Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Mücevher ve saat 2005 yılında seyahat, moda, spor ve sanatla iç içe dile gelmeye devam edecek. İşte dört başlık altında trend öngörüleri…
Modanın Sağlayamadıkları
2024 yılı moda markalarının mücevher alanındaki atılımlarına sahne oldu. Son olarak Prada’nın geri dönüştürülmüş altından tasarlanan ilk koleksiyonunun ardından Matthieu Blazy altın ve pırlantalarla yorumladığı Bottega Veneta klasiklerini Venedik’te özel bir etkinlikle sundu. Mücevherin çok karlı bir işe dönüşme potansiyelini taşıdığı kesin; farklı sansasyonların ardından eleştiri yağmuru altındayken yüksek mücevhere sarılan Dolce & Gabbana, bu yıl Sardunya Adası’nda İtalyan zanaatını sergileyen Alta Gioielleria koleksiyonunu sundu ve aldığı övgüler eski vukuatları unutturacak cinstendi. Ancak değerli taşlar her zaman başarıyı garantilemiyor; Alessandro Michele’nin bıraktığı izi üzerinden silkeleyip atamayan Gucci ve sadece tek bir defa hazırlanan, tekrarı gelmeyen Fendi high jewellery koleksiyonları bunun örnekleri. Lüks sektörü özellikle Çin pazarındaki yavaşlamadan ötürü bu yıl büyük bir darbe aldı ve lüks ürün grupları farklı oranlarda olumsuz piyasa verileri paylaştılar. Neyse ki Richemont’un İtalyan Vhernier markasını bünyesine katarak yeniliklerin hazırlığında oluşu ve Chanel’in yenilikçi saat uzmanı MB&F markasına yatırım yapması gibi 2025’e dair heyecan verici haberlerin tohumları yine bu yıl atıldı. Ralph Lauren’ın ilk erkek mücevher koleksiyonunu lanse edişi, Chrome Hearts’ın yılbaşı öncesi inci efsanesi Mikimoto ile işbirliğine imza atması ve Uniqlo’nun kreatif direktörü ilan edilen Clare Waight Keller’ın 1920’lerden ilham alarak Reformation’a ilk mücevher koleksiyonunu tasarlaması gibi haberlerle 2024 yılı kapanırken, 2025’te hangi moda markasının mücevher atağına geçeceği merak konusu. Burberry? Valentino? Ferragamo? Ters köşe etkisi yaratacak olan ise bir mücevher markasının moda tasarımına el atması ve işte bunu kim başaracak, bekleyip göreceğiz.
Rol Ayrımı
İnci kolyelerin erkekler tarafından son yıllarda benimsenmiş olması Harry Styles, ASAP Rocky ve Shawn Mendes gibi müzik dünyasının önde gelen, geleneksel kodlara isyanla değil oyunbazlıkla yaklaşan figürlerine yorulabilir. Hatırlatmak gerekirse, mücevhere dair kabul gören normlar sadece içinde bulunduğumuz yüzyıla aitler; Rönesans ve erken modern döneme ait yağlıboya tablolarda, güçlü erkeklerin inci küpelerden renkli taşlı yüzüklere mücevherlerle süslü olduklarını hepimiz fark etmişizdir. Timothée Chalamet’nin Cartier ile özel parçalar tasarlaması, Pharrell Williams’ın Tiffany & Co. işbirliği, Taschen’in hip hop kültüründe mücevherin yerini konu alan Ice Cold yayını… Erkeklerin mücevher ile ilişkisinde yeniden açılan bu özgürlük sayfasına yeni eklenen bir tasarım bu fenomenin hem daha uzun süreceğini hem de eleştiriye açık olacağını gösteriyor. Bu yaz Paris’te gerçekleşen olimpiyat oyunlarında Hong Konglu eskrimci Edgar Cheung Ka Long’un bileğinde bir tasarım göz çarpıyordu: Van Cleef & Arpels’in ikonik Alhambra bileziği, dört yapraklı çiçeğiyle sporcuya eşlik etmekteydi. Klasik feminen stil ile anılan bu parça, bu medyatik sahne ile beraber, sosyal medyada farklı erkekler üzerinde boy gösterdi hatta maskülen şık saatlerle eşleşti. Tıpkı Gstaad Guy gibi jet sete dair Instagram’da mizahi içerikler hazırlayan Super Snake hesabı ise “Bir erkekte bu bileziği görürseniz aksi yöne koşun!” gibi bir ifadeyle Alhambra’ya kırmızı ışığı yaktı. TikTok’ta sokak röportajlarına konu olan ve görüş ayrılığına yol açan bu tasarım, 2025’te bazı mücevherlerin yine cinsiyet üzerinden ‘trend topic’ olabileceğinin ilk habercisi.
