Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Haftanın moda haberlerini derledik.

Jonathan Anderson’ın kreatif direktörlüğünde hazırlanan Dior 2026 Pre-Fall koleksiyonu, Maison’un köklü kodlarını farklı karakterlere ve yaşamın belli anlarına uyarlayan çok katmanlı bir gardırop fikri sunuyor. Moda, gündelik olanı yeniden kurgulayan bir güç olarak, hem yumuşak hem de cesur bir tavırla ele alınıyor.
Dior’un tarihinden izler, kararlı ama sade siluetlerde yoğunlaşıyor; geçmişle bugün, ihtişamla dinginlik Dior filtresinden geçerek buluşuyor. Soluk tonlara duyarlı renk anlayışı ve couture hassasiyetindeki işçilik, en sade parçaya bile rafine bir derinlik kazandırıyor. Koleksiyon, dönüşebilen parçalara odaklanıyor: Bar ceketinin farklı formları, sarmalayan paltolar, örme pelerinler, drapeli elbiseler, geniş ipek denim pantolonlar ve heykelsi siluetler. Loafer’lardan sandaletlere, terliklerden açık burunlu topuklulara tüm ayakkabılar ve Dior Médaillon’dan Lady Dior’a, Dior Cigale’den Dior Crunchy’ye çantalar birçok tavra olanak tanırken; giyinme fikrini, kişinin kendi tasarladığı bir karaktere dönüşecek şekilde genişletiyor.

Max Mara, 2026 Pre-Fall koleksiyonu Transatlantic ile Caz Çağı’nın kültürel enerjisini ve transatlantik yolculukların modernist ruhunu günümüze taşıyor. Koleksiyon, dönemin entelektüel sahnesine yön veren ve stil anlayışlarıyla iz bırakan Dorothy Parker ile Nancy Cunard’ın zamansız mirasından ilham alıyor.
Markanın arşivlerine uzanan bu anlatı, '1989 tarihli pileli ceket' gibi ikonik parçalar üzerinden yeniden şekilleniyor. Akışkan ama net hatlar ve güçlü terzilik anlayışı pilelerin öne çıktığı ipek bluzlarla, duster paltolarla ve sanatsal baskılarla birleşerek Max Mara’nın köklü estetik kodlarını çağdaş bir dille yorumluyor. Pre-Fall 2026 koleksiyonu; iş hayatından özel davetlere, günlük şıklıktan kendine alınan özel bir parçanın verdiği keyfe kadar Max Mara kadınının her ânına eşlik eden ve zahmetsiz modernizmi saten bir gece elbisesine kadar taşıyan zamansız bir seçki sunuyor.

Anthony Vaccarello’nun kreatif direktörlüğündeki Saint Laurent, Asya’daki ilk Rive Droite noktasını Pekin’de açıyor. Saint Laurent Rive Droite konsepti, Saint Laurent evreninin en ayırt edici ifadelerinden biri. Anthony Vaccarello'nun, 1960’larda modayı ve lüksü daha erişilebilir kılan Saint Laurent Rive Gauche çizgisine bir gönderme olarak kurguladığı bu konsept, bugün modanın ötesine geçerek benzersiz işbirliklerini, kültürel girişimleri ve sanatsal ifadeleri bir araya getiren çok disiplinli bir deneyim sunuyor.
Beijing'in Sanlitun semtinde konumlanan butik, fitilli dokulu beton cephesiyle kentsel dokuya modern bir lüks anlayışı kazandırıyor. Butik, kadın ve erkek hazır giyiminden deri ürünlere, ayakkabılara, aksesuarlara, fine jewelry'ye ve Rive Droite koleksiyonuna kadar tüm Saint Laurent evrenini bir araya getiriyor.

Fendi, dünya çapında ilgiyle takip edilen Netflix'in ünlü dizisi Emily in Paris’in merakla beklenen 5. sezonunu, diziye özel hazırlanan sınırlı sayıda bir kapsül koleksiyonla kutluyor. Özel koleksiyon, Maison’un ikonik tasarımlarını Emily in Paris’in neşeli ve sofistike ruhuyla bir araya getiriyor. Koleksiyon, iki farklı Baguette çanta ve bir Peekaboo çantadan oluşuyor. Her parça, dizinin yaratıcısı Darren Star imzasını taşıyan yapımdan ilhamla, Fendi'nin karakteristik kodlarıyla yeniden yorumlanıyor. Dünya genelinde seçili Fendi butiklerinde ve fendi.com’da koleksiyona ulaşılabilir.

Misela, yeni yıl sezonunda bordo tonlu Anatolia Koleksiyonu ile markanın ikonik balıksırtı desenini yeniden yorumluyor. Yalnızca bu sezona özel olarak geliştirilen derin ve sofistike bordo tonu, Anatolia baskısını ilk kez tek renkli, limited edition bir palet içinde sunuyor.
Zamansız Misela motifi modern bir tavırla buluşarak, enerjik ama rafine bir yeni yıl ruhu yansıtıyor. Bordeaux Anatolia baskısı, bu kapsül koleksiyona özel olarak tasarlanan yepyeni çanta modellerinde hayat buluyor. Misela’nın "Made to Order" yaklaşımı doğrultusunda, bu koleksiyondaki parçalar da monogram ekleme seçeneğiyle kişiselleştirilebiliyor. Böylece her tasarım, ister gardırobun özel bir parçası ister özenle seçilmiş bir hediye olsun, benzersiz bir değer kazanıyor.