Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
McKinsey & Company'den Aimee Kim, Kore'nin neden duty free'de lider ülke olduğunu anlattı.
McKinsey Partneri Aimee Kim, Seoul'de gerçekleştirilen CNI Lüks Konferansı'nda Kore'nin neden cazip bir duty-free ülkesi haline geldiğini anlattı.
Fotoğraf: InDigital
Kore, 88 milyar dolarlık yıllık değeriyle duty-free satışlarının en çok yapıldığı ve uluslararası müşterileri en çok çeken ülke oldu. Peki bu yeni duty-free müşterileri kimler? Alışveriş alışkanlıkları nasıldır? Neler alırlar? Bu durumu iyi bir şekilde yönetmek için dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar nelerdir?
Bu sabah Condé Nast Uluslararası Lüks Konferansı'nda konuşma yapan McKinsey Partneri Aimee Kim, "Asyalı müşteriler en çok duty-free alışverişi yapanlar. Uçuş yapan turist sayısı ve uçuş sıklıkları, gün geçtikçe artıyor," dedi ve,"Çinli müşteriler, lüks alışverişlerinin yaklaşık 3/2'sini Çin'in dışında yapıyorlar. Çinli müşterilerin çoğunluğu daha ucuza ürün satın almak ve daha fazla seçeneğe sahip olmak istiyor. Geçen sene, para dalgalanmalarından ve ücretlendirme taktiklerinden dolayı, ücretler arasındaki farkın azaldığını gördük ama bu, Çinli müşterileri yurtdışından alışveriş yapmaktan alıkoyamadı," diye ekledi.
"Yurtdışı" dediğimizde birçok farklı ülke söz konusu ama hiçbiri bu konuda, Kore kadar kazançlı değil. "K-beauty" ürünleri, ülkenin finansal olarak en çok kazanç sağladığı kaynaklardan biri ve Kim'in söylediğine göre duty-free'de en çok satış yapan ürün kategorisi.
Güney Kore'de güzellik endüstrisi günden güne büyüyor ve neredeyse her alışveriş caddesinde estetik ameliyat yapan klinikler bulunuyor.
Fotoğraf: Getty
Aimee Kim, "Kore, dünyanın en büyük duty-free pazarı, çok büyük bir popülaritesi var," diyor. Elbette bunda, LMVH Grubu'nun flagship mağazalar açması, Chanel'in 2015 Cruise defilesini Seoul'de gerçekleştirmesi ve Psy'nin 2013'te çıkan hit şarkısı Gangnam Style'ın da etkisi var. Kim, "İşte bu yüzden Condé Nast, Lüks Konferansı'nı düzenlemek için Seoul'ü seçti. Çünkü Kore, artık piyasada ön haberci rolünde. Asya'daki birçok lüks piyasası, Kore'de neler olup bittiğine bakarak hareket ediyor. Seoul'ü ziyaret edip Güney Kore'lilerin tercih ettikleri ürünleri alıp satıyorlar," diye söze devam etti.
Chanel'in 2015 Cruise koleksiyonunu Seoul'de düzenleme kararı alması, şehrin, uluslararası lüks piyasasındaki önemini kanıtlıyor.
Fotoğraf: InDigital
Ama Kim, uyarı yapmaktan da geri kalmıyor. Artan rekabetten dolayı; etkili bir markalaşma süreciyle, rekabetçi fiyatlandırma stratejileriyle, pazarlamayla, mağazacılıkla ve "deneyim" sunma becerisiyle müşterilerin ilgisini çekmek gerektiğini söylüyor.
"Gelecek, her zaman pespembe değildir," diyerek, "Lüks müşterileri, daha sofistike ve karmaşık hale geldiler. Son zamanlarda, duty-free mağazalarından başka yönlere gözlerini çevirmeye başladılar. Duty-free perakendecilerinin bu rekabeti göze alarak daha iyi yatırımlar yapmaları ve çıtayı yükseltmeleri gerekli," diye ekliyor.
McKinsey partnerlerinden Aimee Kim, 2011'den beri Çin, Kore ve Güneydoğu Asya gibi piyasalarda güzellik sektörüne dair araştırmalar yapıyor.
Fotoğraf: InDigital
Kim, bunun önemine dikkat çektikten sonra Asyalı müşterilerin artık tatil yerlerini seçerken sadece alışveriş faktörünü değil, aynı zamanda "deneyim" faktörünü de önemsediklerini vurguladı. Bu açıdan, birkaç önemli noktayı ana hatlarıyla belirtti. Bunlardan birincisi, konum. Duty-free mağazaları, merkezi ve turistlerin günlük planlarına dahil edebilecekleri yakınlıkta olmalı. İkincisi, yasal düzenlemeler. Şu an için ülkelerine dönen Çinli yolcularla ilgili bir sorun yok ama her zaman böyle olmayabilir. Üçüncüsü, ülkeler arası vize sınırlandırmaları. Dördüncüsü, döviz kurları. Sonuncu olarak da Y kuşağının artan pasaport talebi (Şu anda şehirli Çinlilerin sadece %6'sının pasaportları var).
Bunlara rağmen Kim, hala çok popüler olan bu piyasada havlu atmadıklarını sadece bazı etkenleri dikkate alarak hareket etmek gerektiğini belirtti.
Yazı: Scarlett Conlon