Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
2016 yılında iki İtalyan tasarımcı Gilda Ambrosio ve Giorgia Tordini tarafından kurulan lüks giyim markası The Attico, kuruluşundan yedi yıl sonra Milano Moda Haftası’nda ilk defilesini gerçekleştirdi. Markanın öne çıkan ışıltılı mini elbiseleri, Y2K tarzı kargo pantolonları, yüksek topuklu ayakkabıları ve şık gece kıyafetleri, Rihanna, Dua Lipa ve Hailey Bieber gibi isimlerle moda dünyasının radarına ve sokak stiline girmeyi başardı.
Defile, Milano’nun Arco della Pace bölgesinde bir caddede gerçekleşti. The Morning After koleksiyonuyla ‘tüm gece eğlendikten sonra eve dönüş’ gibi bir görünüm yakalamak isteyen tasarımcılar, modellerini dans etmekten saçları bozulmuş bir şekilde podyuma gönderdi. Defilede transparan kumaşlar, aynalı işlemeler, oversize ceketler ve kargo pantolonlardan oluşan 42 görünüm yer aldı. Koleksiyonun tamamında ‘gündüzden geceye’ stili hakimdi. Defilenin ön sırasını Gucci’nin yeni kreatif direktörü Sabato De Sarno, tasarımcı Amina Muaddi ve Chiara Ferragni gibi isimler oluşturuyordu.
Tasarımcılar Gilda Ambrosio ve Giorgia Tordini ise defile hakkında şu açıklamayı yapıyor: “Ertesi sabah; artık dün değil, henüz bugün de değil, bir geçiş anı ve olasılıkların yeşermesi…Bundan daha haraketli bir saat var mı? Göz açıp kapayıncaya kadar onu kaçırıyorsunuz ve yeni şeyler bir anda gelişiyor. Bu bizim ilk defilemiz ve hem başrol hem de izleyici olarak sokakta gerçekleşiyor. Bir röntgenci ve bir aktörün yollarının kesiştiği yerde bağlantılar kuruluyor ve duygular yeşeriyor. Modellerimiz sonunda çoğullukları ve çeşitli kişilikleri içlerinde canlandırıyor. Sabahın erken saatlerini hayal ettiğimiz gerçek hayattan bir mizansen izliyorsunuz. Modeller ön kapıdan geçiyor ve kendilerine özgü bir Milano havası taşıyarak sokakta yürüyorlar. Güçlü yönleri kadar zayıf yönleri de var. Aceleyle giyinip, oldukları gibi dışarı çıkarlar: düşen askılar, birbirine uymayan ayakkabılar, kaşlara kadar kıvrılan eşarplarla “Benimle muhatap olma havaları...” Kendilerinden başka kimsenin onayına ihtiyaç duymazlar. Önceki geceden kalma bir şey mi takıyorlar? Aceleleri mi var? Bu tür sorular geçerli değildir. Önemli olan hayatın risklerini ve kusurlarına açık ve kendinden emin bir şekilde kim olduklarını kucaklamaları. Biz kadın psikolojisinin birçok şekliyle eşleşen kıyafetler yaratıyoruz.”