Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Karl Lagerfeld'in defilesi bu sezon, kablolara takılmış gibi.
Fotoğraf: Indigital
Grand Palais’in güneşle aydınlanan kemerleri, birbirine geçmiş bilgisayar kablolarının bulunduğu podyuma bakıyor.
Bu büyük, teknolojik bilgi depolama merkezi, Chanel mankenlerinin yürüdüğü podyumun arka fonunu oluşturuyor. İzleyicilerin koltuklarının arasında bile kablolar görmek mümkün. Teknolojik bir sonsuzluğun içinde gibiyiz.
Fotoğraf: Indigital
Karl Lagerfeld, yine nükteli ve zeki bir mesajla karşımızdaydı. Chanel’in defilenin yıldızı haline gelen tüvitlerini, yanlardan ve önden fermuarlarla açılarak pembe şifon iç çamaşırlarını öne çıkaran kıyafetlerini gösterirken espriyle, “Mahrem teknoloji,” dedi. İç çamaşırları, 2016 kadınına sevimli bir hava katmıştı. Teknolojik dekora bakarak karşımıza çıkmasını beklediğimiz kıyafetlerin tam tersi bir manzarayla karşı karşıyaydık. Fütüristik tekno kıyafetler ve kumaşlar beklerken, karşımıza eski beyzbol şapkaları çıkıyordu. İşte, mesaj da tam olarak buydu.
Fotoğraf: Indigital
Karl, sneaker’lar piyasaya çıktığında onları anlayıp da podyumuna taşıyan ilk couture tasarımcısıyken 2017 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda sade sandaletlerden ve babetlerden başka hiçbir şey yoktu.
Aksesuarlardaki küçük ayrıntılardan başka, teknolojinin güçlü güzelliğini yansıtan bir parçaya rastlamak mümküğn değildi. Bulanık ekoselere sahip ceketlerden, kollardaki kar beyazı şifonlara veya kristallerle süslenmiş tüvitlere dek her şey sert bir teknoloji hissinden son derece uzaktı.
Fotoğraf: Indigital
Teknolojik terim olarak kullandığımız “bulut”un kablolardan ve bilgisayardan ibaret olduğunu biliyoruz elbette. Tıpkı Chanel defilesinin arka planını oluşturan o devasa mekanizma gibi.
Ama “bulut” deyince daha şiirsel ve gökyüzünü hatırlatan bir şeyler hayal ediyoruz ve bekliyoruz. Sanki hayatlarımızı yukarıdan izleyerek kayda alan gerçek bir buluttan söz ediyormuş gibi.
Fotoğraf: Indigital
Her ne kadar birkaç büyük kolye tekno hissi verse ve bazı tekno desenli elbiseler görebilsek de Chanel defilesinde yine de teknolojiye odaklanan bir defileden beklediğimiz şeyler eksikti. “Bulut” sözcüğünde bulduğumuz o sihirsellik eksikti diyebilirim.
Kıyafetler, Chanel vitrinlerine kesinlikle çok yakışacak ve müşterileri mest edecek. Ama bu koleksiyon, değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışmak için ilgi çekmeye çalışmaktan başka bir şey yapmıyordu.
Fotoğraf: Indigital
Ve, insanların ellerindeki o dikdörtgen metalik alette, Chanel podyumundakinden çok daha güzel ve ilgi çekici şeyler vardı.