Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Retro etkisinden minimalizme uzanan sneaker trendleri giderek daha tekdüze hale geliyor.
Son yıllarda spor ayakkabılarında dikkat çeken bir durum var: Farklı markalardan çıkan modeller giderek birbirine daha çok benziyor. İnce tabanlar, yuvarlak burunlar, minimal çizgiler, kontrast malzeme detayları (süet, deri, naylon gibi) ve zarif silüetler artık neredeyse tüm yeni sneaker’ların ortak noktası. Bu benzerlik tesadüf değil, aksine moda dünyasının birçok yönüyle şekillenen bir stil evriminin sonucu.
Bugün sokakta gördüğümüz birçok sneaker modeli, 70’ler ve 80’lerin koşu ayakkabılarından ilham alıyor. Maison Margiela’nın Sprinter modeli, Adidas’ın Samba çılgınlığı, Prada’nın Montecarlo Re-Edition 2005’i ya da Bottega Veneta’nın Orbit Flash modeli... Her biri farklı markaların kimliğini taşısa da tasarım olarak aynı dönemin nostaljik ruhunu yansıtıyor. Bu da modeller arasında ciddi bir benzerlik yaratıyor. Modanın sürekli geçmişe dönüp oradan bir şeyler yeniden yaratma arzusu, bu stil benzerliğinin temel sebeplerinden biri diyebiliriz.
Yıllarca piyasayı domine eden kalın tabanlı, “dad sneaker” olarak bilinen hantal ayakkabılar yerini daha zarif, daha sade modellere bıraktı. Günümüz tüketicisi artık dikkat çekici olmak yerine “rahat ama şık” görünmeyi tercih ediyor. Bu yaklaşım, spor ayakkabılarda da kendini gösteriyor. Artık “daha az, daha çoktur” anlayışıyla tasarlanan ayakkabılar öne çıkıyor. Bu yüzden Cos, Arket, Massimo Dutti gibi markalar da sade ama retro dokunuşlara sahip modellerle trende dahil oluyor.
Sneaker dünyasında son dönemde öne çıkan ince ve zarif formlar, modanın yükselen trendlerinden biri olan balletcore akımından da etkilenmiş durumda. Balerin ayakkabılarının narin, feminen havası bu yeni nesil spor ayakkabılara yansıyor. Ancak söz konusu modeller, doğrudan balerin ayakkabısı değil; onlardan ilham alarak tasarlanmış, hem sportif hem zarif olmayı amaçlayan hibrit stiller.
Bir diğer önemli neden ise sosyal medyanın ve hızlı moda markalarının etkisi. Trend olan bir model, çok kısa sürede global ölçekte yayılıyor. Tüketiciler gördüğü stili hemen istiyor, markalar da hızla benzer tasarımlar üretiyor. Bu da piyasanın tek tipleşmesine neden oluyor. Farklı markaların ayakkabıları arasında fark yaratmak zorlaşıyor.
Bugünün şehir insanı için ayakkabı sadece şık olmakla kalmıyor; aynı zamanda konforlu, çok yönlü ve her kombine uyumlu olması gerekiyor. Bu beklentiler doğrultusunda üretilen sneaker’lar, sadeleşiyor, gösterişten uzaklaşıyor ve bu da onları birbirine daha çok benzetiyor. Sonuç olarak modanın döngüsel yapısı, minimalizme olan yönelim, retro estetiğe duyulan ilgi ve tüketici talepleri... Hepsi, aynı tasarım dilinin farklı ellerde yeniden yorumlanmasına neden oluyor.