Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
28 Mayıs Dünya Adet Hijyeni Günü'nde, Konuşmamız Gerek sosyal girişim projesinin mimarı İlayda Eskitaşçıoğlu ile regl yoksulluğuna karşı açtığı savaş ve tabuları kırmanın kadınlar ve toplum için önemini konuştuk.
28 Mayıs Dünya Adet Hijyeni Günü. Dünyada pek çok kadın menstrüel hijyen ürünlerine erişim gücüne sahip değil. Regl yoksulluğu yalnızca Afrika ve Hindistan’daki köylere mahsus bir sorun sanılabiliyor. Ancak Avrupa, Amerika ve Türkiye’de de yoksulluk yaşayan çok fazla insan var. Bu global bir problem ve regl konusunun tabu olup konuşulmaması da pek çok kadın ve kız çocuğu için hayatı daha zor hale getiriyor.
Vogue, Temmuz 1925
Geçtiğimiz yıllarda, bu konu giderek daha çok platform bulmaya başladı. 2019’da Kısa Belgesel dalındaki Oscar’ı Period. End of Sentence adlı, Hindistan’da hijyenik pedler üreten bir grup kadının portrelendiği bir film kazandı. Filmin yapımcısı, Columbia Üniversitesi profesörü Marni Sommer uzun yıllardır, yoksulluk çeken pek çok kadının menstrüel ürünlere ve hijyene erişimi olmadığına ve bunun ciddi bir problem yarattığına dikkat çekmeye çalışıyordu. Kanada, Almanya, İskoçya gibi pek çok ülkede genç aktivistlerin kampanyaları sonucu yasalar değişti ve artık hijyenik ped gibi ürünler lüks bir bronzlaştırıcı sprey gibi vergilendirilemiyor.
Türkiye’de de insan hakları avukatı İlayda Eskitaşcıoğlu, Konuşmamız Gerek adında bir sosyal girişim projesi başlattı. Amacı erişimi olmayanlara bu hijyenik malzemeleri sağlamak ve genç kızlara regl olmaktan utanmamaları gerektiğini öğretmek. Bir yandan Koç Üniversitesi’nde doktorasını yaparken, bir yandan akademisyen ortağı Bahar Aldanmaz ile gecekondu mahallelerinden köy okullarına ülkenin dört bir yanına saha projeleri düzenliyor. İlayda ile regl yoksulluğuna karşı açtığı savaş ve regl tabusunu kırmanın kadınlar ve toplum için önemini konuştuk.
Türkiye’de kadın hakları problemleri denildiğinde, regl yoksulluğu kimi zaman ciddiye alınmıyor ancak aslında bu da değinilmesi gereken bir mesele. Kafamda bir ampul yanması birkaç olayın üst üste gelmesi sonucu oldu. 2011 yılında Van depremi sonrası, ailem ile kendimizce yardım kolileri hazırlıyorduk. Akla gelebilecek her temel ihtiyaç varken, benim ailemde kadınlar çoğunlukta olmasına rağmen hiç kimsenin aklına hijyenik ped koymak gelmemiş. Bu durum bir garibimize gitmişti. Ardından birkaç yıl sonra Twitter’da Türk Dil Kurumu’nun kirli kelimesinin sözlük anlamlarını değiştirdiğini gördüm. Birinci tanım “temiz olmayan, pis” yanında ikinci tanım “aybaşındaki kadın” olarak güncellenmiş. Bu aslında sosyal medyada ciddi tepki gördü ancak ne yazık ki TDK’nun halk arasındaki söylemi kullandığı gerekçesiyle bugüne kadar olumlu bir sonuca ulaşılamadı. Küçük bir kız çocuğunun internetten bu kelimenin anlamına baktığı zaman ne hissedeceğini düşün. Gelecekte yaşayacağını bildiği bu deneyimi, kirli ve utanılması gereken bir şey olarak zihnine kodluyor. Bunlar beni regl tabusu üzerine bir şeyler yapmak ile ilgili düşündürdü.
O yaz, hukuk fakültesinden mezun oldum ve Girls20 diye bir programa seçildim. O sene hangi ülke G20 Zirvesi’ni düzenliyorsa, burslu delegeler olarak o ülkeye gönderiliyoruz. Ben de o sene Türkiye’yi temsilen Çin’e gittim. Oradan genç kadınların kendi ülkelerinde bir şeyler yapabilecekleri yönünde çok motive olarak geri döndüm. İlk saha projemizi çok mütevazı bir şekilde Ankara, Mamak’ta bir gecekondu mahallesinde gerçekleştirdik. Gönüllüler lise öğrencileriydi. İlkokul- ortaokul çağındaki kızlar karşılarında yetişkin öğretmen figürleri yerine liseli kızlar görünce, bir abla-kardeş ilişkisi kuruldu. O sürekli kıkırdayan, utangaç kız çocuklarının ciddi ciddi sorular sormaya başladığını gördük.
Temel mesajımız; regl olmak utanılacak bir şey değildir ve temel hijyen ürünlerine erişim yalnızca hijyen ile değil, aynı zamanda saygınlıkla ilgilidir. Ve her kadın bunu hak eder. Hijyenik pedi lüks bir ürün değil temel bir ihtiyaç olarak görmek gerekiyor. Bu ürünleri almaya parası yetmeyen ya da kazandığı para ile bebeğine ilaç veya gıda almayı tercih eden, buna erişim gücü olmayan kadınlar var. Ben bu kadınlar ile yüz yüze sohbetlerimizde, sterilize edilmemiş kumaş parçaları, gazete kağıdı ve hatta bazen iri yapraklar kullandıklarını bizzat duydum. Mevsimsel tarım işçisi kadınlar, “hasat mevsimi için bir paket ped getirebildim, ailede beş kız var ilk ay sonunda bitti” diyorlar. Sterilize olmayan ürünler kullanıldığında çok ciddi enfeksiyonlar ve sağlık problemleri geçirebiliyorlar.
Hijyenik ped gibi ürünlere ulaşmak bir kadının haysiyeti ile de ilgili. Bu doğal bir ihtiyaç ve temel insan hakları ile ilgili bir mesele. Kadınlar kendini o durumda hayal edebilir, düşünün ki bir yandan çalışırken kanamanız var ve o kanamayı durdurabileceğiniz bir malzeme satın alamıyorsunuz. 2020 yılında hiçbir kadın gazete kağıdı kullanmak durumunda kalmamalı. Bir yara bandı, hatta bence bir ekmek, su kadar bir temel ihtiyaç olan bu malzemeye erişimin olmaması günümüzde kabul edilebilir değil. Her kadının buna erişme hakkı var, bizim de bununla savaşmamız lazım.
Ulaşmak istediğimiz, bu ürünlere erişimde sıkıntı yaşayan hassas grupları belirledik: Mevsimlik tarım işçisi kadınlar, mülteci kadınlar ve köy okullarına giden kız çocukları. Yalnızca köylerde değil İstanbul’da da bu ürünlere erişemeyen kadınlar çok, mesela Zeytinburnu’nda saha çalışması yaptık. Projeye farkındalık artınca ped firmaları sponsorumuz oldular, Orkid ile bir iş birliği yaparak Sivas’ta 3600 kız çocuğuna gidip eğitim verme fırsatımız oldu. Bazen bu eğitimlerimizi zenginleştirdik. Sadece regl olmak değil biraz ergenlik ve kişisel hijyenden de bahsettik. Hatta Bahar ve ben gittiğimiz zaman, hemen regl olmanın yanında “biz de avukat olabilir miyiz” gibi sorular aldığımızı fark ettik. İyi eğitimli bir kadın olmanın ne kadar değerli olduğu üzerine ufak tefek sohbetler de yapmaya başladık. Toplamda 6000’den fazla kadının hayatına dokunduk.
Uluslararası platformlarda konuşup, bu konuya elimizden geldiğince dikkat çekmeye çalışıyoruz. Türkiye'de de birçok kadın, başka kadınların hijyenik pede erişim gücü olmadığını belki bilmiyor olabilir. Dolayısıyla biz saha projeleri ile bu ürünleri temin ederken, aynı zamanda bakın böyle bir sorun var, bu ürünler çoğu insan için satın alınabilir değil mesajını da vermeye çalışıyoruz.
Tabii ki her köy okulunda konferans salonu yok. Bu nedenle bazen insanları toplayabileceğimiz büyüklükte, bir çınarın altı gibi açık alanda konuşmamız gerekebiliyor. Dolayısıyla hijyenik malzemeleri de orada dağıtıyorduk. Bir keresinde, çevredeki bazı yaşlı adamların onaylamayan bakışları ve utanmıyor musunuz gibi tepkileri ile karsılaştık. Bunun üzerine hijyenik pedleri siyah naylon poşetlere koyup, el altından kadınlara dağıtmak durumunda kaldık. Birincisi hiç doğa dostu bir çözüm değil, ikincisi bu ürünleri gizli saklı dağıtmak bizim mesajımıza da belki aykırı oldu. Ama bazı yerlerde yaratıcı çözümler üretmek gerekiyor. Şimdi biz orada köylüler ile çatışıp "hayır efendim, biz bunu açıkta yapacağız" diye diretsek onların inancını kaybedebilirdik, saygısızlık etmiş olabilirdik.
Kız çocukları ile olan sohbetler her zaman çok güzel. Eğer henüz regl olmamışlarsa klasik “neden erkekler de olmuyor, haksızlık değil mi” diye soran küçük kızlar çok oluyor. Bazen yaz tatili ise annelerle kızları bir arada aldığımız projeler oluyor. O utanan ergen kızlar ve onlarla iletişim kurmaya çalışan anneler arası tatlı çekişmeyi görüyoruz. O annelere vermek istediğimiz mesaj, kızlarınızı, yeğenlerinizi bu deneyime daha önceden hazırlayın. Çünkü bir kızın kanamaya başladıktan sonra bunu fark etmesi çok travmatik bir deneyim olabiliyor. Bize birkaç küçük kız “ben öleceğimi zannettim, anneme gidince olur öyle deyip beni gönderdi” dedi mesela. Bu çok kötü bir deneyim, kim bilir ne kadar korkmuşlardır. Ebeveynlere önceden açıkça bilgi verin, yanlış hissettiren bir durum olduğunda gelip size ya da doktora danışabilsin bilincini de vermeye çalışıyoruz.
Birçok konuda çok kafa karışıklığı var. Mesela, "regl olmak günah mı" gibi dini konularda kafası çok karışık olan kızlar var. Biz de bunu din bilgisi öğretmeninize sorabilirsiniz ama hayır, bu asla günah değil, bu kadınların yaşadıkları çok normal bir deneyim diye anlatmaya çalışıyoruz. Bazıları mesela hijyenik pedin günde bir defa kullanılacağını düşünüyorlar. Günde 4-5 tane kullanmak çok değil mi, israf olmaz mı gibi sorular alıyoruz. Günde bir tane kullanmayın, bunu düzenli değiştirmeniz lazım diye onlara açıklamaya yapmaya çalışıyoruz.
Bu problemin farkına varmak bile çok önemli. Yani bizim rahatlıkla erişebildiğimiz ürünlere başkalarının erişemeyebileceğini akılda bulundurmak. Bu ekstrem yoksulluk ile ilgili bir mesele. Dünyadan silinmesi gereken problemlerden biri.
İlgilenen bize sosyal medyadan destek olabilir, saha projelerimiz için para ya da ped bağışı yapabilir, bize ulaşıp gönüllü olabilir. Türkiye'de güçlü rol modeli kadınların #KonusmamizGerek’i desteklediğini görmeyi çok isterdim. Her türlü katkıya kapımız açık, bu bir retweet de olabilir. Ama regl yoksulluğuna karşı Türkiye'de savaşan insanlar olduğunu bilmeleri çok önemli bizim için.