Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Sürdürülebilir Türk markaları arasında yer alan PSC, trendlerden bağımsız bir şekilde en başta doğa sağlığına öncelik verirken hem Yuvam Dünya işbirliğinin hem de markanın detaylarını, kurucuları Pia Hakko Yeşil ve Pelin Yaşar Koşal’dan öğreniyoruz.
Pelin Yaşar Koşal ve Pia Hakko Yeşil
Sürdürülebilirliğin ne derece önemli olduğu son yıllarda iyice kanıksanmış durumda ve öncelikli olan artık aksiyon alabilmek. Moda dünyası için gelecek vadeden ise çevre dostu markaların sayısının her geçen gün biraz daha artması. Az ama öz alışveriş yapılması gerektiğini savunan Pia Hakko Yeşil ve Pelin Yaşar Koşal ise kendi minimal yaşam tarzlarını yansıtan ve elbette doğaya saygı duyan markaları PSC ile dünya çapında geniş bir müşteri kitlesine sahip. O zaman şimdi PSC’nin nasıl bir felsefesi olduğundan sürdürülebilir yaşam tüyolarına, tüm detayları kurucularından öğrenme zamanı.
Markanızın nasıl hayata geçtiğinden bahsedebilir misiniz?
Londra’da üniversite okurken beraber bir iş yapmak istediğimize emindik. İlk tanıştığımız günden beri hep birbirimizi tamamlayan bir ikili olduk. Birimiz grafik tasarım, birimiz moda tasarım okuyorduk, ikimiz de rahat giyinmeyi, rahat olmayı seven insanlardık. Grafik tişörtler çizerek bu işe başladık, sonra her sezon markamıza yenilikler kattık.
PSC moda sektöründe nasıl bir duruşa sahip?
Bizce PSC’nin en öne çıkan özelliği kendi halinde, eğlenceli bir duruşu ve kendine has yaratıcı, genç bir dünyası olması. Trendleri takip etmiyoruz, o sezon hangi renk moda bakmıyoruz. Aldığımız ilham ve etkilendiğimiz kültür bizi nereye götürürse gidiyoruz. Önem verdiğimiz konuların altını çiziyoruz ve her zaman duyarlı, eşit ve özgür kalmaya gayret ediyoruz.
Parçalarınızı hayata geçirirken ne tür materyaller kullanmaya özen gösteriyorsunuz?
Ürünlerimizin hemen hemen hepsi pamuk ağırlıklı, ayrıca son dört sezondur geri dönüştürülmüş ipliklerin kullanıldığı özel kumaşlara da yer veriyoruz.
Peki, doğaya saygılı duruşunuz materyal seçimi dışında başka hangi noktalarda kendine yer buluyor?
Sadece kıyafetler değil, aynı zamanda kullandığımız bütün paketleme malzemeleri de geri dönüştürülebilir özelliğe sahip. Artan kumaşları ve diğer materyalleri her zaman değerlendiriyoruz. Ayrıca sadece PSC değil, PSC Studio müşterilerine de doğaya daha saygılı temalar seçiyoruz, onları da bu konuda adımlar atmaya yöneltiyoruz.
Yeni bir koleksiyon tasarlarken ilham almak adına nelere yöneliyorsunuz?
İnsanlar, kültürler, şehirler, doğa, sanat, kısacası her şey bize ilham veriyor.
Yuvam Dünya ile de bir işbirliğine imza attınız. Bir araya gelme sürecinden ve parçalara nasıl karar verdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Yuvam Dünya’yı zaten hep yakından takip ediyorduk, onlar da PSC’yi seven bir ekip. Beraber bir şeyler yapmamamız bir nevi mümkün değildi ve ortaya da çok iyi bir birliktelik çıktı. Parçaları seçerken klasik PSC duruşunu değiştirmek istemedik, klasikleşmiş sweatshirt’lerimizi tekrar tasarladık, ama aynı zamanda yeni, heyecanlı, daha genç, mutlu bir desen de eklemek istedik. Böylece sarı çiçekli şapkamız ve çantamız ortaya çıktı. Sloganımız ise Mother Earth oldu. Gelmiş geçmiş en sevdiğimiz PSC sloganlarından ve Yuvam Dünya’nın yaymak istediği mesajı da çok direkt bir şekilde iletiyor.
Bu işbirliğinin sizin için en değerli tarafı ne oldu?
Başından sonuna hem çok keyif alarak çalışmak hem de doğaya faydası dokunacak bir adım atmanın mutluluğu.
Bilinçli bir tüketici olmak adına verebileceğiniz tavsiyeler neler?
Az ve öz alışveriş yapmanın önemli olduğunu düşünüyoruz.
Tasarımcılık kısmından bahsedecek olursak, sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda yaratıcılığınızı perçinleyen şeyler neler?
Son zamanlarda dünya ve doğa hakkında çok sloganımız oldu; bu sloganları sadece bir tasarım ögesi olarak kullanmadık aynı zamanda bütün modeli sürdürülebilir yapmaya çalıştık. Geri dönüştürülmüş iplikler ve kalan stok kumaşlarımızı kullandık, doğaya zararlı boyaları ve diğer yıkamaları kesinlikle uzak tuttuk.
Moda dünyasının sürdürülebilirliği ele alışı sizce yıllar içinde nasıl değişti ve gelecekte nasıl bir yöne doğru gideceğini düşünüyorsunuz?
Sürdürülebilirlik adına yıllardır çalışan, çabalayan birçok marka vardı. Bu markalara şimdi tek tek yenileri ekleniyor çünkü herkes gördü ki hem bütün moda sektörü değişirse ciddi farklar yaratılabilir hem de bu akıma ayak uydurmayan her marka zaten gelecekte kesinlikle başarısız olacak. O yüzden artık herkes daha sürdürülebilir olmak için gayret gösteriyor ve daha da göstermek zorunda kalacak.
Sürdürülebilir olmak adına siz kişisel hayatınızda nelere dikkat edersiniz?
Biz zaten ikimiz de çok alışveriş yapan insanlar değiliz. Yıllardır böyleyiz, özellikle yaptığımız bir şey değil. Sevdiğimiz şeyler bulup onları defalarca giyeriz. Giymiyorsak başka şekillerle değerlendirme yollarına bakarız. Evde geri dönüşüm yapmaya özen gösteriyoruz. Suyu dikkatli kullanıyoruz. Ampullerimizi tasarruflu tercih ediyoruz. Gereksiz kağıt kullanımına kesinlikle karşıyız, genelde işlemlerimizi online yapmaya çalışıyoruz ve bütün bunları girdiğimiz her ortamda bol bol konuşuyoruz, herkesle fikir alışverişi yapmaya çalışıyoruz. Yani aslında minimal hayatlar yasamaya çalışıyoruz diyebiliriz.
Sürdürülebilir bir dünyayla henüz yakından tanışmamış insanlara önerebileceğiniz ve bu konuda öne çıkan kitaplar, belgeseller vs. var mıdır?
Kesinlikle, hem de çok! A Life On Our Planet, Cowspiracy, What the Health, The True Cost, Food Inc., The Impact Man, The Human Element ve 2040 önerebileceklerimiz arasında.
PSC’nin çevre dostu modaya bir sonraki katkısının nasıl olmasını hedefliyorsunuz?
Daha bilinçli üretim, daha bilinçli tüketim ve bu konuya dair yapabileceğimiz her adıma varız.