Cevheri yörünge

Palais Bulles; biomorfik kürelerden oluşan, dünya dışı görünüme sahip, koruma altında bir yapı. Macar mimar Antti Lovag, insanların zaman içinde hareketlerini sınırlayan dik açılı binalara ve küplere hapsolduklarını iddia ederek böyle bir kült esere imza atmış. Onunla benzer ilerici görüşü paylaşan Pierre Cardin ise fütürist çizgideki koleksiyonlarını tasarlamak için ideal adres olduğunu düşünerek Cannes sahilindeki bu “baloncuk” sarayda yazlarını geçirmiş. Şimdiye dek farklı etkinliklere hep arka plan oluşturdu, ancak Lovag ve Cardin’in vizyoner felsefelerine bir sonraki halkayı kimin ekleyeceği yeni belli oldu. Van Cleef & Arpels’in 1920’li yıllardan itibaren tasarımlarında belirmeye başlayan altın boncuklar, özellikle 1960’larda ikonik Alhambra parçaları çerçeveleyerek öne çıkmış, 2008’de ise Perlée adındaki koleksiyonun baş kahramanına dönüşmüştü. İşte bu uyuyan güzel kıvamındaki seri, Palais Bulles’de gerçekleşen bir kutlamayla hak ettiği yeni versiyonuna kavuştu. Gerek bale sanatının marka tarihindeki önemi gerekse planetaryum temalı parçalarıyla 116 yıllık Van Cleef & Arpels için hareket özgürlüğü ve dairesel motifler mücevher tasarımına yaklaşımın temelini oluşturuyor diyebiliriz.

Yeni Perlée tasarımları, etkinlik için Palais Bulles’ün sarmal koridorları ve kubbeli odalarına biz davetliler için tasarımcı Arthur Hoffner’in Memphis akımını çağrıştıran eğlenceli yerleştirmeleri eşliğinde yayılmıştı. Özellikle öne çıkanlar, hacimli yüzüklerin malahit, lapis lazuli ve sürdürülebilir yollarla elde edilen mercan gibi değerli malzemelerden yeni yorumları ile çift başlı bileziklerin uyum içindeki boncukları oldu. Saat tasarımları ise Perlée koleksiyonuna yeni bir soluk veren diğer oyunculardan. Secret watch modeller, bir turkuvaz ya da karnelyan taşıyla süslenen kapaklarıyla kadranları saklarken diğer saatler de boncuk dizilimindeki bütünlüğü bozmamak için kasa arkasına yerleşen saat ayar pimini gizliyor. Tüm bu renkli değerli taşlar elbette kabaşon kesimlerle yuvarlatılmış formlarda. Fransız marka, bu dairesel temayı Palais Bulles’deki özel gece için havuzda deniz toplarıyla gösteri yapan su balerinlerinden, akşam yemeğinde sahneye ellerindeki toplarla çıkan jonklörlere kadar işlemiş; bu baloncuk içindeki her detayı düşünmüştü. Gecenin sonunda havai fişekler patlarken yeni Van Cleef & Arpels tasarımları ve Pierre Cardin arşivinden siluetlerle gülücükler saçarak masalar arasında gezen modeller aslında her şeyi özetliyordu: Perlée koleksiyonu; el işçiliği, değerli taşlar ve tam anlamıyla kutunun dışında bir yaratıcılıkla yenilenmiş, Riviera’ya özgü pozitif enerji ve özgürlük hissiyle çıkagelmişti.