Pharrell Williams, Tiffany’yi Ele Geçiriyor

Madison Avenue'deki Tiffany & Co.'nun gösterişli büyük mağazası The Landmark'ın onuncu katında parlak bir tabelada “Takı, bir kişinin noktalama işaretidir. Pharrell Williams” yazıyordu. Bu kat genellikle özel müşteriler için ayrılır ve Central Park'ın manzarasına sahip mükemmel bir daire olarak tasarlanmıştır. Ancak dün gece bu göz alıcı mekan, Williams tarafından tasarlanan Tiffany Titan koleksiyonunun lansmanı için düzenlenen kutlama yemeğine ev sahipliği yaptı.

Pharrell'den daha yoğun biri var mı? Çarşamba günü, çok yönlü sanatçı, bir diğer girişimi olan müzayede platformu Joopiter için bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. New York gezisinden en iyi şekilde yararlanmak bu olsa gerek. Williams, Tiffany & Co. ile ortaklığı hakkında  “Bu, uzun zamandır beklenen bir şey gibi geliyor,” dedi. Bu, neredeyse hafife alınmış bir ifade. Williams ve kişisel tarzı, Tiffany'nin kültürel izinin bir parçası haline geldi. Ne de olsa Williams’ın ünlü elmas güneş gözlüklerinden sorumlu olan kişi, Tiffany & Co.’nun mücevher tasarımcısı. Williams, “LVMH işin içine girdikten, yaklaşık yirmi yıldır tanıdığım Alex (Alexandre Arnault) dahil olduktan ve onun bütün amacının yeniden hayal etmek olduğunu gördükten sonra, ortaklık ve iş birliği yapma fırsatına atladım” diye ekliyor.

Pharrell Williams. Fotoğraf: Joe Schildhorn/BFA.com

Ancak markayla olan geçmişine rağmen, Williams kendinden çok fazla bahsetmiyor ve “Var olmayan şeylerden ilham alıyorum, eğer varlarsa da onları tamamen farklı bir şekilde kullanıyorum” diye bahsediyor. Tiffany & Co. koleksiyonu için Williams, kendi mitolojisine ve Yunan mitolojisine dönüyor ve kendi kişisel tarihinden ilham alıyor. Sanatçı, Virginia Beach'teki Atlantis adlı bir mahallede büyüdü ve bu da onu Platon'un yazılarındaki kayıp ütopya medeniyetine ve onun kralı Poseidon'a götürdü. Sanatçı “Her zaman suya ve Poseidon'a takıntılı olmuşumdur, bu yüzden tasarımlarda kullandığımız bağlantıların çoğu, onun taşıdığı üç dişli mızraktan ilham alıyor” diye açıklıyor.

Koleksiyonun adı olan Titan, Poseidon'un titanların oğlu olmasıyla değil, Williams'ın özel parçalar için seçtiği siyah titanyumla daha çok ilgili. 18 ayar sarı altın detaylı üç dişli mızrak zincir bileziği gibi. Williams, artık imzası haline gelen kovboy şapkasını takarken, “Siyah titanyumun kullanımı, siyahlığın güzelliğinin fiziksel tezahürüdür” diye ekliyor.

Kovboy kültürü ve geçtiğimiz Ocak ayında Louis Vuitton için yaptığı 2024-25 Sonbahar/Kış Erkek koleksiyonu gösterisinden bu yana kültürün Batı ikonografisini benimsemesi hakkında Williams şunları söylüyor: “Ben çocukken, Dallas dizisi popülerdi ve onların giyinme şekli gerçekten havalıydı. Benim yetiştiğim Siyahi kültürde, Washington D.C.'deki birçok dolandırıcı kovboy şapkası takardı ve bot giyerdi. Güneyde bu tarzı hala sıkça görürsünüz. Rodeo, Siyahi kültürünün büyük bir unsurudur; medya size bunu göstermese de orada ve çok gerçek.” Sanatçı, “Atlardan korkuyorum,” diye ekliyor, “Kesinlikle bir gösterişçiyim.”

Yemekte Alexandre Arnault, Rosalía, Blackpink’ten Rosé, Ayo Edebiri, Anitta, A$AP Rocky, Gabrielle Union, Blake Lively ve daha birçok kişi vardı. Akşam yemeği, bu Pazartesi gerçekleşecek Met Gala öncesinde dolu dolu bir hafta sonunun samimi bir başlangıcıydı.