Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Amanda Seyfried, iki kişilik bir oyunla sahnelere merhaba demenin telaşı içinde.
Amanda, insanlara sarılmayı çok seven biri. Günümüzdeki sarılma modası malum, politikacılar bile rakiplerine her buldukları fırsatta, eski lise arkadaşları gibi sarılmaya bayılıyorlar. Seyfried’in bu konudaki kapasitesi ise herkesten üstün. Mesela yağmurlu bir Cuma sabahında 43. Cadde ile 8. Avenue’nun kesişim noktasında bulunan, Second Stage Theatre’ın kapısından girdiğimde, o sırada süren provaya aldırmadan koşup neredeyse kucağıma atlayabiliyor. Sanki biraz da uzunca kalıyor kolları boynumda. Tamam, son birkaç haftadır her karşılaşmamızda bu ritüel sürdü ama bugün başka bir şey var sanki, “Nihayet gelebildin” der gibi bir hava.
Neil LaBute tarafından yazılıp Leigh Silverman tarafından sahnelenen The Way We Get By oyununun provalarının üçüncü günündeyiz. Oyunun seyirciyle buluşmasına bir aydan az zaman kaldı. Bu yılın sonlarında otuz yaşına basacak olan Seyfried’in ilk sahne deneyimi olacak bu. İlk bakışta, oyunculuk yeteneğini ispatlamak isteyen her Hollywood aktrisinin seçtiği yol olarak görülüp pek olağandışı gelmese de, Amanda için inanılmaz bir adım söz konusu. Zira TV ve filmlerden tanıdığımız bu genç kadın, çocukluğundan beri herhangi bir izleyici topluluğu karşısına çıktı mı tutulup kalıyor neredeyse. Bundan birkaç yıl önce, Letterman’ın programına konuk olmadan az önce, sakinleşmek için diktiği iki kadeh viski sonrası sarhoş bir görüntü çizen sanatçı, “Çekim sırasında eğlenceli gelmişti durum ama sonradan kendimi seyredince, böyle bir imaj çizmiş olduğum için çok üzüldüm” diyor. Bu programdan kısa bir süre sonra kendisini paralize eden bu korkudan kurtulmak için psikolog desteği almaya başlamış. “Hayatım boyunca anksiyete ile boğuştum, şimdi bunu yenmek için uğraşıyorum. Aslında çok korkuyorum ama sahnede olmak bütün hayalimdi.”