Spor ve Görünürlüğü
Saat dünyasının sporla olan verimli ilişkisine yıllardır şahitlik ediyoruz; tenis turnuvalarında, otomobil yarışlarında, sporcu işbirliklerinde… LVMH’ın Tag Heuer markasının muazzam bir bütçe ile Formula 1 sponsorluğunu Rolex’ten devralacağı haberinden sonra rekabette vites değiştirdiğinin sinyalini veren sürpriz isim Chanel oldu. Fransız marka ikonik J12 saati ile 200 yıldır Oxford ve Cambridge üniversitelerinin kürek takımları arasında gerçekleşen The Boat Race adlı geleneksel yarışa sponsor olduğunu duyurdu. Spor dünyasını Rafael Nadal’dan McLaren’e ortaklıkları ve geçtiğimiz yıl start verdiği klasik yat yarışlarıyla adeta işgal eden Richard Mille, MLB ve pek çok farklı organizasyon için kupa tasarlayan Tiffany & Co. ya da yıllardır Luna Rossa yelken yarışlarına sponsor olan Prada gibi isimlerle rekabete Chanel’in farklı bir kulvardan katılması ve adeta “Ben de varım” demesi oldukça manidar. Dayanıklılık, üstün kalite ve hatasız zaman ölçümü gibi özellikleriyle lüks saatler spora destek çıkarken, mücevher sinema, müzik ve bale gibi sanatsal alanlara partner oluyor. Akıllardaki soru ise futbol ya da tenis gibi popüler spor dallarının gölgesinde kalan disiplinler ya da daha lokal müsabakalar, tıpkı Chanel örneğinde olduğu gibi, 2025’te aldıkları lüks destekle gündeme gelecekler mi? Yüzmenin yeni yıldızlarından Leon Marchand ile Louis Vuitton örneğinde olduğu gibi, başka hangi işbirlikleri konuşulacak? Bvlgari ve Cartier gibi dünya markalarının Zeynep Sönmez ya da Mete Gazoz gibi genç yıldızların başarılarını saat sponsorluklarının desteğiyle aldıklarını görmek ümidiyle…
Parıltılı Seyahatler
Chopard’ın Paris’te 1, Place Vendôme’da açtığı özel otel, Ritz Paris’in tarihi porselen takımlarını bir geri dönüşüm projesi olarak yorumladığı mücevher koleksiyonu ya da Cartier ve Van Cleef & Arpels gibi markaların Mandarin Oriental Bodrum’da açtıkları butiklerde olduğu gibi seyahat kültürü ile mücevher dünyası bir araya gelmeye tüm hızıyla devam ediyor. 2025 seyahat trendleri için uzmanlar, film ve dizi setlerini ziyaret etme furyası ‘set jetting’ ve Güney Kore’ye kozmetik alışverişi odaklı gezi düzenlemek gibi farklı maddeleri sayarken, yenilenen Orient Express treni ve açılışı merakla beklenen Tersane projesiyle İstanbul haritadaki yerini koruyor. Cartier, yeni yılda Victoria & Albert Müzesi’nde kapılarını açacak özel bir sergiyle hayranlarını Londra’ya yönlendirecek, Bvlgari ise Ritz-Carlton Yacht Collection’a katılan yeni Starboard cruise gemisinde açtığı butik ile egzotik destinasyonlarda su üstünde bir alışveriş deneyimi sunacak. Son olarak Giorgio B. markasının kurucusu ve kreatif direktörü Giorgio Bulgari, Roma’da açtığı Crema adlı dondurma dükkanı ile çok yönlü mücevher dünyasının nasıl renkli deneyimlere evrilebileceğini bizlere hatırlattı ve 2025’e dair umutlarımızı pekiştirdi.