Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İster materyal isterse üretim süreci olsun, vegan bir gardırop oluşturmadan önce dikkat etmeniz gerekenler…
Mevcut ekolojik ve etik kaygıların artan önemi göz önüne alındığında, Ocak ayı boyunca vegan kalma mücadelesi olan Veganuary'nin popülaritesinin artması şaşırtıcı değil. Her şey yemekle ilgili olsa da, özellikle gardırobunuzun içindekiler söz konusu olduğunda, hayvansal ürünler olmadan yaşamanın birçok yolu var.
Gerçekte, vegan moda bir nevi büyüyen bir hareket. Geçtiğimiz Nisan ayında Lyst’in yaptığı açıklamaya göre "vegan deri" aramalarının yüzde 69 artış gözlemlenmiş. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, tüm insan patojenlerinin yüzde 60'ı ve yeni veya ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların yüzde 75'i ise hayvan kaynaklı. Immaculate Vegan isimli çevrimiçi mağazanın başkanı ve kurucusu Annick Ireland, “Artık daha fazla tüketici, hem etik hem de sürdürülebilir giyim seçenekleri arıyor ve vegan ürünler genellikle bu iki alanda da referans noktası oluyor." diyor.
Ama vegan bir giysiyi nasıl tanıyabilir ve her şeyden önce nereden satın alabilirsiniz? İşte bilmeniz gereken her şey burada yer alıyor.
Basitçe söylemek gerekirse, vegan bir gardıropta ipek, deri, yün, kaşmir, tüy veya kürk yoktur. Giysiler herhangi bir hayvansal yan ürün içerdiği sürece vegan değildir. Bu nedenle bilgileri kontrol etmek gerekir. Örneğin, Nudie Jeans denim pantolonlar artık vegan çünkü kemere yapıştırılan yamalar artık gerçek deriden yapılmıyor. Ancak bu, diğer markalar için geçerli olmayabilir. Ayrıca, satın alınan tüm ürünlerin gerçekten hayvansal kökenli herhangi bir bileşen içermediğinden emin olmak için vegan PETA onaylı logoya özen gösterilmeli.
Bununla birlikte hayvansal ürünlerden kaçınmak, bir gardırobu otomatik olarak çevre için daha faydalı hale getirmiyor. Gerçekten de birçok vegan etiketli ürün, ayrışması zor olan ve okyanusları kirletebilen fosil yakıtlardan elde edilen sentetiklerden yapılıyor. El çantası markasının kurucusu Ioanna Topouzoglou, "Var olan sayısız malzemeyi anlamaktan, satın aldığınız vegan seçeneğinin de sürdürülebilir olmasını sağlamaya kadar birçok tüketici bunu göz korkutucu bir geçiş olarak görüyor." diyor. Bu nedenle, pek çok markada bulunabilen vegan ve sürdürülebilir ürünlerin listelerini içeren Good on You, CoGo ve Mochni gibi rehberleri öneriyor.
Diğer önemli şey ise üretim sürecinde şeffaflığı desteklemek. Sonuçta vegan macerasına atılmak isteyen herkes, kesinlikle genel etik referanslarla ilgileniyor. “Kumaşlara bakın, nerede üretildiklerini görün ve sürdürülebilir malzeme tedarik zincirleri hakkında bilgi edinmek için biraz daha derine inin. Neyse ki birçok site bunu listeliyor ve ürünle ilgili bilgilerle birlikte geliyor.” diyor Londra'nın önde gelen vegan moda şovu Bare Fashion'ın direktörü stilist Rebekah Roy.
Vegan giyim konusunda güncel bilgi sahibi olmak, soya bazlı kaşmirden mısırdan deriye kadar tekstil bilimine dalmak demek. Pangaia'nın yakın zamanda gösterdiği gibi, kuş tüyü ceketlerdeki kaz veya ördek tüyü astarlar bile çiçeklerden yapılmış yorganlarla değiştirilebilir.
Vegan alışveriş yaparken karşılaşılan en büyük zorluk, şu anda piyasada bulunan vegan derilerin çoğunun çevre dostu olmayan saf PVC'den yapılması ve bu sebeple deriye çevre dostu bir alternatif bulunamaması. Kült marka Nanushka ise lüks vegan derileri için tüketici sonrası geri dönüştürülmüş polyester kullanmaya yeni başlıyor, ancak yüzde 100 sentetik olmayanlar söz konusu olduğunda doğa da bizlere birçok seçenek sunabilir. Annick Ireland, "Vegan giysinin en büyük avantajlarından biri, yalnızca hayvanlara zulmü engellemekle kalmayıp aynı zamanda gerçekten sürdürülebilir olan ve çoğu zaman artıklardan yapılan çok sayıda inanılmaz yenilikçi malzemelere sahip olması." diye açıklıyor. Örneğin, ananas yapraklarından yapılan Piñatex, elma derisi ve büyümek için çok az su gerektiren kaktüs derisi var ki, bunlar meyve üreticileri için de ek bir gelir kaynağı oluşturuyor.
Ve yine genellikle sentetiklerden yapılan suni kürk söz konusu olduğunda, daha çok Maison Atia ve House of Fluff'a yöneliyoruz ve yakın zamanda Stella McCartney tarafından geliştirilen KOBA Fur-Free Fur da bu örneklerden biri.
Vegan satın almak, yeni çıkan markaları keşfetme imkanı da sunuyor. Rebekah Roy sözlerini şöyle sürdürüyor: “Stella McCartney ürünleriyle dolu bir gardıroba sahip olmak harika, ancak ona bazı yenilikçi tasarımcılar eklemeyi de unutmayın.”
Aktris Rooney Mara tarafından kurulan Hiraeth gibi diğer vegan markaların yenilikçi malzemeler kullanmalarını araştırmak da bir hayli ilgi çekici. Mother of Pearl ve Reformation gibi markaların da yer verdiği, odun hamurundan elde edilen bir teksti çeşidi olan LYOCELL, Mara Hoffman'ın tasarladığı ipek içermeyen elbiselerde de kullanılıyor. BITE Studios, Maggie Marilyn ve Collina ise gül yapraklarından yapılan ipekle başka bir alternatif sunuyor.
Neyse ki aksesuarlar, şu anda vegan seçenekler açısından son derece verimli. Çantalara gelince, JW Pei, Poppy Lissiman ve Ashoka Paris vegan örnekler arasında. Ioanna Topouzoglou, “Bu sektör büyüyor ve önümüzdeki yıllarda alternatifleri daha erişilebilir fiyatlarla bulmanın kolaylaşacağından eminim” diyen Ioanna Topouzoglou, birkaç yıldır vegan ayakkabıları daha kolay bulduğunu sözlerine ekliyor.
Veja ve Yatay gibi vegan spor ayakkabı markalarına ve Emma Watson'ın desteklediği Good Guys Do not Leather markasına da teşekkür etmek gerek. Vegan lüks topuklu ayakkabılar için ise, Jimmy Choo'nun eski stilisti Alfredo Piferi tarafından kurulan Pīferi, Los Angeles merkezli Taylor + Thomas veya geri dönüştürülmüş vegan botların olmazsa olmazı İspanyol etiketi Mireia Playà başlıca tercihlerimizden.