Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Maniyerist mimarinin Roma'daki en dikkat çekici örneklerinden biri olan Villa Medici, FENDI desteğiyle restore edilerek eski şaşaalı günlerine geri dönüyor.
1544'te Annibale Lippi tarafından tasarlanan ve Kardinal Ricci da Montepulciano için Roma'nın ikonik yapısı Villa Medici, FENDI French Academy ve Mobilier National’ın işbirliğiyle restore edilerek eski büyülü günlerine geri dönüyor. Markanın Kadın Giyim Genel Sanat Direktörü olan Kim Jones’un ve Erkek Giyim ve Aksesuar Sanat Direktörü olan Silvia Venturini FENDI’nin tasarıma bakış açılarının birleşimi sonucu ortaya çıkan inanılmaz ve büyüleyici tasarım Villa Medici’ye tarihi ve çağdaş sanatın birleşmiş yansımasını katıyor.
Balthus’tan Richard Peduzzi’ye Rönesans döneminden günümüze kadar birçok önemli sanatçısıyı bünyesinde bulunduran Villa Medici tarihi tabakalaşma sonucu oluşmuş bir yapıt olmasıyla birlikte çok aykırı ve özel bir mimariye sahip. Bütün bu tarihi ve sanatsal faktörler ele alındığında, Kim Jones ve Silvia Venturini’nin Fendi for Villa Medici projesinin temel ve merkezi elementini renk oluşturuyor. Seçilen mekanın tarihi mimari boyutu da ele alındığında FENDI Mimarlık departmanı da projeye destek oluyor. Salonlara karşı olan yeni bakış açısını yansıtmak üzere iç mimari ve genel sanat tekniklerini birleştirilirken, ilk adım olarak duvarların tonları her odaya özel olarak değiştirilip boyatılıyor ve bunun sonucunda da geri dönüştürülmüş Fransız kumaşlarından her odaya özel olarak gölgelendirilmiş halılar tasarlanıyor.
Bu projenin başlatılmasının bir diğer temel amacı da FENDI olarak tasarım, çağdaş sanat ve tarih arasındaki bağdaştırmanın bir konsept haline getirilmek istenmesi olarak ön plana çıkıyor. Bu amaç doğrultusunda da modaevi Chiara Andreatti ve Fransız tasarımcılar Noé Duchaufour-Lawrance, Ronan ve Erwan Bouroullec ve Toan Nguyen gibi çeşitli tasarımcılarla işbirliğine giriyor. Noé Duchaufour-Lawrance’nin tüm ilhamını Roma’nın tarihi yapıtlarının şekilleri ve materyellerinden alarak Borghese adlı masayı tasarlıyor. Bu masa Salon de Lecture ve Salon Bleu’nün ortak yıldızı oluyor. Öte yandan Chiara Andreatti’nin Virgola sandalyeleri de Salon Bleu ve Salon de Lecture’ün önemli parçalarından biri oluyor. Aynı zamanda Andreatti’nin FENDI Casa için tasarladığı, Welcome sofa olarak adlandırdığı koltuk da Salon des Pennsionnaires’in gözde parçası oluyor. Duvar boyalarının gölgelendirilmelerinin takibinde Toan Nguyen yaratından Sandia koltuğu tasarlanıyor ve FENDI Casa tarafından çok özel bir sıcak tonlu rustik turuncu rengine boyanarak, Petit Salon’un en dikkat çekici parçası haline geliyor. Ronan ve Erwan Bouroullec tarafından tasarlanan ve Vitra tarafından üretilen Belleville koltukları ise Villa Medici’nin Grand Salon’ununda sergileniyor. Tüm bu dokunuşlarla birlikte villada tarihi ve çağdaş sanat bir araya geliyor.