Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Tasarımcı Alessandro Michele'in rüyalardan çıkma renkleri, desenleri ve ateşli fikirleri, görülmemiş orijinallikte bir koleksiyona dönüşüyor.
Defile izleyicileri son ses müzikten titreyen şamdanların altında dans etmeye çoktan başlamıştı. Damalı gömleğinin üzerine payetli bir ceket, çılgın siyah lülelerine de bir şapka geçiren tasarımcı Alessandro Michele koleksiyonu özetlerken parmağındaki sayısız yüzük göz alıyordu.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
“Her şeyi biriktiriyorum. Hayatım bir depo! Depo olarak kullanabilmek için yeni ev kiraladım! Bir çift ayakkabı bulmak dahi kabus! 18. yüzyıldan kalma kumaşlarımı nereye koyduğumu ayakkabıların yerinden daha iyi biliyorum çünkü.”
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Gucci’nin Sonbahar/Kış 2017 şovunun doğal güzellikler etrafında dönmesi bu sözler ışığında şaşırtıcı değil. Japon parasol’lerinden, erkeklere uygun dikilmiş uzun elbiselere her bir yanı saran çiçeklerle yetinmeyip, hepsini baş döndürücü renkler ve narin desenlere bulayan Michele’in sihrinden mücevherler, çantalar ve ayakkabılar da payını almış. Özellikle markanın kalbi sayılan çantalar.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Erkek koleksiyonunun da dahil olduğu 119 parçalık dev koleksiyonda çiçeklere bezeli kumaşlar ve seyahat çantaları kadar erkek aksesuarları da başroldeydi.
Aslına bakarsanız şovun kendisi başroldeydi. Gucci’nin yeni karargahı, Milano’nun kıyısına konuşlanmış, eski havalanınından bozma tuğla hangar, mor renge boğulmuştu. Kadın ve erkek modeller devasa şeffaf tüpler içinde yürürken, gözalıcı ve yoğun kıyafetleri dekorasyonun bir parçasını andırıyordu.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Renkler ve desenlerin büyücüsü Alessandro Michele selam verdiğinde seyircilerden önce derin bir uğultu sonrasında ise ayakta alkışlar geldi.
Gucci Sonbahar/Kış 2017 şovu sonrası selam veren Alessandro Michele.
Tasarımcı, şov sonrası kuliste Florence Welch’e sarılıp ağlarken, Welch ile rapçi A$AP Rocky’nin William Blake ve Jane Austen’in paragraflarını okuyup kaydettikleri plakların davetiye olarak kullanıldığını hatırladım.
Duygusallığın zirvesi, hatta fazla kaçtığı anlar! Modaya aşık olanlar için Michele yoğun desenleri ve dekoratif öğeleriyle bir ilah. Lüks markaları çatısı altında toplayan Kering şirketinin sahibi olduğu Gucci için ise tasarımcının asıl başarısı son iki yıldır satışları zirveye çıkarmasında.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Michele’in bu kadar fazla parçaya gerçekten ihtiyacı var mıydı sorusu, çiçek desenli takım elbisenin siyah yakalarında payetli palmiye yapraklarına ihtiyacı var mıydı sorusu kadar yersiz. Ya da dümdüz, mükemmel kesimli deve tüyü palto erkeklere sunulmuşken, kadınlara neden baştan aşağı floral desenli mini etek takımı ve çiçek işlemeli beyaz botlar sunulmuş sorusu gibi…
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Michele, nilüfer, güve, uğurböceği, yusufçuk, baykuş, yılan, deve dikeni ve geyik böcekleriyle doldurduğu anti-modern laboratuarına şov notlarında “Simyacının Bahçesi” adını vermişti.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Tüm bunlar koleksiyona sızmış, şekil ve desenlere hoş bir İngiliz bahçesi havasından daha fazlasını vermiş olsa da Michele, İngiliz yazar ve şair Vita Sackville-West’in evi Sissinghurst’ün ‘odalarına’ atıfta bulunmadan edememiş.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Bahçe çağrışımlarıyla güzel olmanın ötesindeki tuhaf ve sıradışı Gucci parçalar, bana doğaya övgü niteliğinde mitik yaratıklar ve artisanal etkiler barındıran René Lalique mücevherlerini anımsattı.
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Gucci, partılılı laleler kadar uçuşan güvelerin de güzelliğini görebilen, ışıltılı bir hayal gücüne sahip tasarımcısına çok şey borçlu.
Peki bu hayal gücü daha makul uzunlukta şovlar ve her kıyafette daha az sayıda parça üretmesi için kontrol altına alınmalı mı?
Fotoğraf: Indigital Gucci Autumn/Winter 2017
Kesinlikle hayır! Modanın -ve dünyanın kalanının- daha fazla mitoloji, güve ve sihre ihtiyacı var. Mümkünse ejderhalar ve yarasalara da. Gündelik olana bakıp sıradan metali altına çevirebilen bir tasarımcıdan daha stil sahibi ne olabilir?
Çeviren: Su Sonia Herring
