Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Uzak diyarlara ait medeniyetlerden nüanslar taşıyan mücevherler egzotik bir imaj sağlayabiliyor. Peki ama mücevherler, kültür yağmacılığından muaf olmayı nasıl beceriyor?
Tasarımcıların çıktıkları ilham seyahatlerinde buldukları referanslar, moda tarihinin tamamına şekil vermiş olabilir. Yves Saint Laurent’ın 1980’lerde Hindistan’a özgü sari’ye yer verdiği siluetlerden 2000’lerde John Galliano’nun geyşa makyajı eşliğinde abartılı bir çizgide ele aldığı kimonolara, egzotik kültürlere ait motifler Batılı yaratıcıların lügatına hep renk katmıştır. Ne var ki geçtiğimiz yıllarda değişen bilinç, bu tip uygulamaların büyük dikkat istediğini ve kültür yağmacılığı sorununa sebebiyet verebileceğini gösterdi. Artık ne Chanel bir Kızılderili başlığına ne de Gucci bir Sikh sarığına defilelerinde yer verebilir. Bu ilham kaynakları, dekoratif amaçla metalaştırılmadığı ancak sanatsal bir dilde yüceltildiği ve yerel zanaatların hakkı verildiğinde kabul görüyor ancak. Mücevher ise modaya kıyasla bu duyarlılıktan henüz muaf gibi dursa da politik doğruculuğun kıskacından kaçamayanlar da var. Örneğin bu yılki Met Gala’ya katılan Emma Chamberlain ve Cartier kolyesi, bir mihraceye ait olup ortadan kaybolduğu iddia edilen bir elması taşımasıyla Hindistan’da belli bir kesim tarafından eleştiri topladı. Oysa ki Fransız markanın tarihi için Hindistan’la iç içe denebilir; tüm arşivler, 1910’lar itibariyle Jacques Cartier’nin yaptığı seyahatlere, gerek taş tedariğine gerekse mihracelere özel üretim hazırladığı parçalara ışık tutuyor.
Kültürler arası değişim aslında markaların tasarım repertuarını zenginleştiren başlıca etken ve Hindistan, diğer markaların da bağları bulunan bir mücevher merkezi. Boucheron bu yılın başında sunduğu New Maharajahs koleksiyonunda geçmişte hazırladığı parçaları bu sefer pırlantalara ek olarak kaya kristaline de yer vererek yorumlamıştı. Lydia Courteille ise Indian Song adını verdiği son high jewellery parçalarında Tac Mahal’den Ganesha ve Sarasvati gibi tanrılara pek çok Hint öğeyi tanzanit, turmalin ve yakut gibi değerli taşlarla figüratif bir dilde ele almıştı.