Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Fonfique markasının kurucusu Ceylan Kolat ile markanın çıkış noktasından, milli tenisçimiz Zeynep Sönmez ile gerçekleştirdiği özel koleksiyona kadar uzanan kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
Benim tasarıma olan ilgim çocukluk yıllarımdan beri hayatımın merkezinde yer aldı. Bu tutkumu profesyonel bir zemine oturtmak amacıyla İtalya'da Istituto Marangoni’de Moda Tasarımı ardından Istituto Europeo di Design'da Illüstrasyon ve Animasyon bölümünden mezun olduktan sonra İngiltere’de Central Saint Martins’da Dijital Desen Tasarımı üzerine eğitimimi tamamladım. Istanbul’a döndükten sonra yurtdışındaki markalara üretim yapan bir tekstil firmasında çalışarak sektörde deneyim kazandım ve kendi tasarım anlayışımı geliştirdim.
2014 yılında, doğaya ve sanata olan sevgimi yansıtan, fonksiyonellik ile estetiği buluşturan bir yaşam tarzı markası yaratma hayalimle Fonfique'i kurdum. Markamızın desenleri, benim tarafımdan elde çiziliyor ve ekolojik su bazlı boyalarla basılıyor. Sonrasında lokal atölyelerde zanaatkar ustalar tarafından üretiliyor.
Fotoğraf: Ceylan Kolat
Fonfique’in temeli aslında hayal gücüne ve desenlere olan çocukluk tutkumla atıldı. Küçük yaşlardan itibaren çizim yapmayı, renklerle oynamayı ve hayal ettiklerimi kağıda dökmeyi çok seviyordum. Eğitimim sırasında da bu tutkuyu daha da derinleştirdim.
Yıllar içinde edindiğim tecrübeyle, estetik kadar işlevselliğin de ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Fonfique fikri tam da bu ihtiyaçtan doğdu: Günlük hayatın içinde hem kullanışlı hem de kendine özgü, karakter taşıyan ürünler yaratmak.
Fonksiyonellik ile sanatı bir araya getiren, desenleri ve renkleri merkeze alan bir yaşam tarzı markası yaratmaya karar verdim. Her desen, bir hikaye anlatıyor ve doğadan, seyahatlerden, anılardan ilham alıyor.
Fonfique, sadece bir aksesuar markası değil; kendini ifade etmenin, renklerle cesaret bulmanın ve hayatın her anına anlam katmanın bir yolu benim için.
Fonfik Hanım, benim aile içinde kullanılan takma adımdı. Doğduğumda annem tarafından konmuş. Okulu bitirirken işimde bu ismi kullanmak istediğimi biliyordum. “Fonfique” isminin, desenlerimizin dilini çok güzel tamamladığını düşünüyorum. Aramızda ‘Bu çok fonfique oldu’ diye konuştuğumuz oluyor.
En büyük ilham kaynağım doğa, renkler ve günlük hayatta fark ettiğim küçük detaylar diyebilirim. Bir çiçeğin formu, bir kuşun kanadındaki desen, seyahatlerde karşıma çıkan bir pencere detayı bile bazen yeni bir desenin çıkış noktasına dönüşebiliyor.
Ayrıca kişisel anılar, hisler ve bazen de çocukluktan kalma hayaller tasarımlarıma yön veriyor. Fonfique’in desenleri tamamen el çizimi olduğu için her biri duygusal bir bağ taşıyor; o desenin arkasında genellikle bir anı, bir his, bir hikaye var.
İçe dönük biri olarak, tasarım benim için bir ifade biçimi ve dünyaya nasıl baktığımı anlatmanın en renkli yolu. Bu yüzden sezgisel, duygusal ve içten gelen bir süreç benim için.
Aslına bakarsanız, Fonfique for Zeynep Sönmez koleksiyonu çok organik bir şekilde ortaya çıktı. Biz Zeynep’in başarılarını gururla ve severek takip ederken fark ettik ki, Zeynep de uzun zamandır Fonfique ürünlerini severek kullanan sadık bir müşterimizmiş. Bu karşılıklı sevgi ve beğeni bizi çok heyecanlandırdı ve bu işbirliğini hayata geçirme fikri doğal bir şekilde gelişti.
Fonfique olarak her zaman güçlü, cesur ve ilham veren kadın hikayelerinden besleniyoruz. Zeynep, genç yaşında kortlarda gösterdiği başarı, disiplinli duruşu ve ilham verici hikayesiyle bu ruhu birebir yansıtıyor.
Zeynep’in enerjisini ve güçlü karakterini, Fonfique’in renkli ve özgün tasarım diliyle bir araya getirerek kadınlara, başarıya ve dayanışmaya odaklanan, anlamı olan bir koleksiyon yaratmak istedik.
Bu koleksiyonda, kendi alanında öne çıkan iki güçlü kadının bir araya gelmesi bizim için esas temeli oluşturdu. Zeynep, kortta gösterdiği performans ve disipliniyle genç kadınlara ilham veren bir sporcu; Fonfique ise kadınların hikayelerini desenlerle, renklerle ve tasarımlarla anlatan bir kadın girişimi. Bu işbirliği, kadınların farklı alanlarda nasıl parlayabileceğini ve birbirine ilham verebileceğini gösteriyor.
Gündelik hayatın temposunda da, sporla geçen bir günün sonunda da onlara eşlik edecek; işlevsel ama aynı zamanda estetik ürünler tasarlamak istedik.
Ayrıca bu koleksiyon, yalnızca sembolik bir anlam taşımıyor; satıştan elde edilecek gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlanarak kız çocuklarının eğitimine katkı sağlıyor. Yani bir yandan kadınların gücünü kutlarken, diğer yandan geleceğin güçlü kadınlarına destek veriyoruz.
Son yıllarda spor ve moda arasındaki çizgi giderek silikleşti. Artık sadece performansa odaklı spor ürünleri değil, aynı zamanda stil sahibi ve fonksiyonel parçalar da hayatımızın bir parçası haline geldi. Spor giyimin günlük yaşama entegre olduğu “athleisure” trendi bu dönüşümün en net göstergesi aslında.
Sporcular artık sadece başarılarıyla değil, kişisel tarzlarıyla da ilham veriyor. Zeynep gibi genç ve özgün sporcular sayesinde, sporun güçlü ve disiplinli yapısı, modanın yaratıcı ve ifade özgürlüğü sunan tarafıyla birleşiyor.
Bu iki alan birbirini karşılıklı olarak besliyor: Spor, modaya dinamizm ve güç katarken, moda, spora estetik ve bireysel ifade gücü kazandırıyor. Biz de bu koleksiyonla tam olarak bu birleşimden ilham aldık. Sahada güçlü bir performans, şehirde stil sahibi bir duruş... Kadınların her alanda kendilerini rahatça ve özgürce ifade edebilmeleri bizim için çok kıymetli.
Kesinlikle evet. Artık şıklık kavramı sadece gösterişli ya da klasik formlarla değil, rahatlık ve işlevsellikle birlikte anılıyor. Modern kadının hayatı çok yönlü ve tempolu; sabah spora, öğlen toplantıya, akşam bir davete… Bu ritme ayak uydurabilen ve aynı zamanda stil sahibi olan tasarımlar kaçınılmaz olarak ön plana çıkıyor.
“Athleisure” ve “sport-chic” akımları, sadece birer trend değil, aynı zamanda günümüz yaşam tarzının doğal bir sonucu. Fonksiyonel, hafif, pratik ama aynı zamanda estetik parçalara olan ihtiyaç, modanın tasarım dilini dönüştürüyor.
Spor estetiği artık modanın geçici bir misafiri değil; aksine kalıcı, dönüştürücü bir etkisi var. Bu koleksiyon da aslında tam olarak bu anlayışın bir yansıması: Dinamik, güçlü ve stil sahibi kadınlar için hem sahada hem hayatta eşlik edebilecek parçalar üretmek.
İlk yıllarımızdan beri sosyal sorumluluk projeleri içerisinde yer almak ve yeni projeler tasarlamak beni çok heyecanlandırıyor. Daha önce de Türkiye Down Sendromu Derneği ve Tohum Otizm Vakfı ile işbirliklerimiz oldu. Bundan sonra da farklı dernek ve vakıflarla çalışmalarımıza devam etmeyi planlıyoruz.