Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
76. Altın Küre Ödülleri'nin gizli yıldızı Roma filmiydi hiç şüphesiz. Alfonso Cuarón'un yönetmenliğini yaptığı film tam üç dalda aday gösterildi ve iki ödül aldı.
Paul Drinkwater/NBCUniversal via Getty Images
"Sinema kültürler arası köprüler kurar. Bu köprüleri sağlamlaştırdıkça, kurulan bağın ne kadar tanıdık, ne kadar bizden olduğunu anlarız. Farklılıklarımızdan ziyade benzerliklerimizi keşfederiz." Roma'nın yönetmeni, yazarı ve editörü Alfonso Cuarón'un 76. Altın Küre Ödülleri'nde yaptıği teşekkür konuşmasının girizgahı bu.
Hem törende en çok sahneye çıkan kişi olarak, hem de Roma'nın üç dalda aday gösterilip iki ödül birden almasından dolayı mutlu ve şaşkın. Bu kadarını beklemediği her halinden belli. Kağıda yazdığı teşekkür konuşmasını Roma'nın aldığı ilk ödülde gerçekleştiriyor. Öyle ki 'En İyi Yönetmen' kategorisindeki ödülü alırken dogaçlama yapmak zorunda kalıyor. "Bu filmin yönetmeni ben değilim aslında" diyor. "Filmi yönetenler ailem, çocukluğum ve Meksika!"
Roma'nın aday gösterildiği dallar şöyle: 'En İyi Görüntü', 'En İyi Yabancı Film' ve 'En İyi Yönetmen'. Kazandığı kategoriler ise 'En İyi Yabancı Film' ve 'En İyi Yönetmen'.
Peki, Roma'nın bu ödülleri alması Hollywood ve global film sektörü için ne ifade ediyor? Öncelikle kalıpların kalktığını söyleyebiliriz. Cuarón'un da dediği gibi Hollywood Yabancı Basın Birliği'nin bu kararı - hikayelerin Hollywood'un tekelinde olmadığının, yönetmenlerin bulundukları coğrafyadan bağımsız tüm dünyaya seslerini duyurabildiklerinin altını çiziyor. Bu özgürleşmede Netflix gibi son derece demokratik bir platform sunan yapımcı ve prodüktörlerin de katkısı büyük tabii.