Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Raflarınız dolup taştığı halde üzerinize giyecek kıyafet bulamamaktan şikayetçiyseniz, gardırop temizliği zamanınız gelmiş de geçiyor demektir. Fazlalıkları ayıklama ve gardırop düzenini korumaya dair ipuçlarını derledik.
Raflarınız dolup taştığı halde üzerinize giyecek kıyafet bulamamaktan şikayetçiyseniz, gardırop temizliği zamanınız gelmiş de geçiyor demektir. Fazlalıkları ayıklama ve gardırop düzenini korumaya dair ipuçlarını derledik.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Bütün kıyafet ve aksesuarlarınızı, tümünü rahatça görebileceğiniz şekilde gardırobunuzdan çıkarın ve kategorilere ayırın; pantolonlar, kabanlar, ayakkabılar gibi. Böylece durmadan satın aldığınız parçaları hemen fark edeceksiniz. Birden fazla lacivert kazak görüyorsanız sorun yok, fakat tümünü giyip giymediğinizi sorgulamanız lazım. Ayrıca bu yöntem sayesinde gardırobunuzdaki unutulmuş parçaları da hatırlayacaksınız.
Kendinizi dürüstçe sorguya çekin (Uyaralım; bu aşama pek de su gibi akmayabilir). Kendinize sormanız gereken sorulara bazı örnekler verelim: Şu ayakkabıları vitrinde bugün görsem alır mıydım? O gömleği son bir senede hiç giydim mi? Bu etek hâlâ belime oluyor mu, giysem rahat hisseder miyim? Bu tip sorulara verdiğiniz cevaplar “hayır” ise, o parçaları hayatınızdan çıkarın; bir yerlere bağışlayın ya da ikinci el alışveriş sitelerinde satın.
Mühim bir hatırlatma yapalım: Eğer bir kıyafeti giymekten çok keyif alıyorsanız, senede bir kez bile giyiyor olsanız onu atmayın. Tam tersine, ona iyi bakın; hep temiz tutun, onarılması gereken düğmesi, fermuarı varsa onarın ve büyüklüğüne göre gamboçta ya da kılıfta saklayın. (Kuru temizlemecilerin plastik poşetlerinden bahsetmiyoruz, onlar hem toz hem güve çeker.) Böylece, aniden aklınıza düştüğünde, giysiniz hemen alıp giyebileceğiniz şekilde hazır olur.
Görüşüne güvendiğiniz bir arkadaşınız, siz kıyafetleri denerken yanınızda olup fikir bildirsin. Ondan, giydiğiniz parçaların size yakışıp yakışmadığını dürüstçe söylemesini isteyin. Özellikle istifçilikten mustaripseniz, bu madde sizin için çok önemli.
Yanınızda, emin olamadığınız kıyafetleri değerlendirebilecek birisi yoksa, fotoğraf ya da story olarak Instagram’a koyun ve evet/ hayır anketi açın. Çoğunluk oyuyla reddedilen giysileri, o ankette beğenenlerden birine hediye edebilirsiniz. (Editörün notu: Instagram sizin için fazla iddialıysa aynı anketi yakın arkadaşlarınızı dahil ettiğiniz bir WhatsApp grubu kurarak da yapabilirsiniz.)
Tişört ve iç çamaşırlarınızı da elemeyi ihmal etmeyin. Solmuş, yıpranmış olanları atın, bazı belediyelerin tekstil geri dönüşüm imkanlarından da yararlanabilirsiniz.
Dolabınızda hâlâ fiyat etiketi üzerinde duran kıyafetler mi var? Bilin ki, elden çıkarılmalılar. Az önce öğütlediğimiz gibi ya bağışlayın ya da ikinci el sitelerinde satın. Hiçbir kıyafeti kilo verme umuduyla saklamayın, büyük ihtimalle o kilolar verilemez ve dolabınızda size sürekli olarak bunu hatırlatıp kendinizi kötü hissetmenize neden olacak unsurlar istemezsiniz.
Ayıklama işlemi tamamlanınca, nelerin eBay, Re- See, Vestiaire Collective, ModaCruz gibi sitelerde satılabileceğine karar verin. Giyemediğiniz kıyafetlerin neden giyilemediğini veyahut istenmediğini aklınızın bir kenarına not edin; belki pastel tonlar cilt renginize uymuyor ya da belli bir yaka kesimi size yakışmıyor. Bu noktaları gelecekteki alışverişlerinizde hatırlayın ve tekrarlamayın. Satabildiklerinizden elde ettiğiniz gelirin hesabını tutun; gardırop temizliğinin hem maddi hem manevi olarak ne kadar ferahlatıcı ve özgürleştirici olduğunu idrak edin.
Kaliteli askılar satın alın (örneğin Muji’de, güveden koruyucu sedir askılar var), kıyafetlerinizi renk ya da tarz olarak kategoriler halinde asın. Giydiklerinizi yerine yeniden asarken de bu düzeni korumak, eksikliğini duyduğunuz parçaları tespit etmenize yarar; her şeyin üstüne giyebileceğiniz bir süveter ya da ceket gibi.
Kendinize prensip koyun, gardıroba bir parça ekleniyorsa bir parça çıkmalı, gibi. Kıyafete harcadığınız paraya limit belirleyin ki aşırıya kaçmayın. Gördüğünüz anda bayıldığınız, sizi bulutlarda dans ettirecek gibi hissettiğiniz bir parçayla karşılaşırsanız da, bilin ki satın almaya değer.