Her Anı Kutlamak: Milka’s Party

Kısmet by Milka, hayatın ve an’ların kutlanmaya değer olduğunu gösteren yepyeni bir koleksiyon çıkardı: Milka’s Party. Yaklaşık 150 parçadan oluşan koleksiyon yargılamayı ve olumsuzluğu geride bıraktıran, zorlukları unutturan ve fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz iyi hissetme duygusunu öne çıkaran bir kutlama olması yönüyle hepimizi bir partiye davet ediyor.

Markanın Kurucusu ve Kreatif Direktörü Milka Karaağaçlı’dan Milka’s Party’i dinledik.

Yeni koleksiyonunuz Milka’s Party’i bir de sizden dinlemek isteriz. Koleksiyon kaç parçadan oluşuyor, hangi detaylar ve materyaller öne çıkıyor?

Yeni koleksiyonumuz yaklaşık 150 tasarımdan oluşuyor. Milka’s Party’nin üzerinde durduğu fikir aslında hayatın keyifli anlarını kutlamak. Hepimiz hayatımızda büyük küçük bir çok başarıya imza atıyoruz. Bahsettiğim bu başarılar kişinin kendi içinde, kendine koyduğu ufak bir hedefi gerçekleştirmesi de olabilir, kariyerinde attığı önemli bir adım da. Fakat benim gözlemlediğim çoğu insanın kolektif olarak yaşadığımız olumsuz süreçler ve iniş çıkışlardan sonra donuklaşmaya ve umutsuzlaşmaya başladığı. Hayatı belki de çok karmaşık hale getiriyoruz ve basit mutlulukların tadını çıkarmayı unutuyoruz. Milka’s Party’nin vermek istediği mesaj “Kendini tebrik et ve kutla.” Bu koleksiyonda hayatın sorumluluklarından ve kaygılarından uzaklaşabileceğimiz bir parti hayal ettik ve bu partiye herkesi davet ediyoruz. Bahsedilen partide tüm negatifliklerden arınmış güvenli bir dünya bizi karşılıyor. Yargılamanın, olumsuzluğun, hayatın rutin zorluklarının unutulduğu ve keyif duygusunun tadının sonuna kadar çıkarıldığı Milka’s Party, herkesi hayattaki tüm problemlere inat, özgürleşmeye, eğlenmeye ve belki de biraz dağıtmaya davet ediyor. Bu koleksiyonda hem somut hem soyut parti çağrışımları yaratmak istedik. Dolayısıyla 70’lerden 80’lerden ilham alan figürlere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Bunun dışında birçok renkli değerli taş ve farklı kesimlerde pırlantayı kullandığımız oldukça çarpıcı ve parlak tasarımlara da bu koleksiyonda yer verdik.

Koleksiyon için ayrıca sanatçı ve tasarımcı Sergen Şehitoğlu ile birlikte çalıştınız. Yollarınız nasıl kesişti, ortak bir yaratım ve tasarım dili bulmak nasıldı?

Sergen Şehitoğlu, çalışmalarını hayranlıkla takip ettiğim bir isim. Milka’s Party’nin renkli ve heyecanlı enerjisini mağazalarımızda öne çıkarmak istediğimizde bunu en iyi Sergen’in yapabileceğini biliyorduk. Sanat ve moda birlikteliğini kendine has bakış açısıyla yorumlayarak mağazalarımıza yeni bir dokunuş kattı. Milka’s Party koleksiyonu için vitrinlerimizi ve mağazalarımızı yeni baştan yaratan Sergen, hazırladığı tasarımları “tanımsız, mekansız ve zamansız” olarak nitelendiriyor. Mağazalarımızı da aynı Milka’s Party koleksiyonunda olduğu gibi parti mekanına dönüştürdü. Sergen’le ilk olarak koleksiyonun verdiği mesaj üzerinde durduk ve bu mesajı mağazalarımızda en iyi nasıl yansıtabiliriz diye baktık.

Mücevherlerin somut tasarımlarını ve verdiği mesajı dans eden, eğlenen ve ışıldayan cinsiyetsiz heykellerle, neon ışıklarla öne çıkaran Sergen, çalışmalarında yapay zeka kullanarak Kısmet by Milka’nın cesur avant-garde çizgisini yakalamayı başardı. Koleksiyonumuz öylesine güçlü ki Sergen’in tasarımları yalnızca vitrinle kalmadı, mağaza içine de taştı. Amacımız mağaza önünden geçen herkesin dikkatini çekerek partiye davet etmek, bize katılmasını sağlamak.

İlham kaynağı ile perilerine inanır mısınız? Milka’s Party konseptinde size ilham veren ne oldu?

Kesinlikle ilhama inananlardanım. Hiç beklenmedik bir anda, beklenmedik bir duygu ya da düşünce bana ilham verebilir. Her koleksiyonda beni harekete geçiren farklı bir duygu oluyor. Bir tasarımcı olarak bir platforma sahip olduğum şüphesiz. Ben sahip olduğum bu alanı kendimi yaratıcılığımla ifade ettiğim bir alan olarak kullanmanın dışında sosyal konulara değindiğim ve farkındalık yarattığım bir platform olarak da kullanıyorum. Tasarım bence yalnızca göze hitap eden aksesuarlar üretmekten çok daha büyük bir amaca sahip. Birçok konuya tasarım altında değinebilmek, bir mesaj verebilmek işimin en motive edici kısımlarından. Milka’s Party’nin yaratım süreci de daha önce bahsettiğim gibi bir duygu ve düşünce etrafında şekillenerek gelişti.

Dünya olarak geçirdiğimiz inişli çıkışlı son birkaç yıl bize kendimizi şüphesiz soyutlanmış, umutsuz ve yalnız hissettirdi. Hayatın keyifli ve güzel anları, koşuşturmalı ve stresli hayatlarımız içerisinde kayboluyor; belki de hepimiz durmak, dinlenmek ve serbest bırakmak için ufacık bir ana bile sahip değilmişizcesine yaşıyoruz. Herkesin durup dinlenmeye ve yaşadığını hissetmeye ihtiyacı var. Bu düşünceden yola çıkarak tasarladığım Milka’s Party, hayatı kutladığımız, benzer bir geleceği hayal eden, barışın, sevginin ve dayanışmanın hayalini kuran herkesin bir araya gelerek oluşturduğu bir güvenli alanı sembolize ediyor.

Mücevher ve takıların sizin stilinizdeki yeri nedir?

Mücevherlerim stilimin merkezinde yer alıyor. Giyeceğim kıyafetleri mücevherlerim etrafında şekillendiriyorum diyebilirim. Aksesuarlar stilimizi farklılaştırma gücüne sahip. Basit bir kombini bile bir üst seviyeye taşırken kişiliğinize dair de çok fazla ipucu veriyor aslında aksesuarlar. Benim mücevher stilim ruh halime göre çok değişiyor. Nasıl bir modda olursam olayım birden fazla takıyı aynı anda karıştırarak eşleştirmeye bayılıyorum. Kısmet by Milka tasarımlarının DNA’sında bence karıştırmak var zaten. Rahat giyinmek istediğim bir günde bile mutlaka kolyelerimi, bileziklerimi ve yüzüklerimi takıyorum. Küpelerim ve piercing’lerimden bahsetmiyorum bile, onlar vücudumdan asla ayrılmıyor. Dolu dolu kulak kombinlerine, piercing’lerin cool ve şık görüntüsüne gerçekten bayılıyorum.

Bir koleksiyon tasarlamak her seferinde yeni bir dünya yaratmak, ucu bucağı olmayan hayallere dalmak ve sonunda bunu gerçekleştirmek demek aslında. Tasarlamanın, koleksiyonlarla yeni dünyalar yaratmanın hazzı nasıl bir şey sizce, nasıl tanımlarsınız?

Gerçekten tarifsiz bir duygu. Aklınıza gelen fikri muhteşem bir şekilde somutlaştırabilmek, insanlara tasarımlarınızla ilham verebilmek inanılmaz bir mutluluk. Koleksiyon hazırlama sürecinde realiteden kopup gerçek üstü bir dünyada, hayal ettiğim o dünyanın içinde yaşıyorum diyebilirim. Vaktimin çoğunu koleksiyonun evreni içinde geçiriyor, o evreni nasıl en iyi resmederim diye düşünüyorum. Tasarımlarıma hayat veren düşüncenin tasarım somutlaştıktan sonra yeniden canlanması ve kendini ifade etmesi benim için çok önemli. Bunun dışında sahip olduğumuz olağanüstü malzemelerle hayalini kurduğum dünyayı inşa etmek harika bir his. Pırlantaları, altını, renkli değerli taşları ve doğal taşları özgürce kullanabilmek ve hayalini kurduğum dünyayı bu muhteşem malzemelerle yaratmak müthiş bir duygu.

Tasarımlarınızın en sevdiğiniz yönü nedir? Milka’s Party’deki favori parçalarınız hangileri?

Tasarımlarımın en sevdiğim yönü en gösterişli olanının bile basit bir kıyafetle kombinlenebilişi. Kısmet by Milka’nın ruhunda var olan bu konfor hissi, tasarımlar ne kadar ihtişamlı olursa olsun eforsuz durabilmelerine ön ayak oluyor. Sade ama dikkat çeken, basit ama kendini gösteren, farklılığa imza atan tasarımlar yaratıyoruz her defasında. En yeni koleksiyonumuz Milka’s Party’de de bahsettiğim eforsuz gösterişe birçok örnek var. Örneğin parti papağanından ilham alan Halston Kolye gibi. Bu parça papağanın tüylerinden ilham alıyor. Yaşam enerjisini yükseltmeyi sembolize eden papağan figürü koleksiyonun ana fikrine çağrıda bulunuyor. İster tek başına isterseniz de birden fazla kolyeyle bir araya getirebileceğiniz bu parça gerçekten favorilerimden. Çoğu insan bu tasarıma ilk baktığında bir davet ya da özel günde takılabileceğini düşünüyor fakat bu tarz parçaları basit bir beyaz t-shirt ve jeanle bir araya getirmeye bayılıyorum. Bu tarz tasarımları bahsettiğim şekilde kombinlediğimde insanlar çok şaşırıyor ve casual kıyafetlerle iddialı parçaları birleştirme fikrine ısınıyorlar. Bence bu Kısmet by Milka’nın tasarım çizgisinin bize sunduğu bir özgürlük. Hayatımızın her alanında sınırlar ve kurallar var, bırakalım mücevherlerimiz özgür olsun…