Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Chanel'in İlkbahar/Yaz 2016 Couture defilesinde bu sefer doğa mercek altında.
Paris'teki Chanel Haute Couture defilesinde Gwyneth Paltrow.
Fotoğraf: Indigital
Muhteşem bir Chanel defilesinin ardından, Karl'la mavi gökyüzü fonunun önünde duran Japon tarzı ahşap sahnenin karşısında konuşurken bana ilham kaynağı olarak, "ZEN, "dedi.
Koleksiyondaki bu dingin güzellik atmosferi, aynı zamanda doğaya bir övgüydü. Bunu, çimenlerle ve su kanallarıyla kaplı podyuma baktığımızda da anlayabiliyoruz.
Chanel İlkbahar/Yaz 2016 Couture defilesindeki ahşap ev fonu.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Kıyafetler; özgürlüğün, modernitenin ve dinginliğin dışavurumuydu ve bu, zamanın haute couture anlayışında çok sık göremediğimiz bir şey. Buna bir de Chanel terzilerinin üstün işçiliğini ekleyelim. Bu olgun moda yaklaşımının yanında doğayı en saf haliyle yansıtan bir anlayış da var, bunu özenle şekillendirilmiş ahşap detaylarda görmek mümkün.
Fotoğraf: Indigital
Üst kısımları bol olan ve aşağı doğru indikçe darlaşan kıyafetlerdeki bu detaylara bol bol pırıltı da eşlik ediyor.
Fotoğraf: Indigital
Bütün o asalete, akıllı telefon koymaya uygun bel çantaları gibi espirili, modern fikirler de eklenmiş. Zaten bütün izleyiciler ellerinde akıllı telefonlarıyla "yeşil" podyumun üzerinde yürümekte olan mankenleri çekmeye çalışıyordu.
Mantar topuklu ayakkabıların bile yenilenmiş bir görünümü var; klasik Chanel havasını hâlâ hissetmek mümkün ama aynı zamanda daha sportif bir görünümleri var. Ahşap sahneyle aynı şekilde, bu ayakkabılar da doğa sevgisini yansıtıyor.
Fotoğraf: Indigital
Defilenin finalinde ahşap binanın bütün panelleri açıldı ve panellerin ardında pırıl pırıl parlayan hafif kıyafetleriyle mankenler duruyordu. O an, içlerinde birçok ünlünün ve yanında getirdiği köpeğini kontrol etmeye çalışan Cara Delevingne'in de bulunduğu bütün izleyiciler soluklarını tuttu.
Coco Chanel'i veya Karl'ı doğayla pek bağdaştırmam ama zamanın ruhunu yakalamak, büyük tasarımcı Karl Lagerfeld'in sahip olduğu güçlerden yalnızca bir tanesi. Neden ahşap? Çünkü daha yeşil bir dünyayı simgeliyor. Neden arı şekilli mücevherler ve böcekli süslemeler? Çünkü arıların nesli tehlike altında.
Bütün bu fikirler ancak Karl ve Chanel'in atölyesi Métiers d'Art'ın el işçileri arasındaki güçlü işbirliği sayesinde mümkün oldu. Bu el işçileri, tüylerden arılar yapmışlar ve bir gelinliğin kuyruğuna ahşap süslemeler ve boncuklar işlemişlerdi.
Beyaz, krem, vanilya ve bej gibi solgun renkler vasat olabilirdi ama çeşitlilikleri ve üzerlerindeki pırıltılar bu renklere canlılık kazandırmış. Tıpkı üzerlerinde bahar çiçekleri olan birkaç elbisenin de koleksiyona canlılık kattığı gibi.
Fotoğraf: Indigital
Chanel'in 6 ay önceki kumarhane temalı couture defilesini düşündüğümüzde, bu defileyle aralarındaki farkın dağlar kadar olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu, sadece renklerle ilgili değildi. Koleksiyonun ve defilenin ardında yatan düşünce daha derindi. Üstelik bu sefer, dikişler de çok daha zarifti.
Yuvarlak topuzlardan kıyafetlerin kıvrımlı şekillerine dek bütün koleksiyon klasik ama taze ve el işçiliği anlamında büyüleyici bir havaya sahipti.
İnce silüetlerden ve derin detaylardan çok daha önemlisi Karl'ın Chanel'in vizyonunu değiştirebilme yetisiydi. Onun sayesinde bu sezon mükemmel bir moda defilesine tanıklık ettik.
Chanel İlkbahar/Yaz 2016 Couture Koleksiyonu
Çeviri: Kardelen Berfin Kobyaoğlu