Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bir maraton gibi başlayan moda haftalarının son durağı Paris’teyiz. Defileler kadar sokakların da podyuma dönüştüğü şehirde tam moda haftasına denk gelen hafta sonu farklı bir aktivite ekliyoruz ajandamıza: Nike We Run Paris. Birbirinden ilginç görünümleriyle sokakları renklendiren stil kahramanlarının peşinden koşmaya birazcık ara verip bu sefer Paris sokaklarında 10K’yı tamamlayabilmek için koşacağız.
Vogue Türkiye Koşu Kulübü olarak 4 Ekim Pazar günü gerçekleşen We Run Paris koşusundan önce küçük hazırlıklar vardı planda. Defileler arasında mekik dokumaktan spora çok fazla zaman ayıramayan model, editör ve tasarımcıların yardımına yetişen Yoga Eğitmeni Gus ile Nike Club'da Vinyasa Yoga seansıyla başlıyoruz güne. Yoganın bilinen en önemli iki pozu dirsek duruşunun yani Sarvangasana’nın kraliçe, başüstü duruşunun ise kral pozu yani Salamba Sirsasana olduğunu öğrenip uyguladıktan sonra akşam dinlenmeye çekiliyoruz.
10K’ya bir kala bu sefer planımız Avrupa’nın dört bir yanından gelen moda ve spor meraklısı editörlerle birlikte Nike'ın yeni ürünü AeroReact ile tanışmak ve onu deneyerek hazırlık koşusu yapmak. Atletlerin spor deneyimlerinden ilham alınarak geliştirilen hızlı kuruma özelliğine sahip, vücut sıcaklığını sabit tutmaya yardımcı olan bu ürünü denemek için herkes tupturuncu bir şekilde arabalara doluşuyoruz. Eyfel Kulesi’nin yanındaki parkta kısa molalarla gerçekleşen 5K’lık akşam koşumuzu tamamladıktan sonra tüm ekiple birlikte Tokyo Eat’de karnımızı doyuruyoruz. 10K’ya tam anlamıyla hazır olmak için artık tek ihtiyacımız olan uyku için odalara çekiliyoruz.
O büyük gün sonunda geldi, çattı. Kenzo, Céline ve Alexander McQueen gibi dev tasarımcıların defileleriyle dolu olan güneşli bir Pazar moda gününde içerisinde yaşlısından gencine, engellisinden pusetteki bebeğiyle koşan her çeşit insanın olduğu 30.000'e yakın kişi opera binasının karşısındaki Avenue De L’Opéra’da buluşarak başlangıç çizgisinde yerlerini alıyor. ‘’We Run Paris’’ anonsundan sonra işte o an başlıyor. On beşe yakın farklı cadde ve sokaktan geçerek şehir içerisinde zigzaglar çizen rotada defilelere hazırlanmış insanların arasından kan ter içinde geçiyoruz. Bitirme çizgisine 1-2 km kala bulunduğumuz yer Rue De Rivoli. İşte tam bu sırada ben dahil insanların nefes alışverişlerinin sesleri yükselmeye başlıyor artık. Yüksek sesle çıkan neredeyse haykırışa benzeyen nefesime konsantre olurken bir yandan da durmamak için dizlerim ve bacaklarımdaki ağrıyı dikkate almadan daha da konsantre olarak bitiş çizgisine doğru herkesle birlikte hızlanmaya başlıyorum. Ve sonunda mutlu sona kıpkırmızı bir suratla ulaşıyorum. 1 saat 6 dakikada 10K'yı tamamlamanın gururu ve şaşkınlığıyla madalyamı aldıktan hemen sonra vücudumdaki fazla serotonin salgılanmasından olsa gerek ağlamaya başlıyorum. Gerçek anlamıyla mutlu sonla biten Paris masalı modayı ve spor tutkusunu aynı anda yaşatarak hafızalarda büyülü anılar bırakmayı fazlasıyla başarıyor. Au revoir!