Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İzlandalı müzisyen Sóley, indie ve folk'un deneysel kıyılarında gezinen 2. albümüyle İstanbul'a geliyor.
Yeni sezona alternatif müzik sahnesinin yükselişteki isimleriyle başlayan Salon IKSV 3 Ekim'de, ikinci solo albümü Ask The Deep'i henüz yayınlayan İzlandalı Sóley'i ağırlıyor. Indie, folk ve türevlerini caz dokunuşlarıyla harmanlayan 26 yaşındaki genç müzisyen, İstanbul performansının öncesinde korkularından beslenen yeni albümü ve değişen hayatını anlatıyor.
Fotoğraf: Ingibjörg Birgisdóttir
Indie ve elektronik müzik sahnesini durmaksızın besleyen İskandinavya'nın bir parçası olan İzlanda'da yaşıyorsun. Yaratıcı disiplinler söz konusu olduğunda bu coğrafyayı bu kadar üretken kılan ne?
Bu soruya tek bir yanıt vermek gerçekten güç, ama soğuk havayla bir ilgisi olduğuna eminim. En azından soğuk havalar, benim çalışmamı sağlıyor!
Anne olmak yaratıcı rutinini değiştirdi mi?
Aslında hayır. Ancak düşününce, daha hızlı çalışmaya başladım. Yani işlerimi daha kısa sürede halletmeyi öyle veya böyle öğrendim.
İlham dünyanı şiirler ve rüyaların beslediğini sıkça söylüyorsun. İkisinin de hayatında bu kadar önemli bir yer tutmasının sebebi ne?
Gerçekten çok fazla rüya görüyorum ve bu rüyalar, bana şiir yazmak için ilham veriyor. Şiirler ise, fikirlerimi şekillendirmeme ve yazmama yardım ediyor. Böylelikle her şey bir araya geldiğinde, yaratıcı dünyamın temelini rüyalar ve şiirlerin oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz.
İkinci albümünde, korkularından da fazlasıyla bahsettiğini görüyoruz.
Albüm üzerinde çalışmaya başladığımda başıma bazı olaylar geldi. Kendimi bir yolda hızlıca ilerliyor ve bu döngüden çıkamayacakmış gibi hissediyordum. Ardından hamile olduğumu öğrendim ve bu süreç korkularımı daha da körükledi. Sürekli "ya bir şeyler ters giderse" diye evhamlanmaya başladım. Tabii korkunun tek bir iyi yanı da vardı: Beni odaklanmış bir şekilde yazmaya töneltti. Korkularımı yazdıkça, onların üstesinden gelebildiğimi farkettim. Ardından çok güzel ve sağlıklı bir bebeğim oldu. Şimdi çok mutluyum. Bu albümü yaptığım için de mutluyum, çünkü böylelikle korkularımı içimde tutmak yerine dışarı çıkardım.
Eğer ünlü bir yönetmenin filmine soundtrack hazırlasaydın, bu kim olurdu?
Bir düşüneyim. David Lynch, Wes Anderson ve Tim Burton'ın bir karmasını alsak olmaz mı?