Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Zamansızlığı ve minimal-cool çağdaşlığıyla yıldızı parlayan Attico, egzotik tatil temalı ilkbahar/yaz koleksiyonuyla bir yaşına bastı.
Zamansızlığı ve minimal-cool çağdaşlığıyla yıldızı parlayan Attico, egzotik tatil temalı ilkbahar/yaz koleksiyonuyla bir yaşına bastı. Kurucuları ve tasarımcıları Giorgia Tordini ve Gilda Ambrosio ile “çok kişisel” markalarını kutladık.
Giorgia Tordini ve Gilda Ambrosio
Gilda’nın en sevdiği destinasyon Güney Amerika, özellikle de “el değmemiş doğanın kozmopolit bir çevreyle buluştuğu Kolombiya.” Giorgia ise, doğa ve maneviyatla yeniden bağ kurduğunu hissettiği Meksika’ya doyamıyor. Attico’nun bu sezonki yolculuğunu şöyle anlatıyorlar: “Geçtiğimiz sezon Attico kadını gizliden gizliye evine çekilmişti. Bahar ve yaz aylarında onlar için tropikal yerlere eğlenceli seyahatler düşündük. Dışarıdaki egzotik yaz ruhu yeni renklere, şekillere, işlemelere ilham verdi.”
Çizgisi ve tavrıyla öne çıkan ikilinin tasarım prensiplerinin başında araştırma ve karakterini sergileyen duruşu var: “Özgünlük üzerinde en
çok uğraştığımız konu” diyorlar. İlkbahar/Yaz koleksiyonlarını domine eden hayatlarının olmazsa olmazı seyahat, aynı zamanda Attico stilinin en doğal tamamlayıcı unsuru. “İlk kez ayak bastığımız yerleri mimarisi, iç mekanları her şeyiyle keşfederek özümsemeye çalışıyoruz. Ve elbette vintage dünyasıyla. İlham hazinelerimizle buluşmak için çok fazla bit pazarı, dükkan geziyoruz.”
“İkimiz de uzun yıllar stil danışmanlığı yaptık. Bu bize endüstrinin nasıl çalıştığına ve neler ürettiğine dair bir içgörü kazandırsa da karşılaştığımız tasarımların hiçbiri aslında tam anlamıyla bizi yansıtmıyordu. Attico karakterimizi yansıtmak istediğimiz çok kişisel bir fikrin sonucu doğdu” diyen ikili, hayallerinde Miuccia Prada’yla işbirliği yapmak olduğunu saklamasa da markanın geleceği için “Attico’yu yaratırkenki değerlere sadık kalmayı ve ayakları yere basarak” ilerlemeyi her şeyden önemli buluyorlar.