Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İkonik şapka tasarımcısI Stephen Jones, Max Mara 2025 Resort koleksiyonuna sıradışı tasarımlarıyla renk kattı.
İtalya’nın ilk hazır giyim markası olan ve prêt-à-porter modasının gelişiminin öncüsü olarak tanınan Max Mara, dünyanın en büyük modaevlerinden biri. Geçtiğimiz aylarda Venedik’te gerçekleştirdiği 2025 Resort defilesi ile sahip olduğu değerlerin altını bir kez daha çizdi. Etkinliğin karşılama yemeği, Grand Canal’ın en dikkat çekici noktalarından birinde inşa edilen ve gotik tarzıyla öne çıkan Palazzo Pisani Moretta’da yapıldı. Defile, muhteşem salonlarını ilk kez bir defileye açan Palazzo Ducale’de düzenlendi. Koleksiyonun şapkalarına imza atan ünlü isim Stephen Jones özel tasarımlarıyla bu özel şova ayrı bir renk kattı. Roma döneminde Kuzey İtalya’da bir lagün üzerine kurulan Venedik, girişimci ortaçağ tüccarları sayesinde dünyanın en önemli şehirlerinden biri haline geldi. Bu tüccarların en ünlüsü olan Marco Polo, açık fikirli, meraklı ve hoşgörülüydü; hatta erken dönem bir feminist olduğu bile söylenir. Max Mara, Marco Polo’nun ölümünün 700. yılında, onun açık fikirli ve hoşgörülü ruhunu yansıtan çok kültürlü bir koleksiyona imza attı. Polo, bugün bile deve ve kaşmir yünlerinin üretildiği ve aynı zamanda her türlü lüks malın ticaretinin yapıldığı İpek Yolu’nun geçtiği Moğolistan’da Kubilay Han’ın sarayında yirmi yıl geçirdi. Bu sebeple koleksiyonda devetüyü, kaşmir ve ipeğe ağırlık verildi. Max Mara, robdöşambrdan parkaya, trençkottan tabarri’ye en ihtişamlı paltoları sundu. Dikkat çekici tasarımlar arasında özel günler için hazırlanan elbiseler olduğu gibi, günlük kullanıma hitap eden rahat pardesüler, şık tunikler, keskin hatlı takım elbiseler ve tulumlar da mevcuttu. Uzun püsküller, kalın büzgü ipler, abartılı mendil manşetler ve kabarık kadife etekler öne çıkan temel özelliklerdi. İkonik şapka tasarımcısı Stephen Jones işbirliğiyle gerçekleştirilen, türban ilhamlı şapkalar ise şova damgasını vurdu. Moda endüstrisinin en yaratıcı şapkacılarından biri olan Jones, 70’li yılların sonlarında sokak stilinde yaşanan patlama sırasında Londra moda sahnesine adım attı. 1980’de ilk kadın şapkaları salonunu açarak kısa sürede rock yıldızlarından kraliyet ailesine kadar geniş bir müşteri kitlesi kazandı. Rihanna, Lady Gaga, Mick Jagger gibi ünlü isimler onun tasarımlarını tercih edenlerden yalnızca birkaçı. Rei Kawakubo, Vivienne Westwood, Claude Montana gibi tasarımcılarla işbirliği yapan Jones, Max Mara 2025 Resort koleksiyonu için hazırladığı tasarımlar hakkında Vogue Türkiye’nin yönelttiği soruları yanıtladı.
Fotoğraf: Max Mara 2025 Resort - Vogue Runway
Heyecan vericiydi. Markanın ve Ian’ın benzersiz dünyalarına adım atmak bir keşifti, daha önce deneyimlemediğim bir şeydi.
Eskizler, taslaklar, zamanla mevsimin dilini öğrenme… Ben onların fikirlerine uyum sağlarken, onlar da deneyimime ve tasarımlarıma kulak verdiler.
Her parçasının kendine özgü bir bakış açısı var ama Ian’ın 90’lar koleksiyonunun yeniden yorumlanmasını çok beğendim.
Hem geçmişe hem geleceğe bakıyorlar. Ayrıca zahmetsiz ve neşeli görünmesini istedim.
Tabii ki Max Mara kadını. Modayı seven, esprili, rahat ve zarif bir kadın.
Her yönden etkiliyor. Onlardan kaçmak mümkün değil ve buna karşı da bir tepki gösteriyorsunuz. Kendi yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz.
Zarafet ve şıklık. Giysiler, sanki arkadaşlarınızmış gibi görünüyor.
Sahibi Luigi Maramotti, 1979 yılında Saint Martins’teki mezuniyet defilemde bulunmuştu. Ben aile şirketine katılmadım ama o katıldı. 45 yıl sonra yeniden bir araya gelmek çok keyifliydi.
Hayatımı sürdürdüğüm her yere, ama aynı zamanda mimari, sinema, doğa, her şey bana ilham verir.
Bir şeylerden kaçınmak duygu dünyamı kısıtlamak olurdu.
Bir fikir geliştirmek ve insanların ondan keyif aldığını görmek. Şapkalar bazen çok yabancılaştırıcı olabilir ama ben insanların kucaklayabileceği şapkalar yapmak istiyorum.
Yıllar önce Galler Prensesi Diana için bir şapka yapmıştım ve o şapkanın bugünkü Max Mara şapkası gibi rahat ve zarif olmasını istemiştim.
Geçmişte İtalyan Vogue’unun Anna Piaggi’siydi. Gelecekte kim olur bilmiyorum; ama mağazamın kapılarını ona açmaya hazırım.
Kraliçe II. Elizabeth’ten Britanya İmparatorluk Nişanı’nı (OBE) almak.
Atlamadan önce bakma.
