birer Bee Goddess koleksiyoneri, her yıl mücevher kutularına yeni tılsımlar ekleyebiliyorlar çünkü tasarımlar arasında bütünlük var. 50 - 60 farklı tasarımı olan Bee Goddess dostları var ve onlar hep yeni koleksiyon arzuluyorlar.
Önümüzdeki dönem için yeni bir koleksiyon hazırlığınız bulunuyor mu?
Geçen sene çok üretken bir seneydi. 3-4 farklı koleksiyonu eş zamanlı olarak çalıştım. 2021 yazını çok yeni ve renkli tasarımlarla karşıladık. En sevilen arılarımızı chakraların renkleri ile yeniden yorumladık. Çok sevilen koleksiyonlarıma devam ediyorum. Onun dışında ektiklerimizi biçeceğimiz güzel günlerin habercisi Harvest (Demeter) koleksiyonu üzerinde çalışıyorum